English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Ö ] / Öyle misin

Öyle misin tradutor Inglês

1,151 parallel translation
Öyle misin?
Are you?
- Ve öyle misin?
- And are you?
Öyle misin?
- So, are you?
- Öyle misin?
- Do you?
- Öyle misin?
- You are?
- Öyle misin?
- Are you?
Sen öyle misin?
Are you?
Öyle misin?
Is that what you are?
Gerçekten öyle misin,... yoksa değil misin?
Well are you... or, aren't you?
- Öyle misin?
- Are ya?
- Sen de öyle misin? "Kıpır kıpır" de.
- You feel frisky? Say the word.
Gerçekten öyle misin?
Are you really?
Öyle misin?
I mean, are you?
Öyle misin?
( All ) Have you?
- Oh, öyle misin?
- Oh, are you?
- Torance sen öyle misin?
Tor, is that you?
İkinci olarak da, kendine sormalısın, öyle misin?
And I think you have to ask yourself ; Are you?
- Öyle misin?
- Are you? - What?
- Gidiyor öyle mi? - Evet Bowling liginde olmadığından emin misin?
- Sure he doesn't like the bowling league?
Öyle misin?
You do?
Öyle gidecek misin?
You're just going to leave?
Orada öyle duracak mısın yoksa bana yardım edecek misin?
You gonna just stand there or are you gonna help me with these boxes?
- Öyle mi, maça gitmeyecek misin?
Oh, yeah? You pitching today?
Öyle sadece yürüyüp gidecek misin?
Are you just going to walk away?
Peki Jake'in paralel evrene geçtiğinden emin misin? İstasyonda yok, Jennifer da öyle.
He's not on the station and neither is Jennifer.
Yoksa öyle bir şey olmadı diyenlerden misin?
Or you think it never happened?
Şimdi öyle dikilecek misin?
Now you just stand there?
Sen öyle gevezeleşmeden önce Sergei'ye elbisesini beğendiğimi söyleyebilir misin elbisesini gerçekten beğendim.
Before you get all talky again could you also please tell Sergei that I really like his suit.
İyi misin Bobby? Rachel Reynolds davasından ödü patlıyor. Öyle.
And she informed me that she has been cheating on me for our entire marriage.
Şeker veya süt ister misin, yoksa öyle iyi mi?
Would you like any sugar or cream with that?
Erkekleri bilmem ama ben öyle değilim. - Değil misin?
I don't know about all men, but I don't even think like that.
Ne yani benle yada bensiz öyle gidecek misin?
What, are you just going to go with or without me?
Öyle değil misin yani?
That's what you are, aren't you?
Aslanım söyleyecek misin, şu arabanın yerini? Abi söyleyeceğim. Öyle çalma falan gibi bir durum yok ya.
Don't spit on me, you had a good time in the car.
- Öyle. Renee, beni tanıdığını iddia ederek işlerime burnunu sokmaktan vazgeçer misin?
Stop claiming to know me!
- Sen öyle demez misin?
- Yeah, wouldn't you?
- Peki, sen öyle değil misin?
- Well, aren't you?
- Sende öyle değil misin?
Aren't you?
- iyi misin - öyle gibi
- All right? - Just about.
Sen deli misin? Öyle olsa parti yapamazdık.
- If they were we would not be having a party.
Öyle yapabilir misin?
You could do it that way. I didn't want to do this at all, but...
- Öyle mi? - Gelecek misin?
- Would you come?
Öyle bilmeye devam etmesine izin verecek misin?
- And you plan on keeping it that way.
- Öyle olmadığını söylüyor. Keşke ona eşcinsel misin diye sorsaydım. Keşke diyorum bana söylediğini yapsaydım.
Well, he says he didn't and he has 1,000 reasonable excuses that all make sense only... they don't make sense.
Bana öyle bakmayı keser misin?
Would you mind not staring at me?
- Öyle demeyi keser misin?
- please stop saying that.
Bana öyle bakmayı keser misin?
Do not look at me.
O kemiklerine kadar kotu biri, oyle degil misin Tyrone?
He's bad to the bone, ain't you, Tyrone?
Öyle rahat değil misin oğlum?
Uncomfortable, lad?
Genç misin? Öyle mi, Faith?
You feel young, do you?
- Öyle mi, gerçekten sen misin, John?
- Yeah, is it really you, John?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]