English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ I ] / Ingilizce

Ingilizce tradutor Espanhol

7,887 parallel translation
İngilizce bilmiyor.
Él no habla inglés.
- İngilizce konuşabiliyorsun.
- Tú hablas inglés.
Hollywood'a gidersem İngilizce konuşan bir menajere ihtiyacım olacak bu yüzden onu özellikle işe aldım.
Necesitaba a alguien que pudiera hablar inglés para llegar a Hollywood.
Sen de İngilizce konuşuyorsun.
Hablas inglés.
Yalnızca savaşçılarımız İngilizce konuşur.
Solo nuestros guerreros hablan inglés.
Şimdiden senin için İngilizce siteler açıyorum. - ve ispanyolca
Ya te estoy preparando páginas web en inglés y en español.
İngilizce bilmiyorum.
Nada de inglés.
İngilizce bilmiyor.
Ella no habla inglés.
Louie'yle geldin değil mi? İngilizce bilmiyorsun değil mi? İngilizce yok?
¿ Estás con Louie? No hablas inglés, ¿ no?
- İngilizce yok?
¿ Inglés no?
- İngilizce yok, yok.
Inglés no, no.
Bilmiyorum, İngilizce bilmiyor.
Estaba... no sé, no habla inglés.
Bilgi vermeye ben giderim. Ama İngilizce konuşmuyorlarsa Julio'ya da ihtiyacım olacak.
Sí, haré yo la notificación, pero puede que necesite que Julio venga conmigo por si no hablan inglés.
Üzgün olduğum zamanlarda bazen İngilizce'yi unutuveriyorum.
Algunas veces, cuando estoy triste, mi inglés desaparece.
Farkı çocuklarımı düzgün İngilizce ile büyütmeye çalışmam.
La diferencia es que intento enseñar a nuestros hijos a hablar adecuadamente.
Hayır, İngilizce konuşuyor.
No, habla en inglés. ¿ Por qué?
Benim Berkeley'den İngilizce diplomam var.
Tengo un título en filología inglesa en Berkeley.
Zar zor İngilizce konuşuyordu, yani...
Bueno, apenas habla nuestro idioma... Vale.
Üzerinden sahte kimlik çıktı ve İngilizce bilmediğini söylüyor.
Tiene una identificación falsa y dice que no habla inglés.
İngilizce konuş.
Hablad ingles.
Bunlar İngilizce miydi?
¿ Algo de eso fue en nuestro idioma?
Ryan'ın İngilizce öğretmeni olarak babasına karşı olumsuz duygular beslediğinden hiç şüphelendiniz mi?
Como la profesora de inglés de Ryan, ¿ alguna vez sospechó que tuviera sentimientos negativos hacia su padre?
- Sanırım İngilizce bilmiyor.
- No creo que hable español.
- İngilizce. İngilizce konuş.
Habla en mi idioma.
İngilizce Bölümü'nde bundan söz etmem caizse hepimiz ara sıra bunu yaparız, yazarız.
Si puedo sacar esto en el Departamento de Lengua... Es que todos lo hacemos un poco de vez en cuando : Escribir.
Biliyorum, burada olmanın tek nedeni İngilizce kredilerini doldurmak, ama Tanrım, madem burasın, daha iyi olmalısın. Değil mi?
Sé que todos están aquí para lograr suficientes créditos en Lengua, pero Dios, si estoy aquí, debería hacer un mejor trabajo, ¿ cierto?
Uzun kardeşlere İngilizce 101 dersi verdiğin sürece.
Siempre y cuando sigas enseñando Lengua a un montón de hermanos altos.
Bütün İngilizce dersinde öğrenebildiğim en uygun kelime bu, .. demek istediğimi ifade eden yalnızca bu.
Esa es la frase más inútil de todo el idioma inglés, pero es lo único que se me ocurre ahora mismo.
İngilizce sınıfındaki bir kıza dün gelmiş.
Una chica en mi clase de inglés la recibió ayer.
Çoğu İngilizce bilmiyor.
Muchas no hablan inglés.
Johnny, babam... İngilizce konuşur.
Johnny, mi padre.
Dinleyin. Orada İngilizce konuşan birisi var mı?
Oigan, ¿ hay alguien que hable Inglés?
İngilizce.
Inglés.
Kusura bakmayın fakat Perşembe öğleden sonra İngilizce'den erken çıkabilir miyim?
Lo siento, ¿ pero podría irme un poco antes de la clase de inglés del jueves?
İngilizce konuşmuyor.
No habla inglés.
İngilizce konuşuyor musun?
¿ Hablas inglés?
Ömrü boyunca annem, tek bir kelime bile İngilizce konuşmadı.
¡ En toda su vida, mi madre jamás dijo una sola palabra en inglés!
Adamın İngilizce konuştuğuna inanıyorum efendim.
Creo que está hablando en inglés, señor.
Yani kendi İngilizce tarzlarında.
En inglés a su manera.
Grant, İngilizce konuştuğunu söylemiştin.
¿ Quién coño es él?
İngilizce konuşuyor mu? Sen, baksana.
Grant, dijiste que hablaba inglés. ¿ Habla inglés?
İngilizce konuştuğunu biliyoruz, konuş şunu işte.
Mira, sabemos que hablas inglés, así que háblalo de una puta vez.
Roman dili farklı bir dil, tıpkı Galce ile İngilizce gibi.
El romaní es un idioma diferente, como el galés y el inglés.
İngilizce konuşuyor!
¡ Habla inglés!
Westminster Üniversitesinde yabancı dil olarak İngilizce.
Inglés como lengua extranjera en la Universidad de Westminster. En serio.
- Matematik, İngilizce Roman çocuğu için önemli şeyler değil.
- Las matemáticas, lengua... no son habilidades importantes para un niño romaní.
Nathan'ın lisedeki ileri İngilizce öğretmeni.
Era el profesor adjunto de inglés del instituto de Nathan.
- İngilizce'den de B eksi mi?
¿ Un notable bajo en inglés?
İngilizce biliyor musun?
¿ Hablas inglés?
Belki İngilizce bilmiyordur.
Puede que no hable nuestro idioma.
İngilizce biliyor musun?
¿ Hablas mi idioma?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]