Gaz tradutor Espanhol
11,873 parallel translation
Gaz.
Es un gas. Es un gas.
Üst katta bir tür ölümcül gaz var.
Hay una especie de gas letal arriba.
Hardal gazı, levisit, VX.
Estamos hablando de gas mostaza, lewisita, VX.
Tren istasyona girmeden gazı salacağız böylece hava akımı gazın yayılmasını arttıracaktır.
Liberaremos el gas antes de que salga el tren, la succión aumentará la dispersión.
Plan, gelen trenin önünden gazı salmak.
El plan es liberar el gas ante un tren que venga.
Tren gazı her yere dağıtacaktır.
El tren propagará el gas por todas partes.
Ben gazı saldıktan sonra.
Después de liberar el gas.
Vatandaşlarınıza gaz atmak iyi bir yol olmayabilir.
Quizá gasear a sus ciudadanos no es el mejor modo de hacer esto.
Seni gaz kullanılmaması konusunda uyarmıştım.
Te advertí que no utilizaras el gas.
Gaz kaçağı, 6111 Güney Mayfield.
Ambulancia 61. Fuga de gas, 6111 Sur Mayfield.
6111 numaralı evden gaz kokusu geliyor.
Hay un olor a gas proveniente de 6111.
- 6111 South Mayfield'a çok acil gaz şirketi istiyoruz.
Camión del 81 al Principal. Necesitamos la compañía de gas para
Bu evin hâlâ patlamamasının tek nedeni gazın çok verimli olması.
- No, no, espera. La única razón por la cual este lugar no ha estallado todavía es el gas es demasiado rica para arder.
Manga 3'ten Merkeze, gaz şirketi kaç dakikaya burada olur? - On dakika.
Eh, eh, Squad 3 al principal, ¿ cuál es la ETA en la compañía de gas?
Manga havaya uçmadan bodruma girip gazı kapatmamız lazım.
Tenemos que entrar en el sótano y apague el gas antes Squad sopla este lugar al infierno.
Gaz değerleri çok yüksek. Manga arka tarafta.
Niveles de gas son altas.
Gaz sayacını kapatsın diye Otis'i içeri gönderdim.
- Me estás tomando el pelo? Tengo Otis interior buscando el metro para apagar el gas.
Gaz kapalı.
Encontrado el medidor de gas.
Bu ev havaya uçmadıysa tek sebebi Otis'in gazı kapatması, bizim de havalandırmayı açmamız.
Otis apagar el gas y nos ventilación es la única razón de que esto toda la casa no explotó.
Bir sinir gazı.
Es un gas nervioso.
O gazı almalıydık.
Deberíamos tener ese gas.
Z-67, Sullivan'ın gazı, Zygonları öldüren gaz.
El Z-67, el gas de Sullivan, el gas que mata a los zygons.
O zaman neden gazı bizimle bıraktın?
¿ Y para qué nos dejaste con el gas entonces?
Bu butonlardan biri Zygonları yok edecek embesilin gazını salacak.
Uno de esos botones destruirá a los zygons y liberará el gas del imbécil.
Onlar silahlar ve gaz odalarıyla geliyorlar. Peki siz?
Ellos... vinieron a por nosotros con armas y cámaras de gas,
Birleşme çizgisindeki bu çatlak gaz çıkışından kaynaklanmış.
Esta fisura en la línea de sutura fue causado por los gases de escape.
İsa aşkına Mike, "Sarin gazına direkt maruz kalınırsa kurbanlar nefes alma zorluğu, bulantı, salya artışı..." - Evet, raporu okudum.
Dios, Mike, " Después de la exposición directa a gas sarín, la víctimas sufren de problemas respiratorios, nauseas,
Buraya dublör olmak için taşındı, kimyasal gaz salmak için değil. Tahminim :
Se mudó aquí para hacerse especialista, no para liberar gas químico.
Gazı oyunda bırakıp bunu kendimiz halledemeyiz.
No podemos dejar el gas ahí fuera y ocuparnos de esto nosotros solos.
Dinle, sarin gazının peşinde kim varsa bir başarısız aramadan sonra vazgeçmeyecek. Bir dahaki sefere telefon çaldığında...
Escucha, quienquiera que esté tras el gas sarín no lo va a dejar por una llamada perdida, y la próxima vez que ese teléfono suene...
- Doğal gaz.
Gas natural.
Comet. Albany'deki doğal gaz tesisi.
Comet, ¿ la planta de gas natural cerca de Albany?
Her şey bu şekilde ilerlerken, sen Allsafe yetkinle gaz hattında bir patlama meydana getirecek Steel Mountain'ı Evil Corp'un ruhu ile birlikte yerle bir edeceksin.
Y mientras todo eso sucede, usarás la autorización de seguridad de Allsafe para hackear Comet PLC, incrementar la presión, causando una explosión provocando que Steel Mountain vuele junto con el alma de Corporación el Mal.
Gaz boru hattını patlatacaksın.
Volarás un gaseoducto.
"Yemek", "deniz kabukları" ve "gaz" ise kurşunlar için kullanılıyor.
"Comida", "conchas marinas" o "gas" para las balas.
Sen biraz gaz yağı bul.
Ve a por queroseno.
Bırakalım da sarin gazıyla anlaşsınlar.
Dejemos que ellos lidien con el gas sarín.
Bu sarin gazı beni götürdü.
Me llevó al gas sarín.
Gazı tut.
Agarra el acelerador.
Daha çok gaz püskürt!
¡ Dale más gasolina!
Bu kadar gaz vardı.
¡ Es toda la gasolina que tengo!
- En azından attığım her adımda gaz çıkarmıyorum.
Al menos no me tiro pedos con cada paso.
Duygularını ifade etmeyi öğrenseydin kızına onu sevdiğini söylemek yerine gaz borusu hattı döşemeyi tuvalet pompalamayı öğretmezdin ve şimdi yol kenarında mahsur kalmazdık.
Sabes, si aprendieras a demostrar aunque sea una emocion Y le dijeras a tu hija que la amas En lugar de hacerle apagar el gas
Korkuluk'un korku gazının artıkları.
Son residuos del gas del miedo del Espantapájaros.
Kaldığın yerde. evindeki methler ve arkadaşının arabamızın gaz tankına attığı o fişekler dahil...
Junto con la droga que había en la casa donde estabas, y la bengala que tu amigo metió en el tanque de nuestro auto.
Ama nedense şu çıkardığı gaz sesini hiç sevmiyorum.
Pero maldita sea si no adoro el sonido del gas inflamándose.
Hardal gazı yani.
Es, eh, básicamente gas mostaza.
Hanımefendi, bir şey yok. Gaz kaçağı sadece.
Señora, que está bien.
Gaz şirketini bekleyin.
Espere a que la compañía de gas!
Gaz lazım.
Necesitamos gas.
Biber gazı spreyimiz var.
Tengo spray de pimienta.
gazete 194
gazeteci 57
gazoz 19
gazeteler 66
gaza bas 62
gazetede 18
gazeteciler 23
gazeteciyim 26
gazla 136
gazetede okudum 30
gazeteci 57
gazoz 19
gazeteler 66
gaza bas 62
gazetede 18
gazeteciler 23
gazeteciyim 26
gazla 136
gazetede okudum 30