Buraya gelme tradutor Espanhol
1,105 parallel translation
Sana ikide bir buraya gelme demiştim.
Te dije que no vinieras mucho por aquí.
Buraya gelme sebebimiz onlar.
Por ellas fue que vinimos hasta aquí.
Buraya gelme.
No te acerques.
Unut bunu.Buraya gelme sebepleri bizi parçalara ayırmak!
Ellos vienen a cortarnos en pedazos.
Bir daha buraya gelme!
¡ No vuelvas nunca a salir de nuevo!
Bekle bi dakika. Buraya gelme.
No vengas.
Buraya gelme sebebim sensin.
Tú eres la razón por la que vine aquí.
Lütfen bir daha buraya gelme.
No vuelvas a venir.
Buraya gelme.
No lo hagas.
Buraya gelme fırsattı olmayan küçük okullar için kazanalım.
Ganemos por todas las pequeñas escuelas que nunca han podido llegar aquí.
Biz iş konuşurken buraya gelme tamam mı?
No vuelvas aquí, tengo negocios, ¿ de acuerdo?
Zengin olmanı istiyoruz, zaten siz İngilizlerin buraya gelme nedeni bu.
Queremos que usted sea rico que es el por qué usted británico vino a esta tierra.
Dux'u bulmadan buraya gelme! Anladın mı? O nasıl?
Y no quiero ver su cara de nuevo hasta que Dux esté a su lado. ¿ Entendido? - ¿ Cómo está?
Bir daha buraya gelme, sersem!
No debiste haber regresado, maldito!
Bir veda bile edemeden, adımıza buraya gelme kararını veren adam.
El hombre que decide sobre el futuro de mi pueblo sin pestañear.
Dinle, buraya gelme sebebim açıklama...
he venido para... - aclarar...
Dudaklarımı oku. Bir daha buraya gelme.
- No vayas nunca más.
Buraya gelme fikri benimdi, onun değil.
Yo decidí venir aquí, no él.
Şimdi, ee Maurice buraya gelme büyüklüğünü gösterdi ee..
Maurice ha tenido la bondad de venir, así que...
Buraya gelme.Bunu görmek istemezsin.
- No entres. No vas a querer ver esto.
Buraya gelme kararınızdan pişmanlık duyduğunuz kanısında haklı mıyım?
¿ Debo suponer que tiene remordimientos por lo que ha hecho?
Bir daha da buraya gelme.
Y no vengas acá de nuevo.
Buraya gelme!
¡ No salgas!
Buraya gelme amacım seni incitmek değidi.
Mi intención al venir no era hacerte daño.
Binbaşı Griffin'e söyleyin o kadar yolu tepip buraya gelme riskini göze almasına gerek yok.
Dígale al Mayor Griffin que... no tiene sentido que se arriesgue viniendo para acá.
Bir anda verdiğim buraya gelme kararı çılgınlıktı.
Fue una locura decidir venir tan rápido.
Buraya gelme nedenin.
Lo que viniste a buscar.
Ama güzelliği şurada ki Boston'dan ayrılıp buraya gelme sebebin benim ve Boomer arasında seçim yapmak.
Pero ésa es la mejor parte. Viniste a tratar de decidir entre él y yo.
Buraya gelme ihtimali o kadar küçük ki, bu rakamı söylemekde zorlanırım.
La posibilidad de que intente o de que pueda venir aquí es bastante remota.
hayır, buraya gelme.ben onun hakkında Vicky ve babamın birşey bilmesini istemiyorum.
No, no vengas aquí. No quiero que Vicky o papa lo sepan.
Bir daha asla buraya gelme!
¡ No vuelvas aquí!
Sakın bir daha buraya gelme!
¡ No regreses jamás! ¿ Me oyes?
Neden buraya gelme zorunluluğu hissettin?
¿ Por qué tuviste que venir aquí ahora?
Aslında buraya gelme kararımın nedeni sensin.
De hecho tú eres la razón por la que decidí venir aquí.
Buraya gelme sebebimiz bu. Eğer oraya sen gitmeyeceksen, ben giderim.
lo haré yo.
Buraya gelme!
¡ No vengas hacia aquí!
Anne-babalarımızın buraya gelme nedenleri bu, güvenli bir yuva kurmak, çocuklarını barış içinde büyütebilecekleri bir yer.
Por eso nuestros padres vinieron aquí, para tener un hogar seguro, un hogar donde pudieran criar a sus hijos en paz.
Bir daha asla gelme buraya!
¡ Y no vuelvas por aquí!
Hasarlı arabalar hakkında sahte mazeretlerle gelme buraya.
No venga aquí con falsos pretextos sobre coches dañados.
Kullanmayı düşünmüyorsan buraya iple gelme.
No traiga una pistola si no piensa usarla letrado.
Şimdi gelme buraya.
No vengas ahora, viejo.
Gün doğarken buraya yalnız gelme dememiş miydim?
¿ No te dije que no estuvieras aquí solo al amanecer?
Buraya bir daha gelme, tamam mı?
- No vengas más por aquí.
- Sen buraya bir daha gelme de. - Geri döneceğim.
No vengas más aquí, ¿ vale?
Birdaha gelme buraya!
¡ No volváis nunca más!
- Sakın buraya gelme.
- No vengas acá.
Bir daha gelme buraya!
¡ Y piérdete! ¡ No regreses nunca para acá!
Buraya randevu almadan gelme bir daha.
No vuelvas a venir sin llamar.
Jimmy, Lulu ve hepiniz buraya her gün gelme ve yaşama nedenimsiniz, çocuklar.
Además de Jimmy y Lulú, y el resto de Uds., este lugar es el que me mantiene vivo día tras día.
Buraya sessizce sıvışıp, içeri gelme fikri...
De donde sacaste la idea...
Bir daha da gelme buraya.
No quiero ver tu culo flaquito.
buraya gelmemeliydin 55
buraya gelmeden önce 20
buraya gelmesini söyle 20
gelmedi 96
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmeyecek misin 17
gelmez 23
gelmek istemiyorum 21
buraya gelmeden önce 20
buraya gelmesini söyle 20
gelmedi 96
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmeyecek misin 17
gelmez 23
gelmek istemiyorum 21
gelme 75
gelmedi mi 34
gelmek ister misiniz 20
gelmelisin 44
gelmem 23
gelmeyecek 71
gelmene sevindim 71
gelmek üzere 16
gelmenize sevindim 30
gelmemeliydin 21
gelmedi mi 34
gelmek ister misiniz 20
gelmelisin 44
gelmem 23
gelmeyecek 71
gelmene sevindim 71
gelmek üzere 16
gelmenize sevindim 30
gelmemeliydin 21