Iyileşeceğim tradutor Espanhol
225 parallel translation
Canım Xia, yakında iyileşeceğim.
Querida Xia, pronto estaré bien.
Gururum okşandı doğrusu Doktor. Artık fişek gibi iyileşeceğim.
Doctor, estoy emocionado, ahora me pondré bueno en seguida.
" Çabuk iyileşeceğim.
Mejórate pronto.
Hızla iyileşeceğim. Hem de hemen başlıyorum!
¡ Empezaré a recuperarme ahora mismo!
- Eşikten geçince iyileşeceğim.
- Lo estaré cuando llegue a la puerta.
- Henüz değil, ama iyileşeceğim.
- Todavía no, pero lo haré.
Ama yakında iyileşeceğim.
Pero pronto lo estaré.
İyileşeceksin. Tabi iyileşeceğim.
Te vas a poner bien.
Ne zaman iyileşeceğim?
¿ Cuando estaré mejor? cúreme.
Sonra, zamanı geldiğinde, ve bilgili Dr. Waite in rehberliği altında, tamamen iyileşeceğim, ve özgürlüğümü kazanacağım.
Después, a su tiempo, y bajo la orden del Doctor Wait experimentaré una recuperación total y ganaré mi libertad.
Yani iyileşeceğim.
Voy a estar bien.
Birkaç güne kadar iyileşeceğim.
Estaré recuperado en unos días
İyileşeceğimi söylediyse, iyileşeceğim.
Si dijo que te pondrás bien, te pondrás bien
- Biliyorum, iyileşeceğim.
- Sí, me voy a poner bien.
Bize hep, "Hemen iyileşeceğim," deyip durdu.
Él nos decía, "Voy a estar bien"
Vurulup, yaralanmadan birkaç gün geçirebilirsem iyileşeceğim.
Si dejan de dispararme y apuñalarme un tiempo- -
Ben iyiyim. Kaplan iyi. Hastayım ama iyileşeceğim.
¡ Estoy bien! "El tigre está bien." Me siento mal.
Ama iyileşeceğim.
Pero me voy a poner bien.
Biraz hastalandım ama inanıyorum ki yakında iyileşeceğim.
Tuve una pequeña caída, pero creo que pronto estaré del todo recuperado.
Ben iyiyim Chiana, iyileşeceğim.
Estoy bien, Chiana. Me estoy recuperando.
- Tekrarla, ve iyileşeceğim.
- Pero una palabra Tuya...
- Ve iyileşeceğim.
- Bastará para sanarme.
Ben yakında iyileşeceğim
Pronto estaré bien.
Babaanne, iyileşeceğim.
Abuela, todo va a ir bien.
- Evet, iyileşeceğim.
- Sí, estaré bien.
Yakında iyileşeceğim.
Pero ¿ qué hay de mí?
İyileşeceğim.
Voy a ponerme mejor.
İyileşeceğim.
Me pondré bien.
- İyileşeceğim.
- Sí, yo creo.
İyileşeceğim.
Estaré bien.
İyileşeceğim.
Seré buena de nuevo.
- İyileşeceğim, anne.
- Todo irá bien, mamá.
- İyileşeceğim.
- Me recuperaré.
- İyileşeceğim.
- Me pondré bien.
- Tutun onu. - İyileşeceğim, değil mi?
Estaré bien, ¿ verdad?
İyileşeceğim.
Pronto estaré bien.
- İyileşeceğim.
Sí.
İyileşeceğim.
Es todo.
Zack, ben iyileşeceğim.
- Estoy bien, Zack.
Peki doktor, her şey iyi olacak. İyileşeceğim.
Está bien, doc. Estaré bien.
- İyileşeceğim.
- Estaré bien.
- İyileşeceğim.
- Me curaré.
İyileşeceğim.
No me pasará nada.
Peki, iyileşeceğim.
Me curaré pronto.
İyileşeceğim.
Nino es poco seguro.
İyileşeceğim D'Oyly.
Me recuperaré, D'Oyly.
İyileşeceğim. O kadar sakar olabileceğimi düşünmedi değil mi?
Estaré bien. ¿ No pensaste que sería tan torpe, no?
Eninde sonunda, iyileşeceğim.
Me recuperaré poco a poco.
İyileşeceğim.
Voy a estar bien.
İyileşeceğim.
Lo haré.
İyileşeceğim. - Odana dönmelisin.
- Debe quedarse en la habitación.
iyileşeceksin 327
iyiler 150
iyileş 22
iyiler mi 36
iyileşiyor 38
iyileşti 19
iyileştim 28
iyileşecek 219
iyileşir 16
iyileşeceksiniz 26
iyiler 150
iyileş 22
iyiler mi 36
iyileşiyor 38
iyileşti 19
iyileştim 28
iyileşecek 219
iyileşir 16
iyileşeceksiniz 26