Çocuğum tradutor Inglês
8,701 parallel translation
3 çocuğum ve göğüs kanserim olurdu.
I've 3 kids, breast cancer..
Biliyorum çünkü ben kurbağa çocuğum. Hepsi aklımdaydı ama tedavi oldum!
It was all in my mind, but I got cured.
Hugo, yangın nerede çocuğum?
Hugo, where's the fire, kid, huh?
Benim çocuğum.
And he's mine.
Çocuk konusunda bir fikrim yok çünkü benim hiç çocuğum olmadı.
Oh, I'm incapable of holding an opinion about a child because I've never had children.
Eğer bir çocuğum olsaydı ve Harry ona tokat atsaydı onu kendi ellerimle öldürürdüm ama hukuki yollara başvurmazdım.
If I had a kid and Harry slapped it, I would kill him myself, but I wouldn't drag in the law...
Tomás, benim iki çocuğum var ve birinin adı Truman.
Tomás, I have two children. One of them's called Truman.
Evde 5 yaşında çocuğum var.
Do you want it? I have a five-year-old.
Üç tane çocuğum olduğunu nereden biliyorusun?
How do you know I have three kids?
Çocuğum, oğlum orada öylece yatıyor ve bazı cevaplar istiyoruz.
My son, my little boy is just lying there, And we need answers.
Bir tane çocuğum olsaydı ne kadar güzel olurdu.
It'd be great if I could have one of my own.
Bir de birbirinden beter 2 çocuğum var. Valilik yapmaya vakit ayırabileceğimi sanmıyorum.
You know, I've got my hands full with my practice, my other businesses, my two terrible children.
- Var benim çocuğum.
- Yes, I do.
Evlenip, çocuğum olmasını.
Get married, have a few kids.
Jean-Claude, 58 yaşındayım... bekarım, çocuğum yok.
Jean-Claude, 58 years old... single, no children.
Çocuğum oldu ve bir eve taşınacağım da.
'Cause I have a newborn and I'll be moving into a house.
Burada çocuğum hakkında konuşuyoruz.
That's my kid we're talking about here.
Eğer benim çocuğum olsaydın var ya...
I swear to God, you were my kid...
Benim çocuğum olsaydın da siki tutardın.
If you were my kid, you'd still be fucked up.
Benim çocuğum o.
Look. He's my kid.
- Ama benim çocuğum.
But it is mine? No.
Tek çocuğum.
I'm an only child.
Çok yakında, çocuğum.
Soon, my child.
O hala benim çocuğum.
Hey, he's still my kid.
- Benim çocuğum yok ki.
- I ain't got no kid.
- Benim çocuğum değil ki.
- Not my kid. - Come on, girls.
Tazminat peşinde falan değilsin, değil mi çocuğum?
You're not gunning for workman's comp, are you? No.
- İkiz çocuğum var, iyi günlerim sona erdi.
- I have twins. I'll never be okay again.
Sana daha iyi üvey annelik yapabilmek için sana arkadaş gibi değil, çocuğum gibi davranmam gerekiyor.
And so to be a good stepmother to you is to be a parent to you rather than a friend.
Çocuğum olduğun için şimdi söyleyeceklerim benim için bir sorumluluk. İnsanların seni sevmemesi ve babanın senin yanında olmak istememesi başkalarına çok ama çok muhtaç olmandan kaynaklanıyor.
So as a parent it's my responsibility to tell you that the reason people don't like you and that your father doesn't want to be around you is because you're very, very needy.
Çocuğum.
My child.
Çocuğum konuşamıyor.
My child can't speak.
Yalvarırım, üç çocuğum var!
Please, I've three children.
Üç çocuğum var.
I've three children.
İki çocuğum vardı.
I had two children.
Bir karım ve yukarıda uyuyan üç çocuğum var.
I have a wife and three bairns asleep upstairs.
Ama ne yapmam gerekiyorsa, nasıl yapmam gerekiyorsa, çocuğum için yapmayacağım şey yoktur.
But whatever I have to do, however I have to do it, there is nothing I won't do for my child.
Benim tek ve gerçek çocuğum.
My one true child.
Çocuğum yaşayacak mı?
My baby will live?
Ya çocuğum benden nefret ederse?
You know, what... what if my kid hates me?
Senden çocuğum olacak.
I'm having your baby. ( laughing )
Senden çocuğum olacak.
I'm having your baby.
Ama artık iki çocuğum var, o yüzden...
But I got two kids now, so.
Benim de iki çocuğum var o yüzden...
I got- - I know, I remember- - I have two kids, so I can- -
Hayır, ben tek çocuğum.
No, I'm an only child.
Benim çocuğum değil, umurumda da değil.
Go ahead He's not my kid, I don't care
- Ayrıca sen benim çocuğum değilsin.
- And you're not my kids.
- Çocuğum.
Oh, my boy...
Çocuğum olsun istiyorum.
I wanna have a baby.
Ama çocuğum kurtulsa iyi olur.
But this better save my child.
sirkette bir sürü avukat var, onlarin yaninda ben Wal-Mart ile kapismaya çalisan limonataci çocugum.
It's chock-full of lawyers and, compared to them, I'm like a... A kiddy lemonade stand trying to compete with Wal-Mart.