Tutu tradutor Inglês
239 parallel translation
Yelkenli kullanmaktan hoşlanır, kendi evi var, dokuz yıllık tutu ödemesi bulunuyor.
Likes sailing, owns own home, nine years of mortgage payments due.
Hem de çengi eteğiyle.
In a tutu, yet
Daha küçük bir çocukken benim gerçek bir yıldız kayan bir yıldız ve kötü niyetli bir yıldız olduğumu çünkü suni ipekten bir balerin kıyafetim olduğunu söylerlerdi.
when I was childish they told me I was a real star a shooting star and a gloating star, because I had a big rayon tutu
Billy, bir tütüyle Komik olabilirim.
You see, Billy, in a tutu, I can be funny.
Evet, tutu ceza kutusunda!
Well, that's a tutu in the penalty box!
Aynı senin gibi bunu epey göz önünde tutu.
He kept remarkably quiet about it, much like yourself.
- Tutumda iğne olacak, ahbap.
- There's a pin on my tutu, man.
Sessiz ol, sen de tutu şunu.
Be quiet, hold her.
Bale eteğimi unutmuşum.
I forgot my tutu.
Sen kendini sıcak tutu tamam mı?
Listen, you stay warm, you hear?
Bak, bir tane bulup kıyafetinle salonda hazır olmak için tam tamına 15 dakikan var.
Look, you've got 15 minutes to find one... and be back here in a tutu and on the floor.
Bu gece bir tutu giymişti.
I saw him in a tutu tonight.
Bir fincan kahve ve biraz kıymalı börek lütfen. Artık börek satmıyoruz!
I hardly think that a nation that eats snails, and would go to bed with the kitchen sink if it put on a tutu, is in any position to preach couthness.
Sevgili Piskopos Tutu, nasılsın?
Dear Bishop Tutu, how are you?
Onu Rahip Tutu mu sandın?
Who do you think he is, Bishop Tutu?
Desmond Tutu'ya benzemeye çalışıyor.
He's trying to look like Desmond Tutu.
Body geceleri, ıslak tütü yarışmaları olacak.
Leotard nights, wet tutu competitions.
Terry Waite, Desmond Tutu ve Kaptan Ron.
There's Terry Waite, Desmond Tutu and Captain Ron.
Bir "tutu" giy. Ve şu kutunun içine uzan.
"Put on a tutu, and lie down in this box."
General Tapioca'ya komplo hazırlamakla suçlanıyor! Şu anda ev hapsinde tutu...
She is accused... of plotting against General Tapioca!
Tek istediğim pembe etekli bir balerin Barbie idi.
All I ever wanted was a ballerina Barbie in her pretty pink tutu.
Poposu açık bir balerin elbisesi alacağım.
I gotta go buy a tutu with a trap door in it.
- Uzun, kahverengi saçlar, mavi gözler... son görüldüğünde pembe bir bale taytı... pembe bale pabuçları ve pembe bir bale eteği varmış üzerinde.
- Long brown hair, blue eyes... last seen wearing a pink leotard... pink ballet slippers and a pink tutu.
Bale eteğini bulmuşlar.
They found her tutu.
Başpiskopos Peder Desmond Tutu falan.
Father Archbishop Desmond Tutu and the likes.
Sanırım Başpiskopos Tutu Protestan.
Well, I think Archbishop Tutu is a Protestant man.
bilirsin, kıs kıskaçlarıyla tutu...
You know, with with the holding and...
Piskopos Tutu konuşmasını kesip onları susturmak zorunda kaldı.
Bishop Tutu actually had to stop and shush them. Ugh.
Sıkıca tutu beni.
She held me tight.
Kaptan Muz'a kim pembe tütü giydirdi?
Who put Captain Bananas in a pink tutu?
Mavi giydirmeniz lazım.
He needs a blue tutu.
Bak ne diyeceğim Blane, sen taburcu kağıdımı imzala ben de arkadaşlara dolabındaki pembe tütüden söz etmeyeyim ve yanındaki tangadan.
Tell you what, Blain. You sign my release form and I won't tell our fellow-doctor friends about that pink tutu you keep in your closet. With the thong back.
Seni ne tutu, Bir numar?
What kept you, Number One?
gel, şunu tutu da yardım et.
You help him up there.
Layık olabilmen için ayinin icrasını balerin eteğiyle yapmalısın.
In order to..... to be worthy..... you must perform the ritual... .. in a tutu.
Sadece eteğini ve kanatlarını çıkarın.
Only minus the tutu and the wings.
Sen etekli bir şempanze görüyorsun.
You see a chimpanzee in a tutu.
- Bishop Tutu?
- Bishop Tutu?
Bence bunu kim yaptıysa Seamus'ta para olduğunu biiyordu.
I think this, where it is cleansed, knew that Seamus has a tutu.
Etek giyiyor musun?
Do you get to wear a tutu?
Etek istemiyor musun?
You won't ask for a tutu? What for?
Halen etek almadın mı?
Have you got a tutu yet?
Bir etek.
A tutu.
- Desmond Tutu?
Desmond Tutu.
bilmem ne, bilmem ne, bilmem ne Bishop Desmond Tutu, bilmem ne.
Blah, blah, blah, Bishop Desmond Tutu. Blah, blah.
Etekliğimi de alayım.
I'll put on my tutu.
Yıkıcı, savaş suçunu cezalandırırcasına dövüşen zırhlandırılmış robotik tank gibi... karşısında Nonoş Bender, pembe bir eteklik giyiyor.
Destructor, a robotic armored tank Whose very use at battle has been ruled a War crime versus Gender Bender, Who Wears a pink tutu.
- O eteklik içinde o kadar da kötü görünmüyordu.
- He didn't look half bad in the tutu.
Balerin eteği havası gerekiyor tamam mı?
I need the feeling of a major tutu, okay?
Bir de tül etekle tek tekerlekliye binmiştim.
And I once rode a unicycle in a tutu.
Tül etekle!
A tutu!
tutun 312
tütün 22
tutunun 80
tutuklandı 21
tutuyorum 50
tutun onu 154
tutuklusun 191
tutuklusunuz 119
tutuklu muyum 16
tutunamıyorum 23
tütün 22
tutunun 80
tutuklandı 21
tutuyorum 50
tutun onu 154
tutuklusun 191
tutuklusunuz 119
tutuklu muyum 16
tutunamıyorum 23