English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Ö ] / Ölmüştüm

Ölmüştüm tradutor Inglês

358 parallel translation
O gerçek değil, yoksa bin defa korkunç şekilde ölmüştüm.
Well, if it isn't true, then I've died a thousand horrible deaths.
Ölmüştüm.
I was.
Sen ölmüştün, yani ben ölmüştüm.
You were dead, so I was dead.
Siz olmasanız ölmüştüm.
Without you, I'd be dead.
Ama ben ölmüştüm ve onu duymuyordum.
But I was dead and I couldn't hear him.
Ölmüştüm. - Ciddi olamazsınız.
- You can't be serious.
Sen olmasan ölmüştüm.
I wouldn't be here if it wasn't for you.
Onlar olmasaydı ölmüştüm.
I'd be dead now without them.
- Ben ölmüştüm!
- I'm dead eh!
- Başkaları için ölmüştüm. Senin için daima yaşadım.
I was dead for others, I always live for you!
- Ölmüştüm ve olan biteni gördüm.
I was dead and saw it all.
Ama gerçek yaşamımda, ölmüştüm.
But in my real life, I was dead.
Olamaz ben ölmüştüm!
No. No, I was dead!
Ölmüştüm ben.
I was dead.
O canavar olmasaydı ölmüştüm!
I'd be dead right now if it wasn't for the monster!
İki gün önce zaten ölmüştüm.
You did, huh?
"... rüyamda bir kadın bana geldi, ölmüştüm. Dudağıma kondurduğu öpücükler öyle bir hayat telkin ediyorlardı ki yeniden dirilmiştim. "
"I dreamed my lady came and found me dead, and breathed such life with kisses on my lips that I revived -"
Bayan rüyama girdi. Ölmüştüm, zira o tuhaf düşlerde ölüm düşünebilir.
I dreamed my lady came and found me dead - strange dream that gives a dead man leave to think!
Buraya gelmeden önce zaten ölmüştüm.
I was dead before I got here.
Bir tıp merkezine yakın olmasaydık, kesin ölmüştüm.
If we had not been so near to a medical facility, I'd have died.
Peki, şu elektrikli sandalyede... berbat biçimde ölmüştüm.
Well, there I was... so awfully dead in that electric chair.
Ölmüştüm.
I was dead.
- Başka yerde olsaydım ölmüştüm.
- Anywhere else and I'd be dead.
Ağla ağla ölmüştüm.
Cried my eyes out.
Windom beni öldürmek isteseydi, çoktan ölmüştüm. Doğru.
Harry, if Windom wanted to kill me, I'd already be dead.
Annenin içtiği her sigara için beş dolarlık mal çeksem ölmüştüm bile.
If I had a nickel for every cigarette your mom smoked, I'd be dead.
Çünkü emin olsalardı, şimdiye çoktan ölmüştüm.
'Cause if they knew, I'd already be dead.
Neredeyse ölmüştüm.
I almost died.
Eğer sen olmasan çoktan ölmüştüm.
I would've died if it wasn't for you.
9. kattan. Kesin ölmüştüm.
9th floor we can't fail.
Riski anlayabiliyorum, fakat, bir kere ölmüştüm zaten, ve eğer gerekliyse yeniden ölmeye hazırım.
I understand the risk, but I've already been dead once, and I'm prepared to die again if necessary.
- Ölmüştüm.
- I was a dead man.
Eğer beni öldürmek isteseydiniz, çoktan ölmüştüm zaten.
If you wanted to kill me, you could have anytime.
Eğer Mickey beni hızla yakalamasaydı çoktan ölmüştüm.
If it hadn't been for Mickey's fast catch, I would've been a goner.
Ben ölmüştüm.
I was a dead man.
Ölmüştüm ama işte. sonsuzluklar boyunca diriyim.
"And, behold,..... I am alive for evermore."
Sanki daha önce ölmüştüm ve sonra hayata dönmüştüm.
It was like I'd been dead, and now I was alive again.
Benimle tanıştığında ben zaten ölmüştüm.
I was dead when you met me.
Ölmüştüm.
I have been dead.
Ama ben ölmüştüm, ölmüştüm
But I'm dead, I'm dead
- Sen ölmüştüm.
- You died.
Yatak odamı bulmamış olsan ölmüştüm. " Tanrım.
I should have died had you not found my bed chamber. "' Oh, jeez.
Ölmüştüm. Ama senin aşk test edici makinen olarak geri döndüm.
I was, but I've come back as your love-testing machine.
Çok çocuk gösterisi izledim. Can sıkıntısından ölmüştüm.
I've seen a lot of kids'shows - they bore me.
Sadece bir dakikalığına ameliyat masasında ölmüştüm.
For just a moment I was dead on the operating table.
Neredeyse ölmüştüm.
Almost.
- İlk karımın aşkından ölmüştüm. Gerçekten sevdiğim tek kadın. Bir dansçıydı.
- Dead to my first wife... the only one I truly loved, a dancer.
Sen ve babam birbirinizin gırtlağına sarılmıştınız çünkü ben babama bunu açıklayamadan ölmüştüm.
You and my father, at each other's throats because I was killed without ever telling him about this.
Ben ölmüştüm.
I was dead.
Onlar olmasaydı çoktan ölmüştüm.
Without them, i would be dead.
Ölmüştüm gerçekten.
I'm really dead!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]