Açık konuşayım tradutor Espanhol
326 parallel translation
Açık konuşayım Bay Golyat, haksızlık gördüm mü... düzeltene kadar rahat edemem, hepsi bu.
Francamente, Sr. Goliat, si veo una injusticia, no descanso hasta corregirla, eso es todo.
- Açık konuşayım mı?
- ¿ Quiere que sea franca?
Açık konuşayım, bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Nunca lo permitiré.
Bay Bryne, o zaman daha açık konuşayım.
Sr. Byrne, seré más directo entonces.
Sana açık konuşayım, kızım.
Deja que te cuente quién soy.
Açık konuşayım mı?
¿ Debo ser más explícito?
Daha açık konuşayım.
Intentaré ser más claro.
Açık konuşayım, hayatımda okuduğum en aptalca şey bu.
Francamente, esto es la cosa más idiota que he leído en mi vida.
Seninle açık konuşayım.
Se lo digo sinceramente.
Açık konuşayım, hayır.
Francamente, no.
Son 24 saat içerisinde işimden olmak konusunda yeterince tehdit aldım. Bak, ben- - Açık konuşayım, sorunların umurumda değil.
No me preocupo por ti, creo que Lee.
Açık konuşayım, her şey nefis.
Tengo que confesar que todo está simplemente delicioso.
Açık konuşayım.
Seré franco.
Açık konuşayım.
Por aquí hay muchas.
Profesör, size açık konuşayım. Ben de onun geç kalmasına çok endişeleniyorum.
Yo también me sinceraré con usted, últimamente me tiene muy preocupada.
Seninle daha da açık konuşayım. Katı yürekli ve para delisi biri olmadığımı göstermek için.
Y le serà © aun mà ¡ s franco, para que vea que no soy un tipo insensible que sà ³ lo piensa en el dinero.
Açık konuşayım... -... oldukça sıra dışısın. - Ben mi?
Quiero ser sincero, eres excepcional.
Ortak olduğumuza göre durumu bilmen gerek. Açık konuşayım.
Desde que somos compañeros, tú tienes que saber la situación.
- Açık konuşayım mı? - Evet.
- ¿ Quieres que sea honesto?
Ama açık konuşayım.
Te seré muy franco.
Açık konuşayım.
Te diré la verdad.
Dostum, seninle açık konuşayım.
Amigo, Vamos a dejar algo en claro.
Peki, açık konuşayım öyleyse.
Vaya, eso sí que es hablar claro.
Açık konuşayım, yeteneksizsin demiyorum ama buna resim bile denemez.
Voy a hablarle claro. No digo que no tenga talento pero yo diría que esto casi no es pintura.
Açık konuşayım.
Voy a ser sincero con usted.
Açık konuşayım, Maggie.
Te diré la verdad, Maggie.
Seninle açık konuşayım.
Hablaré claro.
O zaman açık konuşayım, Mösyö Harper.
Muy bien, monsieur Harper, pues se lo voy a decir aún más claro.
Sizinle açık konuşayım Bay V. Sana Nick dememin sakıncası var mı?
Seré sincero. ¿ Puedo llamarle Nick?
Sizinle açık konuşayım.
Debo ser franco con usted.
- Daha açık konuşayım mı?
- ¿ Puedo hablarle abiertamente?
Açık konuşayım.
Voy a ser franco :
Açık konuşayım, elemana ihtiyacım yok.
En realidad, no hay vacantes por ahora.
Açık konuşayım. İki bin mi önerdi?
Entonces, dice que él le ofreció $ 2000?
Açık konuşayım.
Dejemos esto bien claro.
İzin ver de açık konuşayım.
Déjame ser claro.
Seninle açık konuşayım.
Mire, seré perfectamente claro.
Affedersin, daha açık konuşayım.
Perdón. Deja que te lo aclare.
Sana da açık konuşayım o zaman.
Si, déjame serlo contigo.
- Açık mı konuşayım? - Evet.
- ¿ Está pidiendo una opinión honesta?
Açık konuşayım.
¡ No, no!
Açık mı konuşayım?
¿ Puedo ser franca?
Seninle açık konuşayım mı?
- ¿ Puedo hablar con franqueza?
Tamam, ben de sizinle açık olarak konuşayım, tamam mı?
De acuerdo, seré sincera con ustedes.
Bilim dünyasının yarısı kulak kabartırken daha açık nasıl konuşayım?
¿ Quiere que concrete más aquí con media comunidad científica escuchando?
Açık konuşayım :
Déjame que te aclare algo.
- Seninle açık konuşayım Bay Sanatçı.
- Te seré franco, "Sr. Artista".
Bilim dünyasının yarısı kulak kabartırken daha açık nasıl konuşayım?
¿ Quieres que te dé detalles con la mitad de la comunidad científica escuchando?
- Açık konuşayım mı?
¿ Lo digo sin rodeos?
İzin verin ben de açık konuşayım.
Yo también le seré sincero.
Doktor, Size açık konuşayım,
¡ Dios mío, lo has arruinado!