Cliff tradutor Espanhol
1,920 parallel translation
Buradayım CLIFF.
Estoy aquí -
Cliff, Nikki'yle tanış!
Cliff conoce a Nikki.
Cliff kendi alemine daldı.
Cliff clavó sus dientes.
Yani bana Cliff söyledi.
Cliff me lo dijo.
Cliff hakkında dikkatli olmalısın.
Tienes que cuidarte de Cliff.
Cliff etkili ve tehlikeli olabilir.
Cliff puede ser manipulador y peligroso.
Cliff--Onu buldun mu?
- Cliff, ¿ lo has encontrado?
Cliff, Abbey yaşamayı ister miydi?
Cliff, muchacho, Abbey tenía un testamento.
Karım için yapacağım son şeyin asla bu olacağını düşünmezdim.
Esas serán las últimas cosas que habre hecho por mi mujer. No, Cliff.
Hayır, Cliff. Hayır, karın için yapacağın son şeyi yapmak için onun adına kuvvetli olmalısın.
Lo último que harás por tu esposa es ser fuerte por ella.
Evet, çok stress altındasın, bu yüzden kurdeşen çıkardın.
Cliff, tienes una alergia. Estás con mucho estrés.
Abbey komada, Cliff.
Abbey está en coma, Cliff.
Oh, bekle, Cliff, burada neden bahsediyoruz, dostum? Neden bahsediyoruz ha?
Espera, Cliff. ¿ De qué estamos hablando?
Cliff, kurdeşenlerin için biraz aloe vera kullan, bir valium salla, ve biraz uyu.
Cliff, ponte una loción para la alergia, toma un valium y vete a dormir.
Bu doğru mu, cliff?
¿ Es cierto, Cliff?
Mahvolduğunu göreceğim, Cliff.
Voy a destruirte, Cliff.
Sen gerçekten iyi bir adamsın, Cliff.
Está bien, Cliff.
Cliff, bu çok büyük ses getirecek.
Cliff, esto será muy grande.
Aklında ne sikim var, Cliff?
¿ Qué te pasa por la cabeza, Cliff?
Oh, İsa aşkına. Yapma, Cliff. Burada kiminle konuşuyorsun?
Por el amor de Dios, Cliff. ¿ Con quién estás hablando?
- Hayatım, yaşamalısın.
- ¡ Cliff! - ¡ Necesita vivir!
- Cliff?
- ¿ Cliff?
Sana bir şey söylemek istiyorum. Eğer dişçim Dr. Cliff'e benzeseydi, o beni gece gündüz oyabilirdi, tatlım.
Si mi Dennis se pareciese al Doctor Cliff, ella podría estar moviéndose todo el día.
Yani sen Dr. Cliff için bir şeyin olduğunu açıkça itiraf ediyorsun, pekiala.
Entonces está admitiendo públicamente que tiene algo con el Doctor Cliff.
Bebeğini taşıyorum, Cliff.
Voy a tener un hijo, Cliff.
Hayır, Cliff, o fahişeyi becermeye başladığın zaman o hayatı yaşama şansını kaybettin.
Cliff, has perdido la posibilidad de vivir esta vida cuando comenzaste a acostarte con esa puta.
Bundan böyle, Cliff.
No más, Cliff.
Cliff, bulabildin mi?
- Cliff, ¿ lo has encontrado?
Cliff, ne yapıyorsun?
Cliff, ¿ qué haces?
Cliff. Ne yapıyorsun?
Cliff, ¿ qué haces?
Cliff, Abbey dün gece öldü.
Cliff, Abbey murió anoche.
Eddie ölmeden bi gece önce Cliff le yattım.
La noche antes de que Eddie muriera, dormí con Cliff.
Cliff ve Greta.
Cliff y Greta.
Cliff ve Greta?
Lo sé. ¿ Cliff y Greta?
10 : 18 de benim penceremden gördüm. Cliff and Greta yı Eddie'nin evinden koşarlarken gördüm.
A las 10 : 18 miré por mi ventana y vi a Cliff y Greta huir de la casa de Eddie.
hem koşuyosun, hem panikliyosun hem suçsuzsun.tipik şüpheliler peki o kadar şüpheliydiler neden polisi aramadın aradım.
Corrían de regreso a la casa de Cliff en pánico y viéndose culpables. Si era tan sospechoso, ¿ por qué no llamaste a la policía? Lo hice.
Cliff kaçığın teki.
Cliff está loco.
Master Cliff.
Maestro Cliff.
Sorun, Cliff.
Ese el problema, Cliff.
Cliff, acele etmeliyiz.
Cliff, tenemos que apurarnos.
ve ben ikiniz ve cliff arasında ne olduğunu bilmem.
No sé qué sucedió entre tú y Cliff y ese chico Eddie.
Cliff bu gece beni tehdit etti.
Cliff me amenazó esta noche.
- Geçen gece Cliff'in evine gittim.
- Fui a la casa de Cliff anoche.
Ben, Eddie'nin günlüklerini arıyordum, görüntü kayıtlarını Cliffin çalmış olabileceği herhangi bir şey, Cevap bulabileceğim herhangi birşey.
Buscaba los diarios y videos de Eddie, cualquier cosa que Cliff haya robado, cualquier cosa que provea respuestas.
Cliff olayın olduğu gece evde olmadığınısöylemişti ve Eddie öldü.
Cliff me dijo que no estuvo cerca de lo de Eddie la noche en que murió.
Ben Cliff değilim.
No soy Cliff.
Haydi, Cliff.
Vamos, Cliff.
Cliff, unhh. Bitti.
- Ha acabado.
Cliff, Cliff, haydi.
Cliff, vamos.
Hey, Cliff, dinle... ee, uh, hakim bir karar verdi. Evet.
Cliff.
Cliff?
Y Cliff...