Da bulundu tradutor Espanhol
807 parallel translation
- Yeniden Yapılanma Güney'in mücadelesi bir ulusun doğuşuna katkıda bulundu.
Reconstrucción. La agonía que pervive en el Sur de la que debe nacer una nación.
Bana hiç zengin ya da nüfuzlu dostum olup olmadığını sorma küstahlığında bulundu.
¡ Qué atrevimiento! Preguntarme si tenía dinero o amigos influyentes.
PORTLAND KATİLİNİN İZİ İSKOÇYA'DA BULUNDU
"El Asesinato de Portland Place Rastreado Hasta Escocia"
O da olaya bir katkıda bulundu.
Contribuyó algo. Claro que lo hizo.
Teşkilat da babanızın masumiyetini ilan etmekte katkıda bulundu.
El departamento ha contribuido a establecer la inocencia de su padre.
Sonuncusu, dört gün önce Kaliforniya'da Wilson Dağı'nda bulundu.
La última fue hallada cerca de Mt. Wilson, en California.
Bayan Borden yukarıda bulundu, değil mi?
La Srta. Borden fue hallada arriba, ¿ no es así?
" Topluluğuna çok katkıda bulundu.
" Contribuyó al bienestar de Ia comunidad.
Yerde cam parçaları vardı. Bazı parçalar da dışarıda bulundu.
Había vidrio en el piso y encontramos fragmentos afuera.
İki tane eksik ve onlar da ayakkabı kutusunda bulundu.
O sea que faltan 2 y 2 se encontraron en la caja de zapatos.
Sör Charles Baskerville'in cesedi bu sabah erkenden Dartmoor'da bulundu.
El cuerpo de Sir Charles Baskerville fue hallado hoy temprano en Dartmoor.
Madonna'nın bir tasviri 1576'da bulundu.
En 1576, se encontró una imagen de la Madonna.
Ortadoğu'da bulundu.
- ¿ Sí? Estuvo en Oriente Medio, no sé mucho más sobre él.
İki sene boyunca, başkanlığa bağımsız Batı'nın, bağımsız kalması gerektiğini savundu ve bir evin içinde dahi ayrılıklar olabileceği tehlikesine dair uyarıda bulundu.
A dos años de la presidencia abogó porque el oeste permaneciera libre y advirtió sobre el peligro de una casa dividida contra sí misma.
Burma'da bulundu.
- Sí, Io estuvo.
Ve bu süre boyunca, Almanlar ve İtalyanlar aktif olarak Franco'nun ve faşistlerin zaferi kazanmasına katkıda bulundu.
Y durante este tiempo, la Legión Cóndor y el cuerpo expedicionario italiano contribuyen activamente a la victoria de Franco.
İsyancılar motorlu araçla seyahat ederken Londra dışındaki Dalek kordonuna saldırıda bulundu.
Los rebeldes se mueven en un vehículo de motor. Ellos nos atacaron y pasaron un cordón exterior Dalek de Londres.
Üç gün önce Kiowa'lar bize korkunç bir saldırıda bulundu.
Los kiowas hicieron una masacre terrible con nosotros hace tres días.
Bilinmez saldırgan, yaşam bulunmayan bir gezegene bir saldırıda bulundu.
Un ataque obrado por un ser desconocido... en un planeta deshabitado.
Bundan rahatsız olup harçlığını kestiğimde ise daha da aptalca davranışlarda bulundu.
Cuando desaprobaba su conducta y le retiraba su paga, hacía una tontería peor.
Tüm elemanlar katkıda bulundu. Huzurlarınızda :
Todos los chicos han contribuido a ello con el número titulado :
Katkıda bulundu.
Él contribuía.
Güney Afrika'da Nairobi yakınında bulundu, zalim ve insanlık dışı bir deneyden geçtiği sanılıyor.
Fue capturada cerca de Nairobi, en el sur de África. Se cree que es la víctima de un experimento inhumano y cruel.
Son Altın Bilet tam burada Paraguay'da bulundu.
Encontraron el último Boleto Dorado aquí mismo en Paraguay.
- Bunlar dışarı da çalıların arasında bulundu.
- Hallamos esto entre los arbustos.
Guruldama Sesleri Çıkarma Müsteşarı Roland Penrose kadife çanta karıştırıp Diş Macunu Bulma eski Bakanı'na şahsi saldırıda bulundu.
Penrose, subsecretario de Hacer Ruidos Guturales... ha lanzado críticas personales... contra el exministro de Meto la Mano en la Bolsita y Saco un Dentrífico.
12 Haziran 1927'de, Washington'da Albay Charles A. Lindbergh, savaşta düşenlere sade bir övgüde bulundu.
El 12 de junio de 1927, en Washington, el coronel Charles A. Lindbergh rindió tributo a los caídos en la Guerra.
Ve o da bir itirafta bulundu.
Me hizo una confesión.
"Zola suçlu bulundu, sonra da korkakça tüydü."
"Zola condenado, Zola huye cobardemente".
Dr. Kravaal'ın çalışmalarına ait kayıt ya da defter bulundu mu, biliyor musunuz?
¿ Sabe usted si el Dr. Kravaal dejó algún cuaderno.. o grabaciones de su trabajo?
Prag'da sayısız görevde bulundu.
Ha estado en Praga. - Allí conoció a Bomasch.
Muriel ölü bulundu ve Crystal da kayıp.
Muriel está muerta y Chrystal desaparecida.
Bankamı polise ihbar ettin ve diğerlerimiz gibi o da kabahatli bulundu ve ona da para cezası verildi.
Ahora esta fichada, como todos nosotros. Y no tiene donde ir.
15 yıl önce Yellow Sky'da tesadüfen ağır gümüş madeni bulundu.
Hará unos 15 años, encontraron plata aquí, en Cielo Amarillo.
Yaklaşık 4 yıl önce herifin biri karısını aratmıştı. İşlem bitince bu ona 4 bin papele mal oldu ve park yetkilileri onu dava etti. Karısı ise Modesto'da kamyon şoförünün tekiyle bulundu.
Le costó 4.000 dólares, una demanda de Dirección de Parques... y su esposa estaba con un camionero en Modesta.
Bay Kristo, Londra'da güreş düzenleyemeyeceğimiz için Montreal'e gitmemiz gerektiği gibi ilginç bir öneride bulundu.
El Sr. Kristo ha hecho una interesante sugerencia. Que vayamos a Montreal porque no podemos montar combates en Londres.
SABAH 6.26'DA OTOYOLDA KİMLİĞİ BELİRSİZ BİR KADIN CESEDİ BULUNDU.
MUERTA NO IDENTIFICADA ENCONTRADA 6 : 26 AM CERCA AUTOPISTA
Anne, babası ya da ailesi bulundu mu?
¿ Han localizado a sus familiares?
Ne çabuk da yenisi bulundu? Bu seferki kim?
- ¿ Quieres ahora?
Tam da bu eyalette bulundu. Burdaki sıra dağların deniz altında kaldığı milyonlarca yıl önce yaşamış.
Estos son restos fósiles de una criatura marina prehistórica hallados en este mismo condado y que vivió hace millones de años cuando estas montañas aún estaban bajo el agua...
Noghai barış teklifinde bulundu Tegana da Kubilay'ın karargahına ateşkes şartlarını konuşmaya gidiyor...
Noghai capituló y Tegana viaja a la corte de Kublai para negociar el armisticio.
Bana Hollywood'da iş önerisinde bulundu ve ben de öneriyi kabul etmeğe karar verdim.
Él me hizo una oferta para trabajar en Hollywood y yo decidí aceptarla.
O adam, bu haftasonu bir daha gitme teklifinde bulundu. İkimizi beraber gördüğü için karısın da getirmeyi düşünüyormuş.
El tipo quería ir de nuevo porque me vió contigo y quiere llevar a su esposa.
Adolph Moeller'in cesedi 8 Kasım 1930'da, Joplin, Missouri'nin 12 mil güneyinde bir gölde bulundu.
Hallan el cuerpo de Adolph Moeller en un estanque... 19 km al sur de Joplin, Missouri, el 8 de septiembre de 1930.
Eski dünya takvimi 1925'de New Meksiko ile Kuzey Amerika'da bulundu.
Nuevo México, Norteamérica.
Sulu da aynı gözlemde bulundu.
Sulu ha observado lo mismo. ¿ Tiene alguna explicación?
Her iki olayda da arkadaşın cesedin üstünde bulundu ve sonra da bir şey hatırlamadığını söyledi.
En los dos casos descubrimos a su amigo junto a la víctima y después aseguraba no recordar nada.
'59'da, bodrumda gazetelere sarılı bir çocuk cesedi bulundu.
En 1959, se encontró un bebé muerto en el sótano, envuelto en papeles.
Slovenya'da iki tugay daha bulundu!
dos brigadas más fundada en Eslovenia.
Via del Tempio'da, siyasi ve sosyal açıdan tehlikeli bir kayıt bulundu.
Hay un viejo conocido en Via del Tempio 1 una persona social y políticamente peligrosa. Pace Antonio.
Nicola Sacco'da bir Colt 32 bulundu.
Un Colt 32. Estaba en el bolsillo de este :