Bazen merak ediyorum tradutor Espanhol
402 parallel translation
Bazen merak ediyorum, ben de ona karşılık versem nasıl olur diye.
Y yo empiezo a imaginar que le amo y que empieza todo de nuevo.
Bazen merak ediyorum ama giderek alışıyorsun.
A veces me asombra pero creo que adquiriste la costumbre.
- Cidden, bazen merak ediyorum.
Honestamente. A veces me pregunto.
- Bazen merak ediyorum.
A veces me lo pregunto.
Bazen merak ediyorum, sizi bir tek biz mi ağırlıyoruz yoksa başka evleri de şenlendiriyor musunuz?
A veces me pregunto... si es a nosotros a quien más haces caso... o si también alegras otras salas en este condado.
Bazen merak ediyorum, acaba Tanrı kimden yana?
Me pregunto de qué lado está Dios.
Dedim ki, bazen merak ediyorum, acaba Tanrı kimden yana?
Dije que me pregunto de qué lado está Dios.
Tanrı kimin yanında, bazen merak ediyorum.
A veces me pregunto de qué lado está Dios.
Martin, bazen merak ediyorum, Kimse için birşey hissediyormusun?
- Martin, a veces me pregunto si ¿ sientes algo por alguien.?
Ben evlenmek kim olduğunu biliyordu. Senin gibi insanlar değişmez. Sizinle kalması neden Bazen merak ediyorum.
Sabía con quién me casaba pero, a veces, me pregunto por qué sigo casada.
Onu dokunuşlarınla emrin altına aldın. Bazen merak ediyorum, o aslında hangimizin diye.
que a veces me pregunto de quién es.
En azından bazen merak ediyorum.
Pero pienso de vez en cuando.
Bazen merak ediyorum neden canavarlarla, sihirle bu kadar ilgilisin?
A veces me pregunto por qué te interesan tanto los monstruos y la magia...
Bazen merak ediyorum. O gece..... eğer gerçekten sevişseydik ne olurdu?
Ocasionalmente me pregunto qué habría pasado... si hubiéramos hecho el amor.
[Gülümsemeler] Bazen merak ediyorum senin gibi bir kız, İ.Q'su 182 olan biri Nasıl bu kadar aptal olabilir?
A veces me pregunto cómo una chica como tú con un coeficiente intelectual de 182 puede ser tan tonta.
Gilda, bazen sende ne bulduğumu çok merak ediyorum.
A veces me pregunto qué veo en ti.
Bazen tüm çocuklarımın orada olup olmadığını merak ediyorum.
A veces me pregunto si mis hijas son normales.
Lucy, şimdi genç bir adam olsam ne yapardım merak ediyorum bazen. Sanırım bekar kalmak zorunda olurdum.
A veces pienso que si yo fuese un hombre joven me quedaría soltero.
Diğer herkes gibi olsan nasıl olur diye merak ediyorum bazen.
A veces me pregunto si quieres ser como otras personas.
Bazen niye sen de sevmiyorsun diye merak ediyorum.
Me pregunto por qué no me quieres.
Bazen beni şımartıp şımartmadığını merak ediyorum.
Algunas veces me pregunto si no me está malcriando.
Bazen gerçekten bir kalbin var mı diye merak ediyorum.
A veces, me pregunto, Edward, si realmente tienes uno.
Her şey sona erdiğinde nasıl olacak, merak ediyorum bazen.
Me pregunto qué sentiremos cuando esto haya terminado.
Bazen ben de merak ediyorum, senatör.
Eso me pregunto yo a veces, Senador.
Bazen bu haritalara bakarken benim mezarım da planlandı mı diye merak ediyorum.
A veces, cuando miro estos mapas, me pregunto si mi propia tumba no ha sido ya prevista,
Bazen niye böyle yapıyorsun diye merak ediyorum...
A veces me pregunto porqué tu no...
Bazen seni hiç sevip sevmediğimi merak ediyorum.
A veces me pregunto si alguna vez te he querido.
Bazen gerçekten anlayıp anlamadığını merak ediyorum.
A veces me pregunto si Tú realmente entiendes, Señor.
Bazen neyle karşı karşıya olduğunuzu biliyor musunuz diye merak ediyorum.
A veces me pregunto si en verdad sabe a lo que enfrenta.
- Evet, bazen ben de merak ediyorum.
- A veces tengo mis dudas.
Bazen ben de merak ediyorum.
A veces me lo pregunto.
Bazen savaşı kim kazandı merak ediyorum.
A veces me pregunto quién ganó la guerra.
Bazen hangisi daha kalın merak ediyorum, kafatasın mı, aksanın mı.
A veces no sé qué es más cerrado, si tu acento o tú.
Ama bazen Hum, merak ediyorum... hayat yaşamak için değil mi?
Pero a veces, Hum, me pregunto... ¿ la vida no es para vivirla?
Bazen iş harcadığımız zahmete değiyor mu diye merak ediyorum.
A veces me pregunto... si no será absurda la importancia que le damos al trabajo.
Bazen sizin gelmenize neden müsaade ettiğimi merak ediyorum.
A veces me pregunto por qué os dejo venir.
Bazen böyle öldürücü bir silahın duvarında ne işi var merak ediyorum.
Me he preguntado por qué esa arma mortal... ocupa un lugar de honor en tu pared.
Bazen zamanımızı boşa mı harcıyoruz diye merak ediyorum.
A veces me pregunto si no estamos perdiendo el tiempo.
Bazen, Efendim, mucizelerinizi neden gizliyoruz merak ediyorum.
Algunas veces, Señor, me pregunto por qué no quieres que contemos tus milagros.
Bazen, buralarda ne yaptığımı merak ediyorum.
A veces, cuando de noche estoy solo me pregunto qué demonios estoy haciendo aquí.
Bazen bu fikirlerini nereden buluyorsun merak ediyorum.
A veces me pregunto de dónde sacas tus ideas.
Biliyor musun, bazen ben de bunu merak ediyorum.
¿ Sabes? A veces me lo pregunto.
Bazen, ne kadar süre bunu yapmak için gücüm olacağını merak ediyorum.
¿ Cuánto me durarán las fuerzas?
Bazen işlerinin tıkırında gidip gitmediğini merak ediyorum.
Pero a veces me pregunto si él no tenía razón.
Bütün gün işiyle meşgul... bazen Mike beni işini sevdiği kadar seviyor mu diye merak ediyorum.
Está trabajando todo el día... y a veces me pregunto si Mike me ama tanto como ama su negocio ".
Bazen bunu ben de merak ediyorum.
A veces me hago esa pregunta.
Bazen senin neden bu cehennemde bulunduğunu... merak ediyorum!
A veces me pregunto qué coño haces aquí.
Biliyor musun, bazen bundan fazlası olup olmadığını merak ediyorum.
A veces me pregunto si no hay algo más.
Bazen senin gibi olmak nasıl diye merak ediyorum.
A veces me pregunto cómo sería ser como tú.
Bazen nasıl takım lideri olduğunu çok merak ediyorum!
Déjeme decirle, Srta. Comandante, que luchar con ese alienígena no fue nada fácil.
- Bazen merak ediyorum.
- A veces me lo pregunto.
merak ediyorum 460
merak ediyorum da 86
ediyorum 314
bazen 975
bazen de 24
bazen olur 16
bazen düşünüyorum da 20
merak ediyorum da 86
ediyorum 314
bazen 975
bazen de 24
bazen olur 16
bazen düşünüyorum da 20