Uyuyan tradutor Inglês
1,471 parallel translation
Bence uyuyan köpeği hiç dürtmeyelim.
I say we just let sleeping dogs lie, guys.
Şimdi torunu Beyaz Kuş ve oğlu Uyuyan Ayı'yla birlikte, sıcak rüzgardaki çayır yangını gibi geldiklerini gördü.
Now with his grandson, White Bird, and his son, Sleeping Bear, he saw them come like a prairie fire on hot wind.
Uyuyan Ayı ve Beyaz Kuş'da savaşmak istiyordu, ama Köpek Yıldızı beyaz adam yüzünden bir oğlunu kaybetmişti ve birini daha feda etmek istemiyordu.
Sleeping Bear and White Bird also wished to fight, but Dog Star had already lost one son to the white man and did not wish to sacrifice another.
İki gündür uyuyan biri çok aç uyanır.
Well, I figured a man who'd been out for two days would wake up pretty hungry.
Bundan zevk mi alıyordu, yoksa acı mı duyuyordu, kestirmek güçtü ama devam etti. Artık kontrolünden çıkmıştı. Etrafında uyuyan kadınları, aslına bakarsanız, tüm nezaket kurallarını hiçe sayarak ut yerindeki zevk dalgalarının onu kendinden geçirmesine izin verdi.
whether it was pleasurable or painful is hard to tell but she kept at it, it was beyond her control with no regard for the sleep of the women around her or common decency in general the pulsating explosions in her nether regions took over her world
Şu uyuyan güzeli alın buradan!
Get that sleeping beauty out of here!
Uyuyan devi uyandırdınız.
You have woken the sleeping giant.
Kardeşlerim, ruhum sizinle ama başaramazsak uyuyan bir devi kendimize düşman edeceğiz.
Brothers, you know my spirit is with you. But we risk antagonizing a sleeping giant if we fail.
Orada hiyeroglifler bulmuştuk ve bu hiyerogliflere göre kalp dağının kalbinde uyuyan dev bir kara ejderha vardı.
And there we discovered hieroglyphics which depicted a colossal black dragon sleeping in the heart of Hearth Mountain.
Uyuyan ya da bayılan bir Z neredeyse her zaman geri dönüşüm geçirir.
When you fall asleep or pass out, a Z almost always reverts back.
" Uyuyan Devin altında yatan bu köy Baküs'ün yönettiği bir eve sahip.
Samantha : " The village that rests below the Sleeping Giant holds a house that Bacchus rules.
Uyuyan Dev ismi, Hunların şu anda onlara doğru yol aldığımız bir grup dağlara taktıkları lakaptı.
The Sleeping Giant is a nickname that the Huns had for the group of mountains we're heading into.
Eğer, Uyuyan Dev buysa o zaman buraya tarif edildiği kadar yakın tek bir köy var.
Well, if this is the Sleeping Giant, then there's only one village remotely close to this description.
Uyuyan Güzel!
Cinderella!
Uyuyan güzeller, prensesler, cadı kraliçeler, iyilik perileri ve tabii, şehir kurtları.
Sleeping beauties, princesses, mean queens, fairy godmothers... And, of course, the city's wolves...
Tanrım, yatakta sadece uyuyan bir erkekle olmak nasıl iyi olabilir?
My god, how good it is to have a man in bed,
Evinin içinde uyuyan bir aile var ve onlar o aileyi bombalayabiliyorlar.
A family inside their house sleeping and they bomb them.
Yalnızız, sen ve ben Bu uyuyan şehirde
Alone, you and I... in the sleeping city.
Bu yatakta gözleri açık uyuyan.
"In that bed slept the one " whose eyes awaken
Gözlerinde uyuyan rüyaların şimdi canlandı.
"The dream resting in your eyes has come true."
Gözlerinde uyuyan zaman şimdi canlandı.
"Time which rested in your eyes has risen now."
Sürücüsü direksiyon başında uyuyan kamyon yolun karşı tarafına geçti ve turistleri taşıyan otobüse çarptı.
Truck driver slept while driving and got in the other side of the road and crashed with a tourist bus. 166
Bir kaç metre ötemizde uyuyan birine neden yapsın ki bunu?
Why would someone do that now... with us sleeping 20 feet away? So you think she's lying?
Ama Makuta, uyuyan Matoran'ı korumasız bırakmamıştı.
But Makuta had not left the sleeping Matoran unprotected.
Sen ve ben, birlikte uyuyan Matoranlar'a emirlerine itaat etmeyi öğreteceğiz.
Together, you and I will teach the sleeping Matoran to obey your will.
Ama hâlâ hayattaydı. Uyuyan bir canavar gibiydi... ve bir şey onu uyandırdı.
But he was still there, a sleeping beast, and something had just woke him up.
Eğer gece yukarıdaki yıldızlara bakarsanız bir gözleri açık uyuyan fillerin ışıldayan gözlerini görürsünüz.
When you gaze up at the stars at night You are looking into the unblinking eyes of elephants, who sleep with one eye open
Uyuyan Güzel sonunda uyanabildi.
Well, Sleeping Beauty's finally up.
Michael uyuyan oğluna sürpriz yaparak onu kampa götürmekteydi.
Michael had just surprised his sleeping son by taking him camping.
Cassie, hâlâ kanepede uyuyan aylakların üstüne plaj havlusu atar.
Cassie throws a beach towel over mooner and stitch, still asleep on the couch.
"Uyuyan Dragonlar" ( Dragon = Ejderha ) ( VAGON'a çağrışım yapıyor )
"Sleeping dragons."
- E, uyuyan devi uyandırma sakın.
Oh, E, don't wake a sleeping giant.
Aşık vampirler gibiydiler geceleri yaşayan gündüzleri uyuyan
They were like vampires in love... live by night, sleep by day.
- Ve uyuyan sarkoidozu uyandırdı.
- And triggered a dormant sarcoidosis.
Ben de çok uyuyan biri değilimdir.
Not much of a sleeper myself.
Seni uyandırmak istememiştim, uyuyan sürtük.
I didn't want to wake you, sleeping bitchy.
Bir ihbar üzerine, silah depolarından birisine sızıyorduk saat sabahın 4'ü tabi nöbette uyuyan çocuk bir nöbetçi vardı.
We were sneaking'up on a weapons cache we heard about... 4 : 00 in the morning. Had to kill a kid sentry. He was asleep on the job.
Uyuyan Güzel konusu mu, kazı konusu mu?
With Sleeping Beauty back there? Or with the digging?
Bu adamı işin içine sokarak uyuyan bir canavarı uyandırdın.
You woke a sleeping beast when you called these guys in.
Pekala Lana... uyan bakalım, uyuyan güzel.
All right, Lana. Rise and shine, Sleeping Beauty.
Sen uyuyan insanlarla dolu bir çok dairenin olduğu bir binaya bomba yerleştirmişken sana merhamet göstermemi mi istiyorsun?
You want me to show you pity when you plant a bomb, in a block of flats, filled with sleeping people? No!
Fakat bir yerde, büyük bir bombanın üzerinde uyuyan bir sürü insan var.
But somewhere, there's a lot of people sleeping above a massive bomb.
Uyuyan bir Wraith peki? Onlar radardan kaçabilirler.
Well a hibernating Wraith?
O.. evet.. o uyuyor tıpkı bir... çok fazla uyuyan bir şey gibi.
She'S... yeah. she's sleepin'like a little... somethin'that sleeps a lot.
Uyan, uyuyan güzel.
Wake up, sleeping beauty.
Babasını arayan bir çocuk gibi Yalnız, sokaklarda uyuyan bir dilenci gibi
For ourselves in your size
Yalnız, sokaklarda uyuyan bir dilenci gibi
You believe that you can read my feelings And have reason
Bana Uyuyan Güzel'i çağrıştırıyordu.
It reminded me of sleeping Beauty.
Uyuyan güzel, Kurbağa Prens, Burada bir büyücü tarafından korunurlar.
Sleeping Beauty... the Frog Prince - are watched over by a wizard.
Uyuyan güzel hâlâ uyuyor.
Sleeping Beauty, still asleep.
Bu uyuyan şehirde
In the sleeping city.
uyuyan güzel 16
uyuyacağım 54
uyuyamıyorum 198
uyuyalım 19
uyuyakalmışım 59
uyuyamadım 145
uyuyamam 31
uyuya kalmışım 19
uyuyamadın mı 31
uyuyamıyor musun 38
uyuyacağım 54
uyuyamıyorum 198
uyuyalım 19
uyuyakalmışım 59
uyuyamadım 145
uyuyamam 31
uyuya kalmışım 19
uyuyamadın mı 31
uyuyamıyor musun 38