Yorgun musun tradutor Inglês
415 parallel translation
Yorgun musun?
Tired?
Yorgun musun?
Are you sleepy?
Yorgun musun Suzette?
Tired, Suzette?
Yorgun musun? Daha iyi!
That's marvellous.
- Sorun nedir hayatım? Yorgun musun?
- What's the matter, dear?
- Yorgun musun?
- Tired?
Yorgun musun?
- Hello. Tired?
- Yorgun musun?
- You're tired, eh?
- Yorgun musun Estella?
- Are you tired, Estella? - Rather, Pip.
Yorgun musun, hayatım?
Tired, darling?
- Yorgun musun?
- Are you tired?
Neyin var, yorgun musun?
What's the matter, you tired?
- Benim kız kurnaz tilki gibidir. - Yorgun musun?
- She's a weasel, that daughter of mine.
- Yorgun musun? - Hayır.
- Are you tired?
- Yorgun musun, ufaklık?
- Tired, son? - Not really.
- Yorgun musun, baba? - Evet.
You must be tired, Father.
- Yorgun musun?
- You tired?
Yorgun musun?
You tired?
Yorgun musun?
Are you tired?
- Neden? Yorgun musun?
- Why, are you tired?
- Yorgun musun?
- Tired, is it?
- Yorgun musun oğlum?
- You tired, son?
Yorgun musun?
All worn out?
Yorgun musun, Anne?
- Are you tired, mum?
Yorgun musun?
You're not tired already?
- Neden, yorgun musun?
- Why? Are you tired?
Yorgun musun?
Are you?
- Yorgun musun?
Tired?
- Yorgun musun?
- You're tired?
Yorgun musun sevgilim?
Are you tired, dear?
- Yorgun musun?
- Tired? - No.
Ya sen yorgun musun?
Are you tired?
- Yorgun musun, Tom?
- You're not too tired, are you, Tom?
Yorgun musun?
You're tired?
- Yorgun musun?
- Are not you tired?
Benimle konuşamayacak kadar yorgun musun?
Are you too tired to talk to me?
New Withfield'a hoş geldiniz! Yorgun musun?
welcome to New WithfieId, Tired?
Biraz yorgun musun?
Well, listen.
Stan yorgun musun?
ARE YOU TIRED, STAN?
Yorgun musun baba?
Are you tired, Dad?
- Doğru olanı yaptın. Yorgun musun?
- You did the right thing.
Ne kadar yorgun görüyor musun?
Did you see how tired she looks?
Mama, hala kendini yorgun hissediyor musun?
Mama, do you still feel worn out?
Yorgun görünüyorsun, bunu biliyor musun, ahbap?
You look tired, you know that, buddy?
Ne kadar yorgun olduğunu görüyor musun?
Look how tired he is.
Sabah bana yardım etmek için çok yorgun olur musun?
Will you be too tired to help me in the morning?
Verandanda eşleriyle birlikte birkaç yorgun polisi ağırladığını hayal edebiliyor musun?
Can you imagine a bunch of tired cops and their wives out on your veranda?
Hem de bu yüzden yeterince yorgun düşmemiş olursun, böylece onlar seni bir şeyler öğreniyormuş gibi hisseder. Görüyor musun?
Just enough so you don't get whacked, so they feel like you're learning something, see?
Yorgun musun?
Hi.
- Yorgun musun?
You're tired?
Şu ismi anma lütfen. Solgun görünüyorsun, yorgun musun?
I don't want to hurt you but, Silvia Don't mention that name, please.