English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Ç ] / Çok fazla konuşuyorsun

Çok fazla konuşuyorsun tradutor Inglês

143 parallel translation
- Çok fazla konuşuyorsun.
- You talk too much.
Çok fazla konuşuyorsun.
You talk too much.
Evet, çok fazla konuşuyorsun.
Oh, yes, you talk quite a lot.
Çok fazla konuşuyorsun!
That's too much talking!
Çok fazla konuşuyorsun'İşin doğrusunu biliyorum, hadi.
We're talking too much. We're getting dehydrated, come on.
- Sen çok fazla konuşuyorsun.
- You're talking too much.
- Korob, çok fazla konuşuyorsun.
- Korob, you talk too much!
Köylü gibi konuşmuyorsun ve çok fazla konuşuyorsun.
You talk too much, and not like a peasant.
Beni iyi dinle Massa, şimdi çok fazla konuşuyorsun da peki bizler fabrikada örgütlenip sendikamızı diğer yoldaşlarla birlikte kurarken sen neredeydin?
Listen to me carefully Massa, you who talk so much now... where were you when we, with the comrades of the unions created the union in this factory, of the BAN?
Çok fazla konuşuyorsun.
- You talk too much.
Çok fazla konuşuyorsun, Nechayev.
You talk too much, Nechayev.
- Çok fazla konuşuyorsun, kaltak!
- You talk too much, bitch!
Biraz sert, biraz aceleci, çok fazla konuşuyorsun, ama çok cesursun.
A little rough, a little pushy, you talk too much, but you got guts.
Çok fazla konuşuyorsun, saçma sapan ve kinle.
You are too much ; repaying kindness with a grudge
Ama sen çok fazla konuşuyorsun.
But you're talking too much.
Çok fazla konuşuyorsun!
You talk too much!
Çok fazla konuşuyorsun. Hepsini bitir.
You're talking too much, finish it all.
Sen çok fazla konuşuyorsun!
You talk too much.
Çok fazla konuşuyorsun.
You're talking too much.
Çok fazla konuşuyorsun.
You talk too damn much.
Lanet olsun, çok fazla konuşuyorsun!
Damn it, man. But you talk too much.
Çok fazla konuşuyorsun, Federasyonlu, ama istediğim şeyden hiç bahsetmiyorsun.
You talk too much, Federation, but you're not telling me what I need to know.
Kız kardeşimi götürmeye geldim. Çok fazla konuşuyorsun.
I come to take my sister you talk too much
Çok fazla konuşuyorsun, çocuk.
You're talking too much, boy
Tom, çok fazla konuşuyorsun.
Tom, you talk too much.
Sadece çok fazla konuşuyorsun.
You just talk too much.
- Çok fazla konuşuyorsun.
Stop!
çok fazla konuşuyorsun.
You talk too much.
Çok fazla konuşuyorsun. Tamam tamam sustum.
- Don't talk too much.
Çok fazla konuşuyorsun.
You talk a lot.
Çok fazla konuşuyorsun.
You do talk too much.
Gathwok Klanından Trensiduf haklıymış. Çok fazla konuşuyorsun.
Trensiduf of the Gathwok Clan was right.
Şu çeneni kapat! Çok fazla konuşuyorsun!
You talk way too much!
Çok fazla konuşuyorsun...
You talk too much...
- Çok fazla konuşuyorsun.
- That you talk too much.
Sabahın yedisi için çok fazla konuşuyorsun.
OK, you know what? You're doing a lot of talking for 7 A.M.
Kıçıma tekmeyi basmak isteyen birine göre, çok fazla konuşuyorsun. Öyle mi?
For someone who says he wants to kick my freaky ass... you do a lot of talking.
Hey, Ishikawa, bu aralar çok fazla konuşuyorsun.
Hey, - Ishikawa, you talk too much these days.
Çok fazla konuşuyorsun.
Your are speaking too much.
Çok fazla konuşuyorsun, sevgilim.
You talk too much, darling.
Mahmut, çok fazla konuşuyorsun!
Mahmoud, you talk too much!
Çok fazla konuşuyorsun.
You speak a lot.
Eğer sana çok fazla konuşuyorsun deniliyorsa, bir sorun var demektir
If I speak a lot to you, there is a problem.
Duyduğum kadarıyla dünyanın bir çok yerine gitmişsin... Bir den fazla dil konuşuyorsun... ve bir çok ünlü adamla birlikte olmuşsun.
I've heard that you've been all over the world... that you speak many languages... and that you've known a great many men.
Çok fazla konuşuyorsun, Johnny.
Nobody else can do this job, because they got too much feeling.
Hep kendi kendine konuşuyorsun, ve çok fazla içiyorsun.
Talking to yourself all the time, and drinking too much.
Gerçekten çok fazla konuşuyorsun, Johnny Rob.
You do spout off a lot, johnny rob.
Bir çiftçiye göre çok fazla iddialı konuşuyorsun.
Sure a mouthful for a sodbuster.
Çok hızlı konuşuyorsun George, ve çok fazla şey biliyorsun.
What? You just talk so fast, George, and you know so much stuff.
Bak çok fazla açık konuşuyorsun.
Mm-mm, mm-mm. See, that's too much exposure.
Çok fazla hızlı konuşuyorsun.
You talk too damn fast.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]