English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ D ] / Diyorum

Diyorum tradutor Espanhol

28,452 parallel translation
Sen kaba diyorsun, bense tetikte diyorum.
Has dicho desagradable. He dicho vigilante.
Lexie çok zengin ve oda için sürekli bir şeyler alıp duruyor ve bana yarısını verirsin diyor ben de tamam diyorum.
Lexi es muy rica, y todo el tiempo está comprando cosas para el cuarto y pidiéndome la mitad, y yo sigo diciendo "¡ bien!".
Ben de bunu diyorum.
- A eso me refiero.
Artık bir takım oyuncusu olsan diyorum?
¿ Qué tal si mejor trabajas en equipo?
Sesinizi kesseniz diyorum?
¿ Hablarían más bajo?
Elması çalalım diyorum.
Robemos ese diamante de vuelta.
Diyorum ki belki bazen problemlerinden kaçmak iyidir.
Solo digo, ya sabes, tal vez algunas veces solo es mejor salir alejarse de tus problemas.
Diyorum ki gidip baş sağlığı dileyelim.
Digo que vayamos a presentar nuestros respetos.
Gidip merhaba diyorum.
Voy a saludar.
Ben diyorum işte.
Bueno... Yo lo digo.
Diyorum ki işinde çok iyisin, burası neden böyle?
Eres tan bueno que, ¿ por qué esto está así?
Diyorum ki bir yer bulana kadar kalabilirsin.
Solo digo que puedes quedarte aquí. Puedes quedarte aquí hasta que encuentres...
Sahte diyorum sahte!
¡ Es completamente falso!
- Ne? İyiliği için diyorum.
Lo estoy diciendo por su bien.
Gerçekten sen miydin diyorum.
Estoy preguntando si fuiste tú quien lo hizo realmente.
Torunlarına ben bakacağım diyorum.
Estoy diciendo que cuidaré de sus nietos.
- Diyorum ki şişko kızına fil yemeği götürmeyi unutma.
- Solo digo que no olvides llevarle a tu hija gorda algo de comida de elefante.
- Bu yüzden... - Onu diyorum ben de, tam da bu.
¡ A eso me refiero!
Birbirimize yardım edelim diyorum.
Hablo de ayudarnos mutuamente.
- Kitap teklifini diyorum.
- De la proposición de tu libro.
- Boyalı bıldırcın diyorum!
- ¡ Un polluelo piquirrojo!
Nasıl hissetmediğimi anlatmayı bir kenara bıraksan diyorum.
¿ Por qué no me cuentas más sobre cómo no me siento?
Günlük yaşamımızda yani. Tüm geçen zamanda hep naziktin. Keşke bunun değerini daha çok bilseymişim diyorum.
Es decir, simplemente en las cosas diarias, como tú sabes, todo ese tiempo, que siempre fue simplemente agradable... y debería haberle puesto un valor más alto del que le puse.
Çok fena. "Leonard Cohen'ın gençliği gibisin" diyorum.
Es grave. Le digo que se parece a Leonard Cohen de joven,
Ben de diyorum ki " Neden?
Y lo que yo digo es :
- Zemin diyorum.
- El suelo.
- Yok, ben gerçeğini diyorum.
- No, me refiero al auténtico.
"Jonestown kesinlikle böyle başlamış" diyorum.
"Así empezó Jonestown".
Dewey, sana orası batı tarafı diyorum.
Dewey, te digo que es el oeste.
Ben de bunu diyorum.
A eso me refiero.
Sadece polisler kanıtları sakladıklarını konuşurlardı diyorum.
Solo digo que los policías solían hablar de marcar las pruebas.
Bu.... Ben buna stratejik girisimci engeleyici diyorum
Esto... es lo que me gusta llamar un disuasor estratégico de entrada.
Kendim için demiyorum, senin için diyorum.
No lo digo por mí, lo digo por ti.
Ben "Önemli değil, çok hızlı gelseler bile ben durdururum" diyorum kendi kendime.
Y pienso, "No pasa nada. Aunque bajen demasiado rápido, podré detenerlos".
- Pardon, anlayamadım? - Diyorum ki sen ciddi misin?
lo siento, lo dije, "¿ En serio?"
- Anne dur diyorum.
- Querer ver el color de la...
- Lyold Garber'la alakalı olayı diyorum.
Los eventos en 2012 con Lloyd Garber.
Sana "Dediğimi, dediğim zaman yap yoksa sonuçlarına katlanırsın" diyorum.
Esto es "Haz lo que yo diga y cuando lo diga o sufrirás las consecuencias". Ya ha pasado la hora de irte a la...
Ben de onu diyorum Emily.
Esa es la cuestión, Emily.
Ben de diyorum ki, güç göstermenin başka yolları var.
Y todo lo que digo yo es que pienso que hay diferentes formas de mostrar fuerza.
Bunu onlar yapmış olsalardı böbürlenirlerdi diyorum.
Estoy diciendo que si hubieran hecho esto ahora mismo se estarían regocijando.
Çünkü sana diyorum bak ; dava tam anlamıyla bitmeyecek ve bu suçlama müşterilerini kaçıracak.
Porque te lo advierto, la acusación no se conformará con menos, y es un veredicto que espantará a vuestros clientes.
Resmi olarak diyorum.
Quiero decir oficialmente.
Ben diyorum ki ; bunu New York'a gidip kendimiz söylesek daha iyi olur.
Yo digo que hagamos algo mejor y vayamos a Nueva York a decírselo en persona.
Ona hep herkese iyi davranmak zorunda değilsin diyorum.
Siempre se lo digo, no tienes que ser amable con todos.
Bunu eski usul yolla yapıyorum, bu da sessizlik gerektiriyor. Sana diyorum yarım akıllı.
Estoy haciendo esto a la antigua ausencia lo que requiere silencio.
Ama diyorum ki İncil'e göre seninki benim bir göt kılımdan bile değersiz.
Pero sólo estoy diciendo, que en la Biblia, tu...
Diyorum ki...
Lo que estaba diciendo es que, de acuerdo,
- Aracımı kim aldı diyorum.
- ¿ Quién tiene mi auto?
İdare ederiz diyorum sadece.
Solo estoy diciendo, hacemos todo bien.
Sadece içeride Ocean's 11 çekilmiyor diyorum.
Solo estoy diciendo que no es precisamente Ocean's Eleven.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]