English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ T ] / Tıpkı baban gibi

Tıpkı baban gibi tradutor Inglês

292 parallel translation
Şans gerekir. Tıpkı baban gibi.
He needs luck, like your father.
tıpkı baban gibi.
You're too emotional, just like your father.
Kadınlara tıpkı baban gibi bakıyorsun.
You look at a woman like your father does.
Tıpkı baban gibi konuşuyorsun.
You sound just like your father.
Tıpkı baban gibi.
Exactly like your father :
Sen de, tıpkı baban gibi öleceksin!
You're gonna wind up just like your pa!
Tıpkı baban gibi, McCord!
Like your pa. McCord!
Tıpkı baban gibi!
Like your pa!
Çetin cevizsin, değil mi? Tıpkı baban gibi.
You're a hard case, ain't you, just like your old man?
Tanrım, tıpkı baban gibi!
My God, just like father!
Bazen deli olduğunu düşünüyorum, tıpkı baban gibi, huzur içinde yatsın.
At times I think you're crazy, like your father, may he rest in peace.
- Tıpkı baban gibi.
- Just like your father.
Tıpkı baban gibi o pisliğin elinden bunu alamazsın ki.
You are beautiful. Just like your father. That's something I can't take away from that bastard.
- Tıpkı baban gibi.
- Just like your old man.
Tıpkı baban gibi.
Just like your dad.
Tıpkı baban gibi bir öğrenci kadar heyecanlısın!
Just like your father, giddy as a schoolboy.
Tıpkı baban gibi.
Like your Pa.
Tıpkı baban gibi.
Just like your father.
Tıpkı baban gibi.
Like your father.
Tıpkı baban gibi bu işi çok iyi biliyorsun.
And you know how to do that just like your dad.
Onlar orduda askerdi... tıpkı baban gibi.
They were in the Army like your father.
Sıkı demek, tıpkı baban gibi.
Solid, just like your father.
Sen doğuştan bir romantiksin, tıpkı baban gibi.
You're a born romantic, just like your father was.
Zayıftın, tıpkı baban gibi.
Weak, like your father.
Ama kalbinden şu nefreti söküp at ne olur. Aksi takdirde sonun diğer zencilerden farklı olmayacak. Tıpkı baban gibi.
But you get that hatred out your heart, boy, or you gon'end up just another nigger, like your father.
Sen yaşlı ve çökük bir ayyaşsın, tıpkı baban gibi.
You're a bitter old drunk just like your father!
Biliyor musun bir ara beni düş kırıklığına uğratacaksın sandım tıpkı baban gibi.
For a time I thought you was gonna fail me... the way your father did.
Tıpkı baban gibi.
- Just like your daddy.
Canım. Cesur olmalıyız, tıpkı babanın istediği gibi.
My dear, we must be brave, as your father would have wanted.
Şimşeğini kullandırtabilirsiniz, tıpkı babanızın yaptığı gibi.
You can harness the lightning, as your father did.
Ve Gordon'un ölümü yüzünden kendinizi suçlu hissettiniz. Tıpkı babanızın ölümünden dolayı suçlu hissetmeniz gibi.
And you blamed yourself for Gordon's death... just as you blamed yourself for your father's.
Tıpkı babanın hoşlandığı gibi.
Just the way your father would've liked it.
O, beni çıldırtıyor. Tıpkı babanı çıldırttığı gibi.
She makes me throw up, the way she treats your father.
Tıpkı babanın kötü bir şef olduğu.. .. ölmek üzere seni buraya gönderdiği gibi.
Like about your father a bad chief and sending you here to die.
Baban bilgisayardı, tıpkı senin gibi.
Your father was a computer, like his son.
Baban seni seviyor, tıpkı senin de Bozo'yu seveceğin gibi. Ama Barrett'lar hep gurur yüzünden birbirlerinden nefret ediyorlar.
Your father loves you like you'll love Bozo, but you Barretts are so proud that you'll always think you hate each other.
Tıpkı bana karşı planlar yapan baban gibi konuşuyorsun.
You talk just like your father, and those who plot against me.
Tıpkı benim gibi babanı öldürdün.
Killing your father as I killed my father before me.
Ayakların tıpkı babanınkiler gibi...
Your feet are just like your father's...
- Tıpkı babanın sözü gibi.
- Like we had your father's word.
Tıpkı babanın sırtı gibi.
It's just like your Dad's back.
Sizi terk edeceğim, tıpkı babanızın yaptığı gibi.
I'm gonna leave you all, just like your father did.
Benim baban hırsızdı. Tıpkı dedem gibi...
My father was a thief, same as my grandpa.
Biliyorsun oğlum, bir gün sen de birine sahip olacaksın tıpkı sevgili yaşlı babanı öldüren şu kadın gibi.
You know, son, one day you'll have a girl just like the girl that's killing dear old Dad.
Kendi korkularını fethedemezsen... kendi şeytanlarını çocuklarına geçirirsin... Tıpkı babanın kendininkileri sana geçirdiği gibi.
If you don't conquer your own fears... you will pass your demons on to your children... as your father passed his on to you.
Babanın da tıpkı bunun gibi bir tane vardı.
Your daddy had one just like it.
Sen ve baban ebedi aşıklar gibisiniz... tıpkı güneş ve ay gibi, sadece gün batımında buluşan... ama gözleri daima birbirlerinde kilitli.
You and your father are like the eternal lovers... like the moon and the sun who only meet at dusk... but whose eyes are perpetually locked.
Tıpkı babanı öldürdüğüm gibi, seni de öldüreceğim.
Then I will kill you, just like I did your father.
Tıpkı gerçek baban gibi.
Just like your real daddy.
Tıpkı kötü baban gibi.
Ohhh.
Tıpkı her babanın oğlunu sevdiği gibi.
Like every father loves his son.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]