Birinci sınıf tradutor Espanhol
2,837 parallel translation
Bayan Marchant, müsaadenizle size yıldız oyuncumuz Eric Lanyon'u takdim ediyorum. Birinci sınıf profil uzmanıdır ve her yönden havalı bir adamdır.
Srta. Marchant, le presento a Eric Lanyon... nuestro lanzador estrella y psicólogo criminólogo.
Ben en iyi takıma yükselen tek birinci sınıf öğrencisiyim.
Soy la única de primero que ha entrado en el equipo.
O birinci sınıf.
Viajará en primera clase.
Şaka bir yana gerçekten birinci sınıf bir tatildi.
BROMAS APARTE, FUE UN SUPERVIAJE.
Sence bu birinci sınıf maldan başka neyin peşinde olabilir?
Bueno, bueno, entonces lo que iba a ser después, además de este paquete premium?
Ayarlamaları eşime yaptırmıştım korkarım bana birinci sınıf kamaralardan ayarlamış.
Dejé los trámites en manos de mi mujer. Me ha reservado un camarote de primera.
Birinci sınıf bir arabaya o binmesin de kim binsin?
¿ Por qué no iba a conducir un coche elegante?
Birinci sınıf seyahatler yapmayı severim.
Porque me gusta viajar con estilo.
Seni birinci sınıf bir boksör yapabilirim.
Podría convertirte en un boxeador de primera.
Bir kadın benden koltuk değişimi rica etti, böylece ben de birinci sınıf koltuklarda Jennifer Love Hewitt'le yolculuk ettim.
Una mujer me pidió que le cambiara el sitio, y tuve la oportunidad de unirme al club de los que lo han hecho en un avión con Jennifer Love Hewitt.
Birinci sınıf bir yeteneksin.
Un genio de talla mundial.
İyi eğitilmiş, birinci sınıf bir keskin nişancı bir suikaste tanıklık ettiğinde, her şeyi garantiye aldığımızı düşünürsün.
Pensarás que cuando un ojo altamente entrenado, y un francotirador de talla mundial es testigo de un asesinato lo tenemos todo bien atado.
Birinci sınıf bir çöpçatanın böyle bir adamla ne işi olur?
¿ Qué hace una celestina de lujo con un tío como ese?
Hem de birinci sınıf uçak biletiyle.
Nada más y nada menos que en primera clase.
Elli papeline bahse girerim, birinci sınıf uçuyordur.
- Apuesto a que volaba en primera clase.
Birinci sınıf öğreymeniyim.00
- Tiene buena pinta. ¿ Qué hay, Naomi? Tuve que hacer de tutor de algunos de los de primero.
Bir iş buldum hem de gerçek bir iş birinci sınıf bir şirkette finansal danışman olarak.
Conseguí trabajo. Un trabajo real, como asesor financiero en una empresa de primer nivel.
İnanın bana, benim elimde bir sürü iş var. Sizin gibi birinci sınıf, dünya klasmanında bir dedektif tutacak gücüm var.
Puedo contratar un investigador de primera como usted.
Birinci sınıf yolculuğu tatmıştım, ama şimdi ekonomik bölgeye geri döndüm, Hem de Toronto'dan iki şişman kadının arasında sıkışarak.
Probé la primera clase y ahora volví a económica, apretado entre dos mujeres gordas de Toronto.
Araç süren ilk birinci sınıf öğrencisiyim.
Primer novato en manejar.
Oldukça etkili, birinci sınıf patlayıcılardır bunlar.
Son explosivos de alta calidad y bastante efectivos.
Bu Kamba denen herif birinci sınıf psikopat. Hem de Sahra Altı Afrikası standartlarına göre.
Este tipo Kamba es un monstruo de primera clase, incluso para los estándares del Africa sub-Sahara.
Birinci sınıfı tekrar etmenizin özel bir nedeni var mı?
¿ Hubo alguna razón en especial para que repitiera 1er. grado?
Az önce oraya geldiğimde birinci sınıf tuvaletlerini kullanamayacağım söylenince yerlerimiz ayrı diye düşündüm.
Traté de utilizar el de allí y me dijeron que la clase turista no puede usar el de primera clase. - Tenemos áreas diferentes.
Birinci sınıf yolcusu değilim ben.
Pero no me siento una persona de primera clase.
Vah zavallı birinci sınıf, kimse hâlinden anlamıyor mu?
Pobre incomprendido de primera clase. Pobrecita muchacha de turista.
Birinci sınıflar, burası Ha Sınıfı.
Chicos de 1º Curso, esta es la Clase Ha.
Birinci sınıf ninjalar olabilmek için önümüzdeki altı sene boyunca her şeyinizle çalışmanızı bekliyoruz.
Para poder convertiros en ninjas de primera clase en los 6 años hasta que os graduéis se espera que trabajéis duro.
Birinci sınıf.
Primera clase.
Aslında birinci sınıf değilim.
En realidad no soy de primero.
Tüm yollar birinci sınıf değil mi?
Es primera clase contigo todo el camino ¿ Cierto?
Tüm itaatkar askerler gibi Kolombiya'ya olan birinci sınıf uçak yolculuğumda yerimi alıştım.
Así que como un buen soldado, la mañana siguiente madrugué mucho... y disfruté de ml vuelo en primera clase a Colombia.
Öncelikle şunu bilmelisin Bree'nin, birinci sınıf bir yemek şirketi var.
En poco tiempo, tuvo una empresa de catering de primera clase.
Queen Mary gemisiyle Avrupa turu yaptılar. Hep birinci sınıf uçarlar, spalara giderler tatil köylerinde vakit geçirip termal sularda, su banyolarında peeling yaptırırlardı.
Fueron a Europa en el Queen Mary... siempre en primera clase, siempre algún spa... algún complejo de vacaciones... en un baño de aguas minerales calientes.
Bayan Nugent'la gittiğiniz şu New York gezisinde birinci sınıf mı uçmuştunuz?
En el viaje con la Sra. Nugent a Nueva York... ¿ voló en primera clase? Sí, creo que sí.
Ben... Ben hiç birinci sınıf uçmadım da.
Jamás estuve en primera.
Birinci sınıf muamele hoşuna gitti yani.
Conque le gusta el trato de primera clase.
Birinci sınıf yaşam tarzı, paranın alabileceği en iyisi.
El estilo de vida en primera clase, lo mejor que compra el dinero.
Lüks oteller, büyük şehirlere birinci sınıf uçuşlar.
Los hoteles elegantes, volar en primera clase a ciudades grandes.
Biri şatafatlı, birinci sınıf yaşam. Bernie'nin dünyası. Diğeri ise arka bahçeye çukur açıp bir şeyler pişirelim "...
Estaba el grupo de Bernies de vida sofisticada del mundo... y luego estaba... el grupo de " Cavemos un hoyo en el jardín y cocinemos algo.
Birinci sınıfım.
Alumna de primer año.
- Raju'ya ben söyledim. Ona birinci sınıf alma dedim çünkü senin gibi cimri bir adam ekonomik sınıftan çok mutlu olur.
Como es un tacaño le dije que comprara billetes baratos que sería feliz con los baratos.
Ben birinci sınıf yerçekimi kontrol mühendisiyim.
Estoy en gravimétrica ingeniero de control, de primera clase
Birinci sınıf yolculuk ha.
Claro que si!
Hareketli bir araçtan başka bir sürücüye silah doğrultmak birinci sınıf bir suç. - 10 yıl alacak.
Apuntar un arma de fuego a otro chofer desde un vehículo en movimiento es un delito de primer grado.
Birinci sınıf.
Hemos acabado con la mitad de los casos.
Uyum sağlamada, birinci sınıf bebeleri gibiler koca koca gözlüler ve çok şaşkınlar.
Como los novatos en orientación, todos con los ojos como platos y la boca abierta.
60 yılda, sadece 24 motosiklet sürücüsü, birinci sınıf dünya şampiyonasını kazandı.
En 60 años, solo 24 pilotos ha ganado el campeonato mundial en categoría superior.
Ayrıca o daha birinci sınıf.
Además, va en primer año.
Birinci sınıf.
- Es de primera clase.
Deniz Yarbay Sam Axe ile Birleşik Devletler Askeri Mahkemesi arasında yapılan anlaşma gereğince Deniz Yarbay Axe, 22 Ocak 2005, 31 Ocak 2005 tarihleri arasında giriştiği eylemleri saklı tutması şartı ile azami emekli aylığı, bir gömlek bir pantolon, seçtiği şehre giden birinci sınıf uçak bileti yolculuk masrafı, bir buz gibi bira karşılığında mutat kanun hükümleri gereğince ordudan emekliye ayrılmıştır.
LLEGADAS INTERNACIONALES Acuerdo entre el comandante Sam Axe y el Tribunal Militar de los EE. UU.
sınıf 117
sınıfta 18
birini 32
birinci gün 16
birinci 55
birine 18
birinci katta 19
birincisi 390
birinci kat 30
birinin 43
sınıfta 18
birini 32
birinci gün 16
birinci 55
birine 18
birinci katta 19
birincisi 390
birinci kat 30
birinin 43