Altı yıl tradutor Espanhol
4,390 parallel translation
Altı yıl önce bir hata yaptım ve o zamandan beri sürekli tetikte geziyorum.
Cometí un error hace seis años, y he estado mirando por sobre mi hombro desde entonces.
Seni, altı yıl önce Naperville'deki bir barın arka sokağında işlenen cinayete bağlayan bir tanığımız var.
Tenemos un testigo que te conecta al disparo detrás de un bar en Naperville hace seis años.
Batı Yakası Tasarım Atölyesi'nde Hilfiger için altı yıl çalıştım.
Sí, pasé seis años trabajando para Hilfiger en su tienda de diseño en la costa oeste.
Altı yıldır John'la beraberim ve hala kafasının nasıl çalıştığını çözemiyorum.
Y yo todavía no puedo entender cómo funciona su mente.
Sizin asla anlayamayacağınız bir konu hakkında. Altı yılın sonunda arkadaşım Carol'ın beni neden operaya çağırmadığını anlayamıyorum.
Bajo la categoría de cosas que ninguno de ustedes podría comprender no puedo entender por qué, después de seis años, mi amiga Carol repentinamente dejó de invitarme a la ópera.
Sonraki beş-altı yıl boyunca mevcut durumu korumak için gösterilen tüm yorucu çabalara rağmen herşey yavaş yavaş değişti.
En los próximos cinco o seis años, a pesar de los esfuerzos denodados para mantener el status quo, poco a poco, todo cambió.
Benim on altı yıl oldu.
He estado aquí unos 16 años.
Başkan Kim Jong-il ile Lider Lee Mu Hyeok, on altı yıl önce gizli bir birlik kurdu.
Kim Jong II con Lee Mu Hyeok... Hace 16 años formaron una Fuerza Secreta.
Beş veya altı yıl. Hastalığın orta dönemine giriyor.
Cinco o seis años.
İlk altı yıl hep birlikteydik. Harika bir babaydın.
Los primeros seis años que estuvimos juntos, fuiste un gran padre.
Altı yıl mı?
¿ Seis años?
Bunlar altı yıl öncesine ait.
Eso es de hace seis años.
Ellen'le birlikte odayı beş, altı yıl önce temizledik.
Ellen y yo limpiamos todo hace cinco o seis años.
Neredeyse altı yıl önceydi.
Fue como hace seis años.
"Kuzu altıncı mührü açınca güneş keçi kılından yapılmış siyah bir çul gibi karardı."
"Y contemplé el sexto sello y el el sol se volvió negro como el cilicio."
25 yıl önce Sadang Lisesinde efsaneydi ve Dongjak ilçesini kontrol altına almıştı.
Era una leyenda en la secundaria Sadang... y controlaba el distrito Dongjak hace 25 años.
Şu kadar okula gittiğini düşünürsek yani son dört yılda altı farklı okula, gayet başarılısın...
Teniendo en cuanta que has ido a, ¿ qué? ¿ Seis colegios diferentes en los últimos cuatro años? Lo estás haciendo realmente bien...
Bu şeyi kazanıyor olmamız gerekiyor ve altılı koşuyla geriye düştük.
Deberíamos estar ganando esta cosa y estamos abajo por seis carreras.
1989 yılı iki yüz yılıncı kutlamalar sona erecek ve Fransa altı ay içinde Avrupa birliğine katılacak.
En este fin de año 1989 las celebraciones del bicentenario de la... Sioli...
İki yıl içinde senatoya girecektim altı sene içinde de takım olarak yarışacaktık.
Me hago Senador en dos años, competimos como equipo en seis.
Mücevherler, renkli şeyler ve altınla dolu bu harika dünyaya bayılırdım.
Amaba este mundo maravilloso lleno de joyas y coronas, colores y oro.
Sarhoş olup, Mavi Adamlar Grubu'yla altılı yapmayacağız, değil mi?
No nos vamos a emborrachar y hacer una orgía con el Blue Man Group, ¿ o sí?
Üç buçuk yıl önce Greendale'e geldiğimde altı önemli kişiyle tanıştım.
Hace tres años y medio, cuando vine a Greendale, conocí a seis personas muy importantes.
Geçen yıl ıngiltere'de tutuklananların dörtte biri 18 yaş altıydı.
La cuarta parte fue detenida el año pasado en el Reino Unido por debajo de los 18 años.
Tamam mı? Geçen yıl bir altın maymun bulunduğunu biliyor musun?
¿ Sabes que el año pasado descubrieron un mono sin nariz?
"İnsancıl yetenekler" kısmının altına, şey çizmiş... Sanırım içinden bıçaklar çıkan küçük bir dışkı bu.
En el apartado "Aptitudes Sociales", ella dibujó creo que es un poco de excremento y le salen unos cuchillos.
Eğer altı ay ya da bir yıl içinde kendini öldürmediysen senin için onlar yapacak.
Y en seis meses o un año, si no te has suicidado para entonces, lo harán por ti.
Müvekkilinin kısa zaman önce altı iş ortağını kaybettiğini ve o adamların nasıl teşhis edildiğini ve hedef alındığını bilmek istediğini söyledi.
Dijo que su cliente acababa de perder a seis de sus socios de negocios y que le gustaría saber cómo fueron identificados y localizados esos hombres.
Daha sonra da bu surların koruması altında barış içinde yüzyıl geçirdiler.
Y tuvieron una vida placentera durante 100 años.
Sanırım evliliğimizin cinsel sıklığı altıncı yılımızda belli bir seviyeye düştü.
Creo que la frecuencia de nuestros encuentros sexuales disminuye al sexto año de matrimonio.
1 sterlin kazanıyorsun, altına işiyorsun ve elektriğe çarpılıyorsun.
Ganas una libra, te meas encima y luego eres electrocutado.
Daha sonra da bu surların koruması altında barış içinde yüzyıl geçirdiler.
Y se escondieron asustados durante un siglo de paz inquieta.
Wally'nin Meksika'dan getirip içmediği ve bize verdiği şeylerden ya da benzeri şeylerden bir altılı var.
Quizá tenga unas bebidas o algo que Wally se llevo a México, no se lo bebió, y lo trajo de vuelta.
Hikâye Altın Hasat yılında başlar.
La historia comienza el año de la cosecha de oro.
Sözde iç mimarlık işin için yıllık 60 bin dolar üzerinden vergi ödemişsin ama bahse girerim asıl para İsveç modeli bir yatağın altında ya da Caymanlardadır.
Pagaste impuestos de 60 mil al año por tu falso trabajo como decoradora, pero estoy seguro de que el dinero real está bajo el colchón suizo o en Caimán.
Harcamalarımızı azaltıp bu borcu nasıl ödeyeceğimizi bulamazsak çocuklarımızı büyük bir yük altında bırakmış olacağız.
Si no descubrimos cómo dejar de gastar y recortamos esta deuda, estaremos dejando una carga terrible para nuestros hijos.
Dedektif Sanchez, Bay Webb'in fotoğrafını altılı albüme koyup Susan Adler'a gösterebilir misiniz?
Dtve. Sánchez, ¿ colocaría la foto del Sr. Webb... en un grupo de seis y se lo muestra a Susan Adler?
Drex'i alt ettiniz. Bunu nasıl yaptınız?
Y vencieron a Drex. ¿ Cómo lo hicieron?
İkinci kattaki odasından ayrılıyor. 17.10'da altıncı kata ulaşıyor. Öğrencilerle konuşuyor.
Se va de su despacho en la segunda planta y llega a la sexta planta a las 5 : 10, habla con sus estudiantes, y luego sale de la sala a las 5 : 25, pero vuelve a trompicones y muere a las 5 : 36.
Valinin altın karşılığında, arkada bırakılan vampir pisliklerini temizlediğini hatırlarım.
Recuerdo cuando un tonto y borracho Gobernador escondió nuestros pecados de vampiros a cambio de oro.
Marcel, bölgedeki tüm cadıları kontrol altında tutmanın bir yolunu bulmuş. Nasıl yaptığını bulup bunu kendi lehime çevirmeyi düşünüyorum.
Marcel de alguna manera ha encontrado la manera de controlar a todas las brujas del distrito, y yo voy a descubrir la manera para que yo pueda aplicarla.
Öncelikle bu elemanın vücudundaki mineyi çıkartacağım. Sonra onu, arkadaşlarının dine dönüp Utah'a taşındıklarını söyleyerek Marcel'e kaybettiği diğer 3 vampirin nasıl gittiğini açıklayabilmesi için etki altına alacağım.
Y este, voy a quitarle la verbena, hechizarlo para que crea que sus compañeros encontraron la religión y que se mudaron a Utah.
Güçlü noktalarını, zaaflarını,... ve baskı altındayken nasıl davrandıklarını bilirsin.
Sabes sus fuerzas, sus debilidades, y cómo actúan bajo presión.
Nasıl oluyor da etrafta kimse yokken benimle konuşmaya geldiğin zaman bir anda bana vampir olduğunu söylediğini ve beni etki altına aldığını hatırlıyorum? Gittiğin zaman da düşündüğüm tek şey öyküsünün parçalarını birleştirmeye çalışan tatlı aksanlı bir yakışıklı erkek oluşun oluyor.
¿ Cómo es que cuándo te apareces y no hay nadie alrededor de repente recuerdo que me dijiste que eres un vampiro y que controlas mi mente y luego te vas y vuelvo a pensar que eres un sujeto sexi con un lindo acento y dinero para gastar en su autobiografía?
Ve nasıl oluyor da bana yerin altında ulaşabiliyorsun?
¿ Y cómo hiciste para contactarme aquí abajo?
Fakat neden şimdi yeni ve teknolojik açıdan gelişmiş Şeytani Altılı'nın kıçına tekme atmayı denemiyorsun?
Pero, ¡ porqué no tratas ahora de "patear los traseros", de los nuevos y tecnologicamente avanzados Seis Siniestros!
Ve gerçek hâlindeyken benim Şeytani Altılı'm tarafından yok edileceksin.
Y es en tu verdadera forma en la que serás destruído por mis Seis Siniestros.
Kitleleri etkisi altına almadan, 2.000 yıl boyunca, binlerce insanın kanını akıtmadan önceydi. Bu yeteneklerini bilemesine olanak sağlıyor.
Eso fue antes de que pudiese hipnotizar a las masas, y 2000 años de consumir gotas de sangre de miles de personas, le ha permitido afinar sus habilidades.
FDA, Camprax'a Amerika'da onay vermeyecektir. Restopolin ve Trombolec üzerindeki patentin de altı ay sonra bitiyor, nasıl para kazanmayı düşünüyorsun?
La comisión de seguridad en los medicamentos no aprobará Camprax... y tu patente de Respolin y Trombolec expira en seis meses.
Dokuz yıl önce mart ayında ve altı ay önce kaybolan tüm insanların listesini istiyorum. Yaş aralığı?
Quiero una lista de todos los desaparecidos en este período.
Ama... Max fotoğrafçılıkla ilgileniyor, Hank'in stüdyosunun oralarda dolaşıyormuş, ve Hank onu bir nevi kanatlarının altına almış.
Pero es... a Max le gusta la fotografía, fue hasta el estudio de Hank, y Hank le ha cogido como protegido.
altı yıl önce 18
altı yıldır 16
yıldız 71
yıllardır 65
yıllar 31
yıldırım 48
yılan 116
yıldızlar 59
yılda 34
yıllarca 52
altı yıldır 16
yıldız 71
yıllardır 65
yıllar 31
yıldırım 48
yılan 116
yıldızlar 59
yılda 34
yıllarca 52
yıldönümü 20
yılanlar 49
yıllar sonra 22
yıldönümümüz 20
yıllar geçti 27
yıllar boyunca 24
yıllar oldu 18
yıllar önce 137
yıldız geçidi 34
yıldız gemisi atılgan 28
yılanlar 49
yıllar sonra 22
yıldönümümüz 20
yıllar geçti 27
yıllar boyunca 24
yıllar oldu 18
yıllar önce 137
yıldız geçidi 34
yıldız gemisi atılgan 28