Zamanlama tradutor Inglês
3,088 parallel translation
Chrissie, sadece zamanlama.
Chrissie, it's only timing.
Mükkemel zamanlama.
Hey, perfect timing.
Hayatım, evet, bu aralar çok yoğunum. Zamanlama biraz kötü oldu.
I guess it'd be kind of weird for me to call Willy wanker now.
Ve her olduğunda, her zaman zamanlama yanlış dedik.
And every time it happens, we always say that the timing is just wrong.
Zamanlama doğru.
The timing is right.
Mükemmel zamanlama, çünkü bizim de sizinle paylaşmak istediğimiz önemli bir şey var.
Well, that's perfect timing, because we also have something we would like to share with you.
Max, böyle göründükleri zaman sünger banyosu için kötü zamanlama diye bir şey yoktur.
Max, when they look like that, there's never a bad time for a sponge bath.
Zamanlama değişikliği için teşekkür ederim.
Thanks for rolling with the change in sched.
- Kötü bir zamanlama.
It's a bad time.
Evet, bu oldukça uygunsuz bir zamanlama olarak nitelendirilebilir.
Yes, that qualifies as awkward scheduling.
Lanet olası zamanlama.
About fucking time.
Biraz çalışma, biraz da iyi zamanlama diyelim.
Well, you know, a little hard work and a lot of good timing.
Kötü, kötü zamanlama.
Bad, bad timing, this.
Zamanlama mükemmel. Gottfried'ler 30 dakika içinde burada.
Perfect timing- - the Gottfrieds are t-minus 30.
Zamanlama senin için daha iyi olamazdı.
And for you, the timing couldn't be better.
Zamanlama daha iyi olabilirdi.
Timing could have been better.
Zamanlama harikaydı.
The first time I got mugged,
Evet, kötü zamanlama.
Yeah, bad timing.
- İyi zamanlama, seksi şey.
Good timing, sexy.
- İyi zamanlama, sıfır özgüven.
- Good timing, no confidence.
Zamanlama daha kötü olamazdı.
The timing couldn't have been worse.
Kötü zamanlama.
That's bad timing.
Zamanlama iyi olabilir.
Um, timing could've been better.
Kusura bakma Jim. Berbat bir zamanlama.
Oh, sorry, Jim, it's a terrible time.
Talihsiz bir zamanlama oldu.
Oh, that's unfortunate timing.
Zamanlama harika değil biliyorum..... ama onun sorunu biz müsait olana kadar bekleyemez.
I know the timing isn't great, but her problem isn't gonna wait till it's convenient for us.
Mükemmel zamanlama.
Perfect timing.
Tüm saygımla söylüyorum. Bay Başkan zamanlama şu an doğru değil.
In all due respect, Mr. President, the timing just isn't right for you now.
" Oh, Rhett, harika zamanlama.
" Oh, Rhett, what timing.
Mükemmel zamanlama, geri geldi.
Perfect timing, he's back.
- Evet. - Süper zamanlama.
Yes.
Hatta benim için iyi bir zamanlama.
Actually, this is a good time for me.
O halde zamanlama iyi.
Then we're just in time.
Ne zamanlama, değil mi?
Well, that's very convenient, isn't it?
Belki de zamanlama sonunda dogrudur.
Maybe the timing's finally right.
Evet, iyi zamanlama, sen de valizlerini hazırla.
Yes, it's the perfect time. You start packing too.
Efendim, mükemmel zamanlama!
Sir, perfect timing!
Mükemmel zamanlama, beyler.
Excellent timing, fellas.
Ördek pişiriyormuş,... belli ki zamanlama önemli.
She's cooking a duck, and, apparently, timing is important.
Harika zamanlama Damon.
Ah, perfect timing, Damon.
- Mükemmel zamanlama.
- Oh, what a timing!
İyi numara, siz burdasınız ve onların yarısı doğu vizag da, Ne iyi bir zamanlama, biri kontrol odasının yakınındaki bankayı yağmalayacak efendim?
Good number are here and half of them are in East Vizag, what better time one would get to loot the bank near control room, sir?
Seninkide ne zamanlama ama!
What timing is yours!
Bunun iyi bir zamanlama olduğunu düşünmüyorum.
Now's not really a great time, but...
- Zamanlama.
- The timing.
Zamanlama önemli, Lydia.
Timing is key here, Lydia.
Hayır. Görüntü kayıtları var, şüpheli zamanlama var. Asıl neden bu işte.
No, it is the video tape, is the suspicious timing, that is the reason!
Zamanlama mükemmel olmalı.
The timing will have to be perfect.
Zamanlama çok önemlidir Bay McGowen.
Timing is everything, Mr. McGowen.
Kötü bir zamanlama mı?
Is this a bad time?
Zamanlama.
Timing.
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37