Altı yıldır tradutor Espanhol
933 parallel translation
Altı yıldır arıyorlar onu ama yakalayamıyorlar.
No lo han atrapado aún, pero los perros puede matar lobos ¡ Cállate!
Altı yıldır güreşmiyorum, ama hiçbir şeyi unutmadım.
No lo he hecho durante seis años, pero no he olvidado nada.
Ama beş, altı yıldır Earle'lerden kimse yok.
Pero ninguno ha aparecido por aquí en 5 ó 6 años.
Yirmi altı yıldır aynı şey Walter ve ben...
Mira, llevo en esto veintisiete años y te aseguro...
Yirmi altı yıldır bu küçük adamla yaşıyorum ben beni hiç yanıltmadı.
Llevo veintiséis años con este enanito y jamás me falló.
Altı yıldır onunla yaşıyorum.
Seis años, ¿ entiende? He vivido con él seis años.
Altı yıldır aynı şeyi çekiyorum. Bıktım artık. Boğazıma kadar geldi!
Llevo seis años aguantando esto.
Altı yıldır buradayım.
Llevo aquí seis años.
Altı yıldır bu burada yaşıyorum, bu delikte.
He estado aquí seis años... en este agujero.
- Altı yıldır.
- Desde hace seis años.
- Birbirimizi altı yıldır tanıyoruz.
- Nos conocemos hace seis años.
Bunu sana altı yıldır yaptırmaya çalışıyorum.
Durante seis años he intentado que...
Altı yıldır tek duyduğum şey gıcırtı sesi.
Durante seis años, sólo he oído ese chirrido.
Ve altı yıldır da buradayım.
Y aquí llevo seis.
On altı yıldır bekliyorum,..
Dieciséis años esperando este momento.
Bence bu mezar taşı en az beş, altı yıldır gölde duruyor.
Lo cierto es que esa estela lleva en el lago 5 ó 6 años.
Sadece altı yıldır bu ailenin üstüne çöreklenen kabus ve halüsinasyonlara bir çözüm.
Quizá una solución a la pesadilla que angustia a esta familia desde hace seis años.
- Altı yıldır yanlarındayım hiç görmedim.
Después de seis años sirviendo en esa casa, aún no los conozco.
Bu kıyafetler yaklaşık altı yıldır çeşitli kamplarda sürünüp durdu.
Hace 6 años que los llevan de una colonia a otra.
- Beş ya da altı yıldır.
- Cinco o seis años.
Beni altı yıldır bekliyor.
Lleva seis años esperando.
Altı yıldır, Wimpy's'e geldiğinizden beri size aşığım.
Desde hace ya seis años, desde que llegó al Wimpy, estoy enamorado de usted.
- Altı yıldır.
- Seis años.
Mısır yıldızlarının altına gel.
Salga bajo las estrellas de Egipto.
İki yıldır altın bir yüzük için... beni kandırıyorsun ama buraya kadar.
Llevas dos años mareándome, haciéndome esperar ese anillo de bodas, pero se acabó,
Bir yıldır çalıyordum o altını.
Lo he estado robando durante un año.
Nicholas, Chinch'in müzik öğretmeninden 2 altın yıldız aldığını biliyor muydun? Hayır.
Nicholas, ¿ sabías que a Chinch le han dado dos estrellas en música?
Şunu aklınıza iyice sokun, şu an yıl 1940 Ve 10 yıldır buzun altında kayıptınız.
Metase en la cabeza que esto es el año 1940 y que ha estado enterrado, perdido, congelado en hielo durante 10 años.
- Hayır, bırakın, burada çölün ortasında, yıldızların altında, yaşadığım gibi öleyim.
No, dejadme morir como he vivido, aquí en el desierto bajo las estrellas.
Son üç yıldır, bankadan ayrıldığından bu yana, korkunç bir baskı altındasın.
En los últimos tres años, desde que dejaste el banco, has trabajado sin descanso.
20 yıldır o altını arıyorum ben Storm.
He buscado ese oro durante 20 años, Storm.
Altı, yedi yıldır burada çalışıyormuşsunuz.
Entiendo que ha trabajado por seis o siete años.
Şimdi 20 yıldır dolandırıcı Mustafa'nın ayağı altında ezilenler bizimle saraya gelsin.
Todos los maltratados por Mustapha, seguidnos ahora a palacio.
Lee bir yıldır ya da altı aydır savaşıyor, benim yeterince zamanım olacak.
Si Lee aguanta un año o seis meses, tendré tiempo suficiente.
Sanırım bunun için ona bir altın yıldız vereceksin
Supongo que le darás una estrella por esto.
Yıllık altı metrelik yat yarışlarının arifesinde..... 30 yıldır yaptıkları gibi, bu yıl da... Larrabee'ler bir parti veriyorlardı.
Era la noche previa a las carreras anuales de yates de seis metros y, como ya era tradicional en los últimos 30 años, la familia Larrabee daba una fiesta.
Dünyadan gidişim yıldırım düşmesiyle olacak, bire-altı iddiaya var mısın?
Seis a uno, incluso la forma que dejo el mundo, al rayo.
Bin yıldır oraya Altın Irmağı deniyor çünkü altın var.
Ahora sé por qué El Arroyo del Oro se ha llamado así durante 1000 años y es porque allí hay oro.
Yıldırım çarpacağına, ya da ebem kuşağından sonra bir çömlek altın bulacağına inananlardansın.
Que hay un tesoro enterrado al pie del arco iris.
Bunca yıldır toprağın altında olduğu düşünülen para? Eyaletler arası savaştan kalma?
¿ Es el dinero que ha estado aquí... desde la Guerra de Secesión?
Altı yedi yıldır.
Seis o siete años.
Burada milyonlarca, milyonlarca yıldır saklı olan altını çıkarmağa hazırız.
Arrancaremos el oro que lleva escondido en la montañas miles, millones de años.
Top mermileri 15 yıldır toprağın altındalar.
Los misiles han estado 15 años bajo tierra.
20 yıldır bu lambanın altında gözlerim mahvoldu.
He destrozado mis ojos con esta lámpara durante veinte años.
Yıldızların altında kızla birlikte koya yürürler adam duygulanır ve kızın omzunda bebek gibi ağlar.
Y pasean por la bahía bajo las estrellas y él se emborracha y llora sobre su hombro como un bebé.
Metro istasyonunun tam altındaki bir telefon kulubesinde kıstırıldığımı söyleyin ona. Adım Lampert.
Dígale que soy la Sra. Lampert y que estoy acorralada en la cabina telefónica de una estación del metro.
Normanlar, Hastingsler'den bu yana 100 yıldır İngiltere'yi işgal altında tutuyor.
Los normandos han ocupado Inglaterra... durante cien años, desde Hastings.
47 yıldır burada çalışıyorsun ve Altın Kupanın ne olduğunu bilmiyor musun?
¿ Lleva como empleado 47 años y no sabe qué es la Copa de Oro?
Saldırıdan iki gün sonra... askeri yetkililer, salgın hastalıkları önlemek amacıyla... darbe almış olan Rochester'da 3 km karelik bir alanı kordon altına aldı. Hayatta kalan polisler, cesetlerin yakma işleminden önce... akrabaları tarafından taşınmasını... gerekirse güç kullanarak engellemek için silahlandırıldı.
Dos días después del ataque, las autoridades militares, para detener una posible difusión de enfermedades, sellan dos millas cuadradas de la zona dañada de lo que había sido Rochester y arman a los policías supervivientes, determinados a evitar por la fuerza si es necesario
- Altı yıldır, efendim.
- ¡ Seis años, señor!
Tam altı buçuk yıldır kendisine hiç küsmedim.
Ahora no he estado resentido con ella desde hace 6 años y medio.
yıldırım 48
altı ay sonra 25
altı buçuk 20
altı saat 24
altı ay mı 24
altı yedi 26
altı tane 16
altı ay önce 37
altı ay 66
altı hafta 22
altı ay sonra 25
altı buçuk 20
altı saat 24
altı ay mı 24
altı yedi 26
altı tane 16
altı ay önce 37
altı ay 66
altı hafta 22