Uyandırdığım için üzgünüm tradutor Inglês
181 parallel translation
- Carmencita, Seni bu şekilde uyandırdığım için üzgünüm..
- Carmencita, I'm sorry to wake you like this.
Uyandırdığım için üzgünüm Francis.
I'm sorry to wake you, francis.
Seni uyandırdığım için üzgünüm, Paul.
I'm sorry to wake you up, Paul.
- Morrison, uyandırdığım için üzgünüm.
- Morrison, sorry to waken you.
Seni uyandırdığım için üzgünüm, ama yardım eder misin bana?
I'm sorry to wake you, but could you help me?
Sizi uyandırdığım için üzgünüm, Profesör. fakat bu şeyleri gözden geçirmek zorundayız.
Well, sorry I woke you up, Professor, but we have to check out these things.
Uyandırdığım için üzgünüm, ama kocamı daha yeni Memphis hastanesinden getirdim.
I'm sorry to wake you up, but I just brought my husband back... from the Memphis hospital.
- Uyandırdığım için üzgünüm.
- Sorry I woke you up.
Uyandırdığım için üzgünüm.
I'm sorry to wake you.
Sizi uyandırdığım için üzgünüm, efendim.
I'm sorry to wake you, sir.
Uyandırdığım için üzgünüm
Sorry that I've waken you up
Uyandırdığım için üzgünüm.
I'm sorry I awakened you.
Seni uyandırdığım için üzgünüm.
It's Marianne. Sorry to wake you.
Oh, Nick uyandırdığım için üzgünüm.
Oh, Nick. I'm sorry to wake you up.
Sizi uyandırdığım için üzgünüm, Bay Limbani.
Mr. Limbani, sorry to interrupt your nap.
- Uyandırdığım için üzgünüm.
- Sorry to have woken you.
Uyandırdığım için üzgünüm.
Sorry to wake you.
Uyandırdığım için üzgünüm, Aurora.
I'm sorry I woke you up, Aurora.
Merhaba. Arthur, seni uyandırdığım için üzgünüm, ama bana yardım edebilecek tek kişi sensin.
Arthur, I'm really sorry to wake you up, but you're the only one who can help me.
Seni uyandırdığım için üzgünüm.
Wonderful. I'm sorry I woke you.
Hey, seni uyandırdığım için üzgünüm ama kimseyi uyurken öldürmem.
Hey, I'm really sorry to wake you but I never kill a man in his sleep.
Seni uyandırdığım için üzgünüm.
I'm sorry I woke you up.
Seni uyandırdığım için üzgünüm.
I'm sorry about waking you up.
Uyandırdığım için üzgünüm.
I'm sorry I woke you.
Uyandırdığım için üzgünüm. Yanlış yatakhaneye gelmiş olmalıyım.
Sorry to wake you, I must've had the wrong dormitory.
Uyandırdığım için üzgünüm.
Sorry to wake you, hermano.
Uyandırdığım için üzgünüm, Bayan Leonardo.
Sorry to wake you, Miss Leonardo.
Şey, seni uyandırdığım için üzgünüm.
Well, I'm sorry I had to wake you.
Seni bu şekilde uyandırdığım için üzgünüm ama zili çalamazdım. - Phillip'e bir şey olmadı ya?
Oh, l`m sorry to wake you like this, but I can`t ring the doorbell.
- Seni uyandırdığım için üzgünüm.
- I'm sorry I got you up.
Uyandırdığım için üzgünüm.
Sorry to wake you. [Chuckles]
- Uyandırdığım için üzgünüm...
- Delenn, my apologies for waking you.
Seni uyandırdığım için üzgünüm ama burada bıraktığım birşeye ihtiyacım var.
Sorry to wake you but I need what I left here.
Seni uyandırdığım için üzgünüm ama kabus gördüğünü sandım.
I'm sorry I woke you up, but I thought you were having a nightmare.
- Uyandırdığım için üzgünüm.
- Sorry I woke you.
Bak, seni uyandırdığım için üzgünüm.
Look, I'm sorry I woke you.
Bu saatte uyandırdığım için üzgünüm, dona...
Sorry to wake you up at this hour, dona...
Uyandırdığım için üzgünüm.
I'm sorry I woke you up.
Uyandırdığım için üzgünüm.
Sorry for waking you up.
- Uyandırdığım için üzgünüm.
- Sorry about waking you.
Sizi uyandırdığım için üzgünüm ama oğlunuzun bir sorunu var sanırım.
Sorry to wake you, but your boy here seems to have a problem.
- Uyandırdığım için üzgünüm.
- I'm sorry to wake you.
Böyle uyandırdığım için üzgünüm Mike, ama bazı şeyler oldu.
Sorry to wake you like this, Mike, but something's come up.
Sizi uyandırdığım için çok üzgünüm.
I'm very sorry to wake you up.
Geç olduğunun farkındayım, uyandırdığım için de üzgünüm ama çok önemli, bekleyemezdi.
I know it's late, and I'm sorry to wake you up but it was so important it couldn't wait.
Sizi uyandırdığım için üzgünüm.
Sorry to wake you up.
Seni uyandırdığım için çok üzgünüm.
I'm really sorry to have woke you.
- Oh, Nick seni uyandırdığımız için üzgünüm.
- Oh, Nick, I'm so sorry... to wake you up.
Uyandırdığım için çok üzgünüm.
I'm terribly sorry I woke you.
Sam, uyandırdığım için üzgünüm.
# # Refuses to shine # # Sam, sorry to wake you.
- Uyandırdığımız için üzgünüm.
- Sorry we woke you.
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgünüm canım 24
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm tatlım 60
üzgünüm geciktim 94
üzgünüm geç kaldım 20
üzgünüm çocuklar 38
uzgunum 18
üzgünüm canım 24
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm tatlım 60
üzgünüm geciktim 94
üzgünüm geç kaldım 20
üzgünüm çocuklar 38
üzgünüm hanımefendi 23
üzgünüm ama 71
üzgünüm evlat 42
üzgünüm bayım 38
üzgünüm anne 24
üzgünüm efendim 209
üzgünüm baba 53
üzgünüm dedim 19
üzgünüm beyler 43
üzgünüm bayan 53
üzgünüm ama 71
üzgünüm evlat 42
üzgünüm bayım 38
üzgünüm anne 24
üzgünüm efendim 209
üzgünüm baba 53
üzgünüm dedim 19
üzgünüm beyler 43
üzgünüm bayan 53
üzgünüm doktor 31
üzgünüm ahbap 19
üzgünüm peder 17
uyandım 69
uyandığında 36
uyandı 37
uyandın mı 44
uyandığımda 33
uyandır 16
uyandırın onu 16
üzgünüm ahbap 19
üzgünüm peder 17
uyandım 69
uyandığında 36
uyandı 37
uyandın mı 44
uyandığımda 33
uyandır 16
uyandırın onu 16