Işimin bir parçası tradutor Espanhol
316 parallel translation
Tehlike benim işimin bir parçası.
El peligro es parte de mi negocio.
Bu da işimin bir parçası.
Esto es parte del servicio.
Hücre ziyaretleri işimin bir parçası, mahkûmları takip etmemde işe yarıyor.
Las visitas a las celdas son mi, trabajo. Vigilar.
Bir şekilde... bu işimin bir parçası, anlarsınız.
En cierto modo, es parte de mi trabajo.
Bu işimin bir parçası zannettim.
Cuando te ofrecen una copa debes aceptarla.
Bu benim işimin bir parçası.
Yo, gajes del oficio.
Evet. Makinelerden çıkan çamaşırları birbirinden ayırmak da işimin bir parçasıdır.
Parte de mi trabajo consiste en clasificar varias prendas de ropa... según salen de las máquinas.
Bayan Bergdorf işimin bir parçası olarak soruyorum :
Sra. Bergdorf... Puedo preguntarle, Sra. Bergdorf ¿ tiene Vd. Recursos?
Bu da işimin bir parçası maalesef. Force H komutanına :
Mensaje para el almirante al mando de la Fuerza H.
Yani bu işimin bir parçası.
Es parte de mi trabajo...
Bu da işimin bir parçası.
Es parte de mi trabajo.
Bu işimin bir parçası.
Es parte de la vida.
Tüm bunlar benim işimin bir parçası olduğu kadar...
Nada de esto es asunto mío...
O da işimin bir parçasıydı.
Es parte del trabajo.
Üzgünüm, ama sorulmayacak şeyleri sormak işimin bir parçası.
Disculpe, la indiscreción es parte de mi trabajo.
Şey, ben aslında bir film yapımcısı değilim. Sadece işimin bir parçası.
Yo no soy productor de cine, pero es parte de mi negocio.
Tedbirsizlik benim işimin bir parçasıdır.
Imprudencias son parte de mi trabajo.
Bilmiyorum. Benim işimin bir parçası değildi.
No forma parte de mi negocio.
Ama bu işimin bir parçası.
- Es normal papá.
Sonra anladım ki, bu da işimin bir parçasıydı.
Pensaba que era parte de mi trabajo ahí.
Ve bu, giderek işimin bir parçası olmaya başladı.
Y eso comenzó a formar parte de mi trabajo.
Hepsi işimin bir parçası, gerçekten.
- Es parte del trabajo.
- Bu da işimin bir parçası.
- Es un truco profesional.
- Evet, bu benim işimin bir parçası.
- Es parte de mi trabajo, sí.
Evet. Utah işimin bir parçası.
Utah es parte de mi recorrido.
- Bu işimin bir parçası.
- Ésa es parte de mi trabajo.
Bu, işimin bir parçası.
Es parte de mi trabajo.
Müşterileri özel insanlar olduklarına inandırmak işimin bir parçası.
Mi trabajo es hacer que el cliente se sienta especial.
Bu, işimin bir parçası.
Es parte de hacer negocios.
Kötü şöhret işimin bir parçası.
La publicidad barata es parte de mi negocio.
Bu işimin bir parçası.
¡ Bueno, eso es parte de mi trabajo!
- Bu da işimin bir parçası.
- ¡ Por supuesto!
Ona işimin bir parçası olarak davranmadım.
Supongo que ella no toma parte activa en el negocio.
Bu işimin bir parçası, evet.
Es parte de mi trabajo, sí.
- Sosyete köşe yazarı olarak işimin bir parçası... - rakiplerine çamur atmak.
- Parte de mi trabajo en sociales... - Chismosa vilipendiadora.
Müfettiş, kişilikleri yargılamak benim işimin bir parçasıdır.
Juzgar personalidades es mi especialidad, inspector.
Bak, risk almak benim işimin bir parçası, ama senin değil.
Yo debo correr riesgos, pero tú no.
Şey evet.Beni işimin bir parçası
Bueno, ese es mi negocio.
Bu da işimin bir parçası.
Esto es parte de mi trabajo.
İşimin bir parçası da değildi.
Que no formaba parte de mi trabajo.
Bu, işimin bir parçası.
Esto forma parte de mi trabajo ;
İşimin bir parçası.
Es mi obligación.
- İşimin bir parçası, farkındayım...
- Sé que es parte de mi trabajo...
İşimin bir parçası işte.
Pues, es parte de mi trabajo.
Bilirsin, o işimin bir parçası.
Es parte de mi trabajo.
- İşimin bir parçası efendim.
- Es parte de mi trabajo, señor.
Evet, o işimin bir parçası tamam mı?
Quizá tarde un par de días en volver.
Çalışıyorum. İşimin bir parçası.
Es parte de mi trabajo.
İşimin bir parçası.
Es parte del trabajo.
- İşimin bir parçası olduğunu söyledi.
- Dijo que era parte del trabajo.
İşimin bir parçası.
El trabajo.