English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ I ] / Izin verir misin

Izin verir misin tradutor Espanhol

2,542 parallel translation
Bize birkaç saniye izin verir misin?
¿ Nos disculparás un segundo?
Biraz izin verir misin?
Discúlpeme un minuto.
Bir dakika izin verir misin?
¿ Me disculpa un minuto?
Bu gece yatıya kalmama izin verir misin?
¿ Puedo quedarme esta noche en tu casa?
Bana bir saniye izin verir misin?
Discúlpame un segundo.
İçeri girmeme izin verir misin?
¿ Me dejas entrar?
- Biraz izin verir misin?
- ¿ Puedo echarle un vistazo primero?
Tamam Lizzy benim halletmeme izin verir misin?
Ok, escucha, ¿ Me dejarías manejar esto por favor?
Konuşmayı yürütmeme izin verir misin Dr. Brennan?
¿ Le importa si yo conduzco la conversación, Dra. Brennan? Pero quizás quieras saber que la ubicación de la lanza aquí en el costado de la víctima, concuerda exactamente con la ubicación donde la víctima fue impactada en la vida real. No.
O halde, çöpü atmama izin verir misin acaba?
Entonces déjame sacar la basura, ¿ vale?
Bir dakika izin verir misin?
Discúlpeme, un momento.
- Violet, bize izin verir misin?
Violet, ¿ puedes darnos unos minutos?
Bir saniye izin verir misin?
¿ Podrías excusarme sólo un momento?
Yazıklarını okumama izin verir misin?
Quizá me dejes leer algo tuyo. ¿ Sí?
- Dedektifi, izin verir misin?
Detective, ¿... le importa?
Bir dakika izin verir misin?
¿ Me disculparías por un momento?
Gitmeden önce birkaç dakika izin verir misin?
¿ Me puedes dar unos minutos antes de irnos?
Kraliçenin onlarla konuşmasına izin verir misin?
¿ Dejarás que la reina hable con ellos?
Chase, izin verir misin?
Chase, ¿ nos permites?
Abed, bize izin verir misin lütfen?
Abed, ¿ nos disculpas, por favor?
Cho, izin verir misin?
Cho, ¿ te importa?
Bize biraz izin verir misin?
¿ Puedes excusarnos un momento?
Bir dakika izin verir misin?
Si me disculpas un segundo.
- Jimmy, izin verir misin? - Olur.
Jimmy, nos das un minuto.
Anne, izin verir misin.
Mamá, ¿ te importa?
Anne, bir dakika izin verir misin?
Mamá, ¿ podrías darme un minuto?
Hey, huysuz izin verir misin?
Hey, Tappy... ¿ Te importa? Lo siento.
Bize bir saniye izin verir misin?
- ¿ No das un momento?
Bana biraz izin verir misin?
¿ Puedes... disculparme un momento?
- İki saniye izin verir misin?
- Sólo necesito dos segundos.
Sorun olmazsa bu bebeği taşımama izin verir misin?
Si no hay ningún problema... ¿ Me vas a dejar tenerlo?
- Bir dakika izin verir misin?
- ¿ Me das un minuto?
- Lane, bize biraz izin verir misin?
- Lane, ¿ nos disculparías un momento? - Por supuesto.
Konuşmasına izin verir misin?
¿ Le vas a dejar hablar?
Onunla önce benim konuşmama izin verir misin?
- ¿ Puedo hablar con ella primero?
- Bunu benim uçurmama izin verir misin amca?
- ¿ Me dejaras volarla, Kaku? - Te dejaré.
İzin verir misin?
¿ Puedo?
İzin verir misin?
¿ Te molesta?
- İzin verir misin? Kıpırdama.
Aguanta.
- Bize biraz izin verir misin?
Sí.
- İzin verir misin?
Ist das ¿ Te importa?
İzin verir misin?
¿ Me dejarás?
İzin verir misin?
Madre puedo, ¿ eh?
İzin verir misin yakışıklı?
Ajá, ¿ me permites, guapo?
Bir bira alacağım. İzin verir misin?
Voy a buscar una cerveza.
İzin verir misin?
¿ Te molestaria?
Seninle takılmama izin verir misin?
Me dejaste salir contigo?
İzin verir misin?
¿ Te importa?
- İzin verir misin, David?
- ¿ Me disculpas, David?
Henry, izin verir misin?
Henry, ¿ te molestaría?
Kullanmama izin verir misin?
¿ Quieres dejarme conducir?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]