English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Y ] / Yakaladı

Yakaladı tradutor Inglês

27,738 parallel translation
Onu dosyaları almaya çalışırken yakaladım.
It's so obvious. I caught her trying to remove files.
Beni yakaladığınız da, ekstra malzeme alıyordum.
- Why have an exit strategy? - For something like this.
Ya Yılan, onu yakaladı ya da öyle yapması gerektiğini düşünüp oradan ayrıldı.
- Why would she think that? - Oh, my God.
- Yakaladın mı?
- You got him?
Gördüğün gibi burada işler biraz sıkıntılı bizi kötü bir zamanda yakaladın.
Well, as you can see, things are a little tight around here, so you have us at a disadvantage.
Onu cinayete teşebbüsten yakaladık.
We had him for conspiracy to commit murder.
Dört yaşındayken beni babamın çekmecesini karıştırırken yakaladın ve söylemeyeceğine söz verdin, tabii... - O huzmenin üzerinde yürürsem.
When I was four, you caught me going through Daddy's drawer and you promised not to tell, if I walked across that beam.
Yakaladım.
I get it.
Yakaladım.
Gotcha
Koç Berg, 72 ruhunu yakaladı.
Coach Berg caught up in the romance of'72.
Görüşüne göre seni kötü bir zamanda yakaladım.
You know, looks like I could've caught you at a bad time.
Yardım et. Beni yakaladı.
Help.
Ben yakaladı ama neredeyse kaçıyorduk.
Open the door! He nailed me, but we almost got away.
Seni boşta yakaladığıma sevindim.
Good. You're free.
Beni yakaladığın için şanslısın.
Lucky you caught me.
Onu yakaladık.
We got him.
Mr. Hume, eğer tüm yapmak istediğiniz Onunla konuşmak ise, Polisler neden sizi Meksika'ya Kaçarken iki bavulla yakaladı?
Mr. Hume, if all you wanted to do was talk to him, then why did UNis find you with two suitcases and a ticket to Mexico?
Evet, Ben düşünüm ki bu buluşma seni öldürmeye çalışanı yakaladıktan Sonra olurdu.
Yes, I just thought it would be after we apprehended your would-be murderer.
Kimyager Mike'ı vurmadan Hemen önce onu yakaladım.
I took her down just before she put a bullet in Mike the chemist.
Şimdi beni yakaladın.
You've got me now.
Yakaladım seni.
I got you.
Kocaman sikik bi'ayı yakaladım.
We caught a bloody big bear.
Bi'ayı yakaladım, buynuzları vardı, buraya getiremediğimiz için orada bıraktık, çok iyi zaman geçirdik babamla.
We caught a bear, it had'orns, we couldn't bring it back so we left it there, me and my dad had a really good time.
Bende onu omzundan yakaladım.
So I grabbed him by his arm.
Daha erken bir tane yakaladım.
I caught an earlier one.
Bir kalıp yakaladım ama bu şifrelemeyi tanımıyorum.
I recognize the pattern, but I'm not familiar with this encryption.
Kız arkadaşımın göğsünü tuttuğun için mi sizi banyoda yakaladığım için mi?
Sorry for what? Grabbing my girlfriend's boob or me catching you in the shower?
Hangi deli bozuğun "Yakaladım Seni" hattından beni aradığını öğrenirsem bedeli ağır olacak.
When I find out who crank called my Gotcha Tip-line, there will be hell to pay.
Bu av bittiğinde, onları yakaladığımızda bu işi bırakacaktık.
When we finished this hunt, if we caught'em, we hang up our spurs.
Yakaladık Marcella.
We got him, Marcella.
Evet, onu çoktan yakaladığının farkında olmaması dışında tabi.
Yeah, except he doesn't know he's already got him.
Bir şey yakaladığımızı söylesem ne yaparsın?
What if I told you we were onto something?
Yakaladım.
Gotcha.
- Dostum, fena yakaladım.
Dude, i totally got her.
- Evet, yakaladın beni.
Yeah, you got me.
Görünüşe göre birisi Marcus'u iş üzerinde yakaladı ve öldürdü.
Looks like somebody caught Marcus in the act and killed him.
Rüya veya değil, gerçek hayatta bir şey yaptın, ve Beckett'in bilinçaltı bunu yakaladı.
Well, dream or not, you did something in real life, and Beckett's subconscious is picking up on it.
Yakaladım!
I got it!
Yine de yakaladım!
I got it, though!
Yakaladım dostum!
Gotcha, pal!
Seni bir eve girerken yakaladık, polis memuruna saldırı ve arabandaki ilaçlar.
- We got you on breaking and entering Assaulting an officer drugs in your car.
Suçluları yakaladınız mı?
Did you catch the perpetrators?
Şikago PD yakaladı, evet.
Chicago PD did, yes.
Çünkü o sırada yakaladım.
'cause I caught her.
Bir fare yakaladım!
- -I've caught a rat!
Casus yakaladık.
We caught a spy.
Doğru adamı yakaladığımızı anlayacağınıza eminim.
I'm sure you'll agree we got the right guy.
Bunu kardeşinin New York'taki cinayeti ile bağlamak polislerin biraz vaktini aldı ama yaptıklarında bize verdiğin DNA'yı onlara yolladık ve aracın içinde bulunan DNA ile kusursuz bir eşleşme yakaladılar.
Now, it took the local cops some time to connect it to your sister's murder in New York, but when they did, we sent them the DNA you gave us, and it was a perfect match for DNA found inside the vehicle.
Beni yakaladılar.
They've got me.
Onu yakaladık.
We've got him.
Yakaladım!
Gotcha!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]