Iyi adamdır tradutor Espanhol
731 parallel translation
Evet, iyi adamdır.
Sí, es un hombre muy agradable.
Çok iyi adamdır.
Es encantador.
Leiser iyi adamdır.
Leiser es muy bueno.
İyi adam, iyi adamdır.
Un hombre bueno es bueno.
Bay Fields iyi adamdır.
- El Sr. Fields es un buen hombre.
Yodobashi'deki Baş dedektif Sato iyi adamdır.
Sato de Yodobashi es un Jefe de Detectives muy famoso.
Tommy iyi adamdır.
Buen tipo.
Poldi iyi adamdır. Böyle bir şey yapmaz.
- Poldi es un buen chico.
Ama iyi adamdır.
Es un buen hombre.
Piskopos da iyi adamdır, belki sorun çıkarmaz.
El obispo es buena gente, quizás todo salga bien.
Çok iyi adamdır.
Es tan sólido.
Yine de iyi adamdır. Akrabanız mı?
Un hombre agradable. ¿ Son parientes?
İyi adamdır.
Es un buen tipo.
Aslında iyi bir adamdır.
. Es un buen hombre, una pena
Conenwood'u tanırım, iyi adamdır.
Conocí a Conenwood, un hombre admirable.
Oldukça iyi bir adamdır. Bir patrona göre tabii.
Bastante buen compañero como patrón.
İnandığım pek fazla bir şey kalmadı ama arkadaşlığa inanmayı deneyeceğim. İyi adamdır. Çok iyi bir dost.
Es un buen hombre, muy bueno.
# Çok çok iyi bir adamdır o, çok iyi bir adamdır O çok iyi bir adamdır, artık bizimle..
# Porque es un muchacho excelente, porque es un muchacho excelente
# Çok çok iyi bir adamdır o, çok iyi bir adamdır O çok iyi bir adamdır, artık bizimle..
# Porque es un muchacho excelente, for he's a jolly good fellow
# Çok çok iyi bir adamdır o, çok iyi bir adamdır O çok iyi bir adamdır, artık bizimle..
# Porque es un muchacho excelente, Porque es un muchacho excelente
Çok iyi bir adamdır da.
Es un buen chico.
- İyi bir adamdır.
Es un tipo agradable.
Çok iyi bir adamdır gerçi.
Él es un tipo muy agradable.
İyi adamdır.
Es un buen hombre.
Edwardes'ı çok az tanırdım, pek de sevmezdim ama bir bakımdan iyi bir adamdı sanırım.
Apenas conocía a Edwardes. La verdad es que nunca me gustó. Pero era un buen hombre en cierto modo, supongo.
İyi adamdır.
Es un tipo magnífico.
İyi bir adamdır.
Es un muy buen hombre.
İyi adamdır.
Buen hombre, muy confiable.
Benden çok daha iyi bir adamdır.
Oh, no. El es mucho mejor hombre que yo.
Elbette. İyi adamdır.
Es un buen hombre.
Antonio saf basit ve iyi bir adamdır.
Antonio es ingenuo, es bueno y sencillo.
Eminim iyi bir adamdır.
Debe ser un buen muchacho.
İyi bir adamdır.
Es un buen hombre.
George çatışma için de iyi bir adamdır, orada çürümeye terk edilmeyecek kadar iyi.
George es muy bueno luchando. Demasiado para pudrirse abajo.
İyi adamdır, hep şaka yapar.
Lindo tipo, siempre bromeando.
Çok iyi bir adamdır.
Es un buen hombre.
- O aptal falan değil, iyi bir adamdır.
- Nada de idiota, es muy agradable.
- İyi bir adamdır fakat son iki filmimizden nefret etti
Es un buen tipo, pero no le gustaron los dos últimos filmes. - Adiós.
"iyi giyinmiş adam, düşünülmüş adamdır."
Un hombre bien vestido es un hombre de bien.
İyi adamdır.
Bien, es un buen hombre.
# O çok iyi bir adamdır
Por que él es un buen compañero. Por que él es un buen compañero.
# O çok iyi bir adamdır
Por que él es un buen compañero.
O çok iyi bir adamdır O çok iyi bir adamdır
Porque es un buen compañero
- Evet. - Oh, çok iyi bir adamdır.
Es un tipo simpático.
Hayır, ama iyi bir adamdır.
No, pero es muy agradable.
Çünkü o çok iyi bir adamdır Çünkü o çok iyi bir adamdır
Porque es un muchacho ex celente Porque es un muchacho ex celente
Çünkü o çok iyi bir adamdır
Porque es un muchacho ex celente
- Oh, Kimbrough iyi bir adamdır.
- Un tipo estupendo, el Sr. Kimbrough.
- İyi adamdır.
Es un buen tipo.
İyi bir adamdır.
Es un buen tipo.
Kimsenin inkar edemeyeceği şey o çok iyi bir adamdır.
"Es un muchacho excelente, y siempre lo será".