Günü tradutor Espanhol
45,489 parallel translation
Bugün Şükran Günü.
Es Acción de Gracias.
Şükran Günü babası her zaman ateşli olur.
Un papi de Acción de Gracias es un papi sexy.
Küçük hindi, orta boy hindi, şimdi yukarı gidin ve bana, Şükran Günü piknik battaniyelerini getirin, lütfen.
Pavo pequeño y pavo mediano subid al ático y bajad los manteles de picnic de Acción de Gracias, por favor.
Pearsonlarda Şükran Günü, paket program olarak gelir, tamam mı?
Oye, en la Acción de Gracias de los Pearson va todo junto, ¿ vale?
Mesela, Pazartesi günü, "Eğer bardağın yarısı boşsa, bardağa biraz tekila ekle." yazıyordu.
El lunes era : "Si el vaso está medio vacío, ponle tequila".
Geçen yılki olana çok hasta olduğum için katılamadım, ben de... bu şekilde yeni bir Şükran Günü geleneği başlattım.
El año pasado estaba demasiado enfermo para acudir. Empecé una nueva tradición para Acción de Gracias.
- Adını da Şükran Günü oyunu koyarız? - Süper fikir.
- llamado el juego de Acción de Gracias?
Şükran günü büyük bir maça çıkıp, sonra da evime gidip koca bir hindiyi tek başıma yiyeceğim.
Haré un partidazo el día de Acción de Gracias, luego iré a casa y me comeré un pavo entero.
Ben Şükran Günü kutlamayacağım.
¿ Qué vas a hacer? No voy a celebrar Acción de Gracias.
Şükran Günü kutlamamanın seçeneklerde olduğunu bilmiyordum.
No sabía que no celebrar Acción de Gracias fuera una opción.
Bak, arkadaşları ile yaptıkları müzikleri kaydettikleri kasetleri dinlemek, onun Şükran Günü geleneği olmuş.
Mira, tiene unas cintas de él y sus amigos tocando... y escucharlas es algo así como su tradición de Acción de Gracias.
Biraz garip ama bu onun son Şükran Günü olabilir, Beth.
- Creo... - Es un poco exagerado. - Puede ser su último Acción de Gracias, Beth.
Bu senin en sevdiğin Şükran Günü geleneği.
Es tu tradición favorita de Acción de Gracias.
Ee, ben... Biliyorum sen ve Şükran Günü ile geçmişiniz çok da iyi değil, ama, bilmeni isterim ki, ne olursa olsun bu yılki Şükran Gününde, pastanı yiyeceksin.
Yo... sé que tú y Acción de Gracias tenéis... un pasado chungo, pero... quería que supieras que no importa qué pase este año, tú vas a comer pastel.
Evet bebeğim, bu bir Şükran Günü mucizesi!
¿ Aquí nos conseguirán una grúa? ¡ Sí, cielo, es el milagro de Acción de Gracias!
Çünkü Şükran Günü bugün. Her yer kapalı.
Porque es Acción de Gracias.
Şükran Günü akşamında bunu mu yiyeceğiz?
¿ Vale? ¿ De verdad vamos a cenar eso en Acción de Gracias?
Peki ya size kısa bir Şükran Günü hikayesi anlatayım mı?
¿ Y si os cuento una historieta de Acción de Gracias?
Peynirli Şükran Günü sosislisi. - Süper.
Perritos calientes de Acción de Gracias.
Seyyah Rick size Şükran Günü hikayesi anlatacak.
Dejad que Rick el Peregrino os cuente una historia de Acción de Gracias.
Benim gelenek olarak... bir önerim daha var, Şükran Günü yatağa gitmeden önce söyleyeceğim.
Tengo... una idea para otra tradición más de Acción de Gracias antes de que nos vayamos a la cama. Venid aquí.
William'ın evine Şükran Günü, kasetlerini almak için gittim.
Fui al apartamento de William para recoger sus viejas cintas de Acción de Gracias.
Salı günü sabah 10'da herkes burada olsun.
A las diez de la mañana del martes, todos.
Hayatımın her günü yaptığım gibi.
Como llevo haciendo cada día de mi vida.
Bana ilk baba dediği günü hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas la primera vez que dijo papá?
Şunu söylemek istiyorum ki eve dönmemizin ilk günü harika geçiyor.
Solo quería decir que ha sido un gran día de vuelta a la casa.
Uzun zamandır bu günü bekliyordum.
- Créeme. He estado esperando este día.
İşe kızını getirme günü mü?
Hola. ¿ Es el Día de traer al trabajo a tu hija?
Evet, April'ın işte ilk günü. Acil el soyulması için çağrıldım.
Sí, es el primer día de vuelta de April, pero me han llamado para una disección de la mano de emergencia.
Bugün hayatımın en kötü günü.
Este es el peor día.
Bugün hayatımın en güzel günü.
Este es el mejor día.
Bana hiç gelmeyen doğum günü kartlarını teslimettim.
Sus tarjetas de cumpleaños que nunca llegaron.
Shooter, Kate'e anlatsana nasıl da kazara Ashlee Simpson konserine gittiğimiz günü.
Shotter... cuéntale a Kate lo de la vez en que por accidente fuimos a un concierto de Ashlee Simpson.
Her pazar günü, ta ki büyüyene ve... buraya taşınıp bu illetten kurtulana kadar.
Todos los domingos, hasta que me hice mayor y... me vine aquí y perdí la costumbre.
O günü hatırladım.
Hoy me recordaron eso.
Hesaplaşma günü geldiğinde Peter, Paul ve Mary'nin hamile bir kadın için klimayı açmadığını duyduğunda sana kibar bakacağını sanmıyorum.
Solo que cuando llegue el día del Juicio Final, no creo que Pedro, Pablo o María te miren amablemente dado el hecho de que le negaste el aire acondicionado a una mujer embarazada.
İstatistiksel olarak, Şükran Günü'nde daha çok insan oluyor.
Estadísticamente, hay más tráfico peatonal en Acción de Gracias.
Bugün Şükran Günü ve biz mutlu bir aile yemeği yiyeceğiz, lanet olsun.
Esto es Acción de Gracias y vamos a tener una feliz comida familiar, maldita sea.
Şükran Günü'nü mahvettiğinize inanamıyorum.
No me puedo creer que vayáis a estropear Acción de Gracias.
Şükran Günü hindisine dönersin. - Seansımız sona ermiştir.
Y la sesión ha terminado.
Şükran Günü planları?
¿ Planes de Acción de Gracias?
Anladım, ama dört günlük bir Şükran Günü tatilinde devlet bürokrasisiyle uğraşıyoruz.
Entiendo, pero estamos hablando de una burocracia gubernamental en un fin de semana de cuatro días de vacaciones.
Hırdavat dükkânı Şükran Günü nedeniyle kapalı.
La ferretería está cerrada por Acción de Gracias.
Şükran Günü tatili nedeniyle hiç trafik yok.
Hay cero trafico por las vacaciones de fin de semana.
Sly, verdiğin rota Şükran Günü geçit töreni yüzünden kapanmış.
Sly, tu ruta está bloqueada por el desfile del día de Acción de Gracias.
Web sitesine göre, şükran günü tatili nedeniyle kapalıymış.
De acuerdo a su sitio Web, sstá cerrado para el fin de semana.
Topumuz, sopamız ve hareketli bir hedefimiz var ve züppeler de Şükran Günü tatilinde ailesinin yanında.
Tenemos bolas, clubs, objetivos en movimiento, y muchachos de fraternidad en descanso de Acción de Gracias.
Şükran Günü yemeğini Kovelsky'sden mi yiyeceğiz?
¿ Kovelsky para la cena de Acción de Gracias?
Öz annene Şükran Günü'nde soğuk davranmayacaksın herhalde.
No vas a abandonar a tu propia madre en Acción de Gracias.
Şükran Günü'nde böyle yapılır.
Es lo que se hace en Acción de Gracias.
Kardeşimin Şükran Günü yemeğine gidiyorum.
Tengo que ir a la cena de Acción de Gracias de mi hermana.