Elimizden geleni yaparız tradutor Espanhol
193 parallel translation
Dışardaki dünya hakkındaki sınırlı bilgimizle, küçük erkeksi adamlar yetiştirmek için elimizden geleni yaparız.
Es que dentro de nuestro limitado conocimiento del mundo exterior procuramos educar hombrecitos viriles.
Elimizden geleni yaparız, Miss Singleton.
- Lo procuraremos, señorita Singleton.
Bir şekilde bir şeyler ayarlarız. Elimizden geleni yaparız.
Nos la arreglaremos de algún modo, como podamos.
İnsanlar nasıl öleceklerini bilemez, elimizden geleni yaparız sadece.
Nadie puede elegir su modo de morir, o a todos nos iría mejor.
Elimizden geleni yaparız.
Buscaremos alguna manera.
Elimizden geleni yaparız.
Pondremos todo de nuestra parte.
Hazırlıksız yakalandık, ama rahat etmeniz için elimizden geleni yaparız.
Nos ha pillado desprevenidos, pero intentaremos que esté como en casa.
- Elimizden geleni yaparız.
Haremos lo que podamos.
- Elimizden geleni yaparız.
- ¿ Tiene bife de lomo? - Sí, señor. - ¿ Ancho?
Memnun etmek için elimizden geleni yaparız.
Siempre procuramos complacer. Que tenga un buen día.
Size yardım için elimizden geleni yaparız ama başarı veya başarısızlık tamamen size bağlı.
Todos procuraremos ayudarle... pero el éxito o el fracaso dependerán de Ud.
Elimizden geleni yaparız, Bay Wilson.
Lo haremos, Sr. wilson.
- Üçümüz de elimizden geleni yaparız.
- Los tres lo podemos intentar.
- Elimizden geleni yaparız.
- Haremos lo posible.
- General, elimizden geleni yaparız dedim.
- Dije que haremos lo posible.
Bu arada da kanuna faydalı olmak için elimizden geleni yaparız.
También hago todo lo posible en favor de la ley.
Sizin için elimizden geleni yaparız, bayan.
Haremos cuanto podamos, por supuesto, mademoiselle.
- Elimizden geleni yaparız.
Vamos a hacer todo Io que podamos.
Bu haberi Sarah yazacak. Elimizden geleni yaparız.
Sarah va a escribir la historia y lo haremos lo mejor posible.
Biz elimizden geleni yaparız.
Hacemos lo que podemos.
Elimizden geleni yaparız efendim.
Haremos lo que podamos, señor.
Elimizden geleni yaparız.
- Nos esforzaremos.
Bayan Quinton'la elimizden geleni yaparız.
. La señorita Quinton y yo haremos todo lo posible.
- Elimizden geleni yaparız.
- Haremos lo que podamos.
Sensiz elimizden geleni yaparız.
- Tendremos que pasar sin usted.
Elimizden geleni yaparız. Sabırlı ol.
Haremos lo que podamos.
Elimizden geleni yaparız.
Bueno, veré que puedo hacer.
Onu memnun etmek için elimizden geleni yaparız
# Tratamos de complacerlo Y de tenerlo contento #
- Elimizden geleni yaparız.
Cooperaremos como podamos. Discúlpeme.
- Elimizden geleni yaparız.
- Lo intentaremos.
- "Ve Robert Poste'un çocuğunu ağırlamak için elimizden geleni yaparız."
"Y haremos lo mejor para recibir a la hija de Robert Poste."
Firarı engellemek için elimizden geleni yaparız.
Hacemos lo necesario para evitarlo.
Tamam. Elimizden geleni yaparız.
De acuerdo, veremos que podemos hacer.
Elimizden geleni yaparız.
Hacemos lo que podemos.
Eğer alfa çeyreğine gelen bir Jem'Hadar gücü tespit edersek DS9'u uyarır solucan deliğine ulaşmadan onları durdurmak için elimizden geleni yaparız.
Si se detecta a una fuerza dirigirse al cuadrante Alfa, alertaremos a la EP9. Haremos Io que sea para pararlos antes de que Ileguen al agujero de gusano.
Etrafımızdaki büyüklüğe tahammülümüz olmadığı için onu yok etmek için elimizden geleni yaparız.
Porque no podemos tolerar la grandeza entre nosotros... hacemos todo lo posible por destruirla.
- Elimizden geleni yaparız.
- Estamos en Navidad, ¿ sabe?
Aksi halde bizi yok edecek olan kötülükle savaşmak için elimizden geleni yaparız.
Hacemos lo posible para combatir al demonio que de otro modo nos destruiría.
- Bunu gizli tutabilir miyiz? - Elimizden geleni yaparız.
Sigilosamente, ¿ sí?
Elimizden geleni yaparız.
Haremos todo lo posible.
- Elimizden geleni yaparız.
Haremos todo lo posible.
Elimizden geleni yaparız. Dax çıktı.
Haremos todo lo posible.
Elimizden geleni yaparız.
Haremos lo posible.
Elimizden geleni yaparız.
Lo haremos lo mejor que podamos.
Pheebs, elimizden geleni yaparız.
Haremos lo que podamos.
Elimizden geleni yaparız hayatım.
Haremos todo lo posible, mi chutney picante.
- Elimizden geleni yaparız. - "Elimizden geleni" mi?
- Haremos lo mejor que podamos.
Elimizden geleni yaparız.
- Gracias.
Ben ve Mick, elimizden geleni yaparız.
Mick y yo nos esforzaremos al máximo.
Elimizden geleni yaparız.
- Lo intentaremos.
Onları bulmak için elimizden geleni yaparız.
Las encontraremos.