Hanımefendi tradutor Espanhol
20,514 parallel translation
Peki hanımefendi.
Sí, señora.
Affedersiniz, hanımefendi.
Disculpe, señorita.
1.5 metre, hanımefendi.
Oiga, señorita, de uno a dos metros.
Hanımefendi, lütfen.
Señorita, por favor.
Hanımefendi, lütfen geri çekilin bu sadece geçici bir şey.
Señora, por favor, necesito que se retire... es algo temporal.
- Dedektif Joe West, hanımefendi.
Detective Joe West, señora.
-... ne işiniz var hanımefendi?
- aquí, señorita?
- Hanımefendi, çok geçiriyorsunuz.
Algo para escribir. Señorita, creo que está en shock.
Elbette hanımefendi.
Naturalmente, señora.
Başka bir doktor bulun hanımefendi.
Busque otro médico, madam.
- Affedersiniz hanımefendi.
- Discúlpeme, señorita.
- Hanımefendi? - Hayır.
- ¿ Señorita?
Affedersiniz hanımefendi.
- No. - Discúlpeme, señorita. - Oh.
- Maalesef doğru hanımefendi.
- Me temo que es verdad, señora.
- Nasıl hanımefendi?
¿ Cómo es eso, señora?
Teşekkür ederim hanımefendi.
Gracias, señora.
- Teşekkür ederim hanımefendi.
- Gracias, señora.
Evet, hanımefendi.
Sí, señoría.
Hanımefendi, bugün kendi evime zorla girdim. Kendimi, hayatımın aşkını kendini asmış şekilde bulacağıma inandırmıştım ve bunu küçük kızımıza nasıl açıklayacağım diye korkuyordum.
Señora, irrumpí en mi propia casa hoy convencido de que iba a encontrar al amor de mi vida colgando de una soga y asustado de cómo le iba a explicar eso a nuestra pequeña.
Sorun değil, hanımefendi.
Está bien, señora.
Konu Annalise'i ilgilendiriyorsa kararı ona bırakıyorum, hanımefendi.
He aprendido a someterse a Annalise sobre cuestiones relativas a Annalise, señora.
Olmadığını söyleyemem, hanımefendi.
Bueno, no voy a decir que no suceda, señora.
Afedersiniz, hanımefendi, elimden geleni yapmayın.
Disculpe, señora, disculpeme
Kötü yaşlı hanımefendi cildin pullarının üstesinden gelmeden önce.
Antes que tu asquerosa piel de vieja se meta en ellos
Hanımefendi...
¿ Señora?
- Evet hanımefendi.
- No, señora.
Evet, hanımefendi.
Sí, señora.
- Evet hanımefendi.
- Sí, señora.
Hanımefendi sadece işimi yapmaya çalışıyorum.
Señora, solo intento hacer mi trabajo.
Teşekkür ederim, hanımefendi
Gracias, señora.
Tamam hanımefendi.
De acuerdo. Sí, señora.
"Eğitimi için milyonlarca pound harcadık ama hanımefendi polis olmak istiyor."
"Cientos de millones de libras gastados en su educación y quiere ser una maldita policía".
Hanımefendi bu sözde aile babaları... En önce kaçan onlar.
Hermana, estos llamados hombres de familia son los primeros en huir.
Hanımefendi... sokağa çıkma yasağı olacak.
Hermana, habrá toque de queda.
Hanımefendi... Hanımefendi ne ne kadar bakanların peşinden koşmaya devam edeceksin.
Hermana, ¿ por cuánto seguirá corriendo detrás de estos Ministros?
Hanımefendi daha önce kaç kez anlattım size... her gün gelmeye devam ediyorsunuz.
Aun así viene todos los días. Por favor, váyase de aquí. - Pero..
Hanımefendi bu mümkün değil.
¿ Por qué no es posible, ji?
Hanımefendi.
Pero él se niega a entrar.
Hanımefendi, onlardan biri sizinle görüşmek için burada.
Está sentado afuera, esperándola.
Dalbir hanımefendi! Dalbir hanımefendi! Dalbir hanımefendi!
Hermana, el nuevo gobierno de Pakistán..
Dalbir hanımefendi!
.. puso en espera la pena de muerte.
Hanımefendi, yeni pakistan hükümeti... onun ölüm cezasını durdurdu.
¡ Hermana, lo pusieron en espera indefinidamente!
Hanımefendi, Ranjit Singh... başka bir yerde dolandırıcılık suçundan tutklandı.
Él estará presente en la corte mañana. Vaya derecho, hermana.
Seçimler için mi buradasınız hanımefendi?
¿ Estás aquí para la elección, señora? Er...
Hayır hanımefendi, mahkeme için geldim.
No, señora, para las sesiones jurídicas.
O kişi kocam işte, hanımefendi.
Esa es mi marido, señora.
- Yardımcı olabilir miyim hanımefendi?
Puedo estar de servicio, señora?
Evet, hanımefendi.
Ellos acaban de publicar que él es un terrorista.
Hanımefendi, bu doğru değil.
- ¡ Llévensela!
Bugün pazar hanımefendi.
Hasta entonces no podemos presentar una nueva apelación.
Ben hekimim, hanımefendi.
Soy médico, señora.