English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ C ] / Concha

Concha tradutor Espanhol

1,043 parallel translation
Concha üzülerek söylemeliyim ki, bence bulaşan kişi sensin.
Lamento informarte, Concha, que sigo convencido de que eres tú.
Gitme Concha, lütfen.
No te vayas, Concha.
Sen muhteşem bir kadınsın Concha.
Eres una mujer magnífica.
Ee Concha, kazasız belasız atlattık, sayende.
Concha, fue fácil, gracias a ti.
- Haydi Concha.
Vamos, Concha.
Benimki yarım porsiyon olsun. - Evet efendim.
- Sírvamelo en la concha.
Sanırım kimin gemisi olduğunu da biliyorsun.
Pues, supongo que sabe de quién es esa concha.
Büyük deniz kabuğundan bir tür borazan yaparlar.
Es una gran concha marina.
"Sessizlik kabuğumu ver bana, Yürümek için inanç asâmı, Mutluluk pusulamı, ebedi perhizimi, Ver kurtuluş şişemi, Mutluluk cüppemi, umudu ver, Ver ki haçça gideyim."
"Dadme mi concha de paz, mi equipo de fe para andar,..... Mi guión de alegría, mi dieta inmortal, mi dosis de salvación..... Mi traje de gloria, y así empiezo mi peregrinación."
Sen biraz daha emek sarfedersin... kabuğundan çıkacaktır.
Con un poco de esfuerzo quizá salga de su concha.
Bazen o sesi saatlerce dinlerim, hiç sıkılmadan.
Puedo escuchar esa concha durante horas y horas.
Ne zaman bir deniz kabuğunu kulağıma dayasam bana hep buralardan gitmemi, denize dönmemi fısıldar.
Cada vez que pongo una concha en mi oreja, es como si una voz me susurrara y me dijese que no me quede aquí, que vuelva al mar.
Sana deniz kabuğunu verdiğim zamanı hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas cuando te di la concha? Entonces las cosas eran distintas.
Neyse, bu kabuk Salt Lake Müzesinin "Konkoloji" bölümündeydi.
Esa concha está en el ala malacológica del museo de Salt Lake... y no está a la venta.
Taşıdıkları her yükün ispatı olarak bir deniz kabuğu verirlerdi.
Por cada fardo, una concha marina.
- Niçin at gözlüğünüzü çıkarıp...?
- ¿ Por qué no sales de esa concha...?
Koleksiyonum için deniz kabuğu getirdim.
He traído esta concha para mi colecciòn.
Yengeç gibi kabukta yasamak mi kader?
¿ Qué destino, vivir como un cangrejo en su concha?
Bak. Gerçek kaplumbağa kabuğu.
Mira, es de concha de tortuga.
Ama deniz kabuğunu alacağım.
Pero me llevaré la concha.
Kaplumbağa kabuğundan bir tarak!
¡ Un peine de concha de tortuga!
Kağlumbağa kabuğundan görünüyor!
¡ Esto parece concha de tortuga!
- Üstelik deniz kabuğundan yapılmışlardı.
- Y eran de concha.
Deniz kabukları?
¿ De concha?
Hepsi şu oros.. nun benden çaldığı düğmeler yüzünden oldu.
Todo por unos botones de concha que me robó la desgraciada.
Neden herkes sessizce uyuyor? Ne oldu?
¿ Por qué todos duermen tan tranquilos? Sopla la concha y aúlla ( para hacer un sonido como el del lobo ). ¿ Qué ha ocurrido?
- Bir denizkabuğu.
- Es una concha.
- Denizkabuğunu tutan!
- ¡ El de la concha!
Pekala, Neptün'ün partisinin tadını çıkarın.
Disfruta la Concha de Neptuno.
- Ne yani birden, her şeyi bıraktın mı?
Una concha nueva promete mejores cosas...
Anahtar şu deniz kabuğunda.
La llave está en esa concha negra.
Altındaki kaidesi sedefli
Un pedestal de concha
- Hayır. Kabuğu kesinlikle su geçirmez.
- La concha es hermética.
Bir denizkabuğu.
Una concha.
La Concha de San Sebastian.
La Concha de San Sebastián.
Amımı görmek ister misin aşkım?
¿ Quieres ver mi concha, cariño?
"Amımı görmek ister misin aşkım?" dedim.
Dije si quieres ver mi concha.
Ve gece yarısı yatakta uzanırken biri kulağına deniz kabuğu tutuyormuş gibi bir ses duyarmış.
Y cuando estaba en la cama, en plena noche oía un ruido como si alguien le pusiera una concha en el oído.
Yavas... cok yavas...
Tienes una gran concha... Sí, una gran concha.
Yalamak istiyorum...
Tienes una gran concha. ¡ Déjame lamerla! ¡ Lamerla!
Yalamak... Senin kucuk seyini yalamak!
Déjame lamer tu linda concha rosadita.
Hey, sen kucuk orospu!
Tienes una concha cerda.
Dilimi senin kucuk seyinde gezdirecegim!
Meteré mi lengua en tu linda concha.
Aynı yıl, Camille McRae, 1929 Pismo Sahili Kraliçesi, güzelik ve romantizm bulmak uğruna Hollywood'a geldi.
Ese mismo año, Camille McRae, la Reina de la Concha de Playa Pismo de 1929, llegó a Hollywood en busca de la belleza y el amor.
Emile kalın çerçeveli gözlüklerini çıkardı, masadaki gazeteyi alıp okumaya başladı.
Se saca las grandes gafas de concha y se apodera del Figaro que dejo en la mesa.
Kabuğunuz kaplumbağa gibi kalın ama kırılgan.
Su concha es fuerte, como la tortuga. Y quebradiza.
Öksürdü ve ben de onlarına kafasına vurdum. Onlara ne oldu bil bakalım?
Se ponen a toser y yo les pego en la concha. ¿ Sabes lo que les queda?
Güzel bir kabuk.
Una concha preciosa.
Kapıdan çekil Concha.
Aléjate de la puerta, Concha.
Bir kabuk. Git biraz daha topla, Annie.
Una concha.
Büyük tarak.
La concha de peregrino.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]