English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ U ] / Uyandırmayın

Uyandırmayın tradutor Inglês

86 parallel translation
- Uyuyan kervanı uyandırmayın, Bayan Pross.
- Don't beat the willing horse, Miss Pross.
Büyük ve Güçlü Oz'un gazabını uyandırmayın!
Do not arouse the wrath of the Great and Powerful Oz!
Uyandırmayın.
Don't wake him.
Çok sessiz olun. Diğerlerini uyandırmayın.
Don't wake up the others.
Lütfen beni uyandırmayın.
Please don't make me wake up.
Uykusundan uyandırmayın o zaman.
Let him keep dreaming.
Beni uyandırmayın.
Please... do not wake me.
"Çocukları uyandırmayın. Neden?"
" Do not wake the children.
Onu bunun için uyandırmayın.Tabi, efendim.
I wouldn't wake him for that. Yes, sir.
Onu sakın uyandırmayın.
Don't wake her up.
Yolcuları uyandırmayın.
Don't alarm the passengers. Kirk out.
Önce sakinleşelim, onu da uyandırmayın!
It was so quiet here. Let her be.
Başkasının ruhunu uyandırmayın... ruhumu uyandırmayın,... yada karda koşacağım - --
Don't stir up another's soul... don't stir up my soul,... or I'll run out into the snow - --
Televizyonu açabilirsiniz ama sesi kısık olsun, çocukları uyandırmayın.
You can use the TV if you keep it low and you don't wake the kids.
Beni uyandırmayın.
Please don't wake me.
Ne yaparsanız yapın oğlumu uyandırmayın.
Just whatever you do, don't wake up my son.
Beni uyandırmayın.
Don't wake me up.
- Uyandırmayın çocuğu.
Hey, don't wake him up.
Şu anda uyandırmayın!
Don't wake him now!
Beni uyandırmayın.
Don't get me aroused.
- Uyandırmayın onu, aptallar!
Don't waken her, idiots!
Ama dikkatli olun, beni sakın uyandırmayın!
But be careful. In the day I sleep.
Bunu yapın ve bir daha asla onu uyandırmayın. " demişler.
"Do so, and never awaken it again."
- Sessiz olun, onu uyandırmayın.
- Be quiet, don't wake her.
Eğer bebek ölürse, beni uyandırmayın.
If the baby dies, just don't wake me up.
Oh, güzel bülbüller... bu kadar erken ötüp... efendimi uyandırmayın.
Oh, dear little nightingale, don't sing so early, don't wake up my dear master,
Onu uyandırmayın. Son olarak, ikinci muayene odasındaki şirin ama ürkütücü Bayan Armstrong kanalizasyondan birileri onu kaçırmadan psikiyatri konsültasyonu bekliyor
And last but not least is the lovely but kind of spooky Miss Armstrong in 2 who's waiting on a Psych consult before the sewer people come get her.
Bizim neslimiz hakkında söylediklerinden Bölüm 6'yı okumasını söyleyin ona. " " Ey babalar, çocuklarınızın öfkesini uyandırmayın. Eski yollar onların yolu değildir...
The apostle Paul also said this :
Şeytanı uyandırmayın!
Do not tempt the devil!
Ejderha'nın nefesini uyandırmayın.
Do not bring down..... the dragon's wrath.
"Uyandırmayın, çalışıyorum".
"Don't wake me. I'm working."
Sakın uyandırmayın, Bu onun göçmesine sebep olabilir.
Don't wake him, it might take wing.
- Ben uyandırmayın dedim.
I said that I did not.
Haley'i uykusundan uyandırmayın
No killing Haley in her sleep.
Hayır, uyandırmayın.
No, don't wake him up.
Bora Bora'da olacağım, iki saat geride yani gerek yoksa beni uyandırmayın.
I'll be in Bora Bora, which is two hours behind, so don't wake me unless you have to.
- Güçlü ve büyük Oz'un öfkesini uyandırmayın!
Do not arouse the wrath of the great and powerful Oz!
Kaplanı uyandırmayın.
Don't wake the tiger.
Ayşe ablaya "Alışverişe gidiyorum, uyandırmayın" demiş, çıkmış.
She said she was going to shop and told Ayþe Abla not to wake me.
Nineyi uyandırmayın.
Don't wake up the old cow.
Bağırmayı kes, evdeki herkesi uyandıracaksın.
Stop shouting. Do you want to wake everybody in the house?
Hayır, uyandırmayın.
Let her sleep.
Uyandırmayın.
- No, don't bother.
Bağırmayın, çocuğu uyandıracaksınız.
Don't yell, you'll wake up the child.
Gecenin 3'ünde rüyanda gördüğün bir yarım daireyi söylemek için... Uyandırmayı seçtiğin kişi olduğum için müteşekkirim... Ama belki bunun hakkında yarın sabah konuşmalıyız.
And I appreciate that I'm the one you chose to wake... at 3 : 00 in the morning to tell you've been dreaming about semi-circles... but maybe we can talk about this in the morning.
Beni uyandırmayın...
I'm sleeping!
Yarın beni uyandırmayı unutma.
Don't forget to wake me up tomorrow.
Belki onu uyandırmayı deneyecek kadar ona değer veren tek insansın.
You might be the only person in his life who cares enough to actually take a shot at waking him up.
Merakımı uyandırmayı başardınız.
You've succeeded in arousing my curiosity.
Sizi uyandırmayı bırakmasını söylemeyi düşündünüz mü?
Have you considered telling him to stop waking you up?
İlacın son ölçeği için 9 : 30'da uyandırmayı unutma, tamam mı?
Hey, don't forget to wake her up at 9 : 30 for her last dose of medicine, okay?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]