Savaştayız tradutor Inglês
571 parallel translation
Şu anda savaştayız savaşı kazanmadan önce düşmanlarımıza üzülemeyiz.
Now we're in war, and before we win... we can't feel sorry for our enemies.
Savaştayız.
This is war.
- Ama savaştayız.
- But we're at war.
Unut bunları, Vogel, savaştayız.
You forget, Vogel, we're at war.
- Savaştayız.
- We're at war.
Savaştayız Charles, savaşta.
This is war, Charles, war.
Savaştayız Lady Beldon.
We're at war, Lady Beldon.
Topyekun savaştayız değil mi?
It's total war, isn't it?
- Netice itibariyle savaştayız.
After all, we're at war. Is that woman at war?
Niye bu kadar hassassın? Savaştayız.
What are you so squeamish about?
- Evet, savaştayız şimdi.
- Though we were already at war. - Yes.
Savaştayız.
We're in a war.
Savaştayız, hepsinden öte,... biri düşmanla yüzleşmek zorunda.
We're at war, after all. One must face the enemy.
- Ne yazık ki savaştayız.
Unfortunately, there is a war.
Savaştayız!
We're at war now!
Savaştayız Wellman.
We're in a war, Wellman.
Savaştayız ve ben bu geminin kaptanıyım.
There's a war on and I'm Captain of this vessel. Now you can take it for a change.
Bir savaştayız ve bu savaşı kazanmak zorundayız.
We're fighting a war, a war that we've got to win.
Savaştayız.
It's war.
Savaştayız! Onlar savaşı bitirmemiz için lazım!
I have more important things to do like help win the war!
Şu anda savaştayız.
This is war.
Savaştayız, efendim.
This is a war, sir.
Pekala, artık Amerika'yla savaştayız.
Well, we're at war with America.
- Ama savaştayız!
- But we're at war!
Şu an Amerika'yla savaştayız.
We're at war with America.
Fenwick'le savaştayız.
We're at war with Fenwick.
Savaştayız, Okazaki!
We're at war, Okazaki.
Şu an bir savaştayız...
We're at war here.
Her şeyden öte, savaştayız!
Understand? We're at war.
Unutma, savaştayız!
This is wartime. Peacetime reasoning doesn't apply.
Savaştayız!
This is war!
Madem savaştayız, aklımdan geçenleri söyleyebilir miyim?
Now that we're in combat, may I speak my mind?
Çünkü hepimiz hala savaştayız ve en yüksek rütbeli subay benim.
Because all of us here are still at war, and I happen to be the ranking officer.
Hala savaştayız ha!
Still at war!
Şimdi bir savaştayız.
Well, we are at war.
- Bir savaştayız.
- We're fighting a war.
" Savaştayız!
We are at war!
Savaştayız dedi bana Petit Rouge.
We're at wa r, petit Rouge
Hala savaştayız, ve düşman hala düşmandır.
We're still at war, and the enemy is still the enemy.
- Savaştayız Jameson.
- We're at war, Jameson.
Savaştayız.
This is war!
Şu an savaştayız, onlar da düşman!
- This is war. They are the enemy! - You're wrong!
Şimdi Napolyon'la savaştayız.
Now we're at war with Napoleon.
Biz, Siyahlar Amerika'yla ve onun dostlarıyla savaştayız.
We blacks are at war with America and its friends.
- Yani savaştayız öyle mi?
So we're at war?
- Evet, savaştayız ya.
Yes, we're at war.
Zaten savaştayız...
We're almost at war...
Ama savaştayız.
But this is wartime.
Savaştayız, bunu bilmiyor musunuz!
We are at war, don't you understand?
Savaştayız, değil mi?
We're at war, right?
- Savaştayız, bizler savaştayız.
- I don't understand him! - We are at war!
savaşçı 50
savaş 353
savaşçi prenses 68
savaşçı prenses 29
savaşın 42
savaşçılar 32
savaşa 30
savaşta 41
savaş ve barış 20
savaşlar 27
savaş 353
savaşçi prenses 68
savaşçı prenses 29
savaşın 42
savaşçılar 32
savaşa 30
savaşta 41
savaş ve barış 20
savaşlar 27
savaş var 18
savaş tanrısı 21
savaşacağım 16
savaş başladı 22
savaş mı 39
savaş bitti 121
savaştan sonra 47
savaşacağız 28
savaşalım 20
savaş sırasında 28
savaş tanrısı 21
savaşacağım 16
savaş başladı 22
savaş mı 39
savaş bitti 121
savaştan sonra 47
savaşacağız 28
savaşalım 20
savaş sırasında 28