Işimiz bu tradutor Espanhol
1,445 parallel translation
- Bizim işimiz bu.
Tenemos que perseguir chicas.
Ne de olsa işimiz bu.
Ese es su negocio, después de todo.
Tek ihtiyacımız renkli bir kopyasını alıp, kaplatmak. Ve bizim işimiz bu.
Sólo necesito una copia en color plastificada y manos a la obra.
Öncelikli işimiz bu.
Esto es prioritario.
Anlaşılan, ilk işimiz bu olmalı!
Oh, es lo primero que hacemos, aparentemente.
Şimdi işimiz bu kötü insanlara dayanıyor. Marinz kuvvetleri herhangi bir müstecata karşı hazırlıklı bulunuyorlar.
Ahora estamos separando a los peores, así que estamos en guardia y los marines estamos preparados para todo.
- Çünkü işimiz bu saatte..
- ¿ Tuvo problemas en el trabajo?
Bizim işimiz bu çocuklar.
A esto nos dedicamos, muchachos.
Bizim işimiz bu. Biz gerçeklerin dışına çıkarız, ve kendimize birinin veya bir kültürün hikayesini anlatırız.
Eso es lo que hacemos, nos abocamso a los hechos, y contamos la historia del individuo y su cultura.
Bizim işimiz bu.
Es lo que hacemos.
Ayrıca işimiz bu.
Es lo que hacemos.
Bizim işimiz bu.
Eso es lo que hacemos.
Hiç aklınıza geliyor mu eğer bu kadar gizlilik içinde çalışmasaydık işimiz çok daha kolay olmaz mıydı?
¿ Se les ha ocurrido que nuestro trabajo podría ser más sencillo si no... tuviéramos que trabajar en secreto?
Bu gecelik işimiz bitti.
Hemos terminado por esta noche.
Ayrıca vali oldukça popüler ve, dürüst olmak gerekirse bu işimiz içinde iyi olacak.
Además, el gobernador es muy popular y, honestamente, es bueno para los negocios.
Bizim isimiz bu.
Esto es.
Ana yola çıkıyoruz! Bu bizim işimiz, Rock!
¡ Estamos llegando a la calle principal!
İlk işimiz bu.
Eso es una cosa.
Bugün işimiz var, başka birgün gel ve bu konuyu tartışalım
Muy interesante. Venga otro día y lo discutiremos con profundidad.
Bu adamla ne işimiz var bizim?
¿ Qué hacemos con este tipo?
Bana bir hafta verin, bu arada başarılı olamazsam, kabul ederim. İşimiz biter.
Denme una semana y si no lo logro para entonces entiendo.
Yüce Tanrı evleri temellerinden sökse biz gideriz çünkü biz cankurtaranız. Bu bizim işimiz, biz bunu yaparız.
Cuando Dios en persona arranca casas de cuajo, nosotros salimos... porque somos nadadores de rescate... y ésa es nuestra tarea, eso es lo que hacemos.
İşimiz bu ülkedeki organize suçu yok etmek veya dağıtmaktır bugün burada Ajan Frank Lazio'nun temsil ettiği FBl'ın güçlü işbirliğiyle.
Nuestro trabajo es acabar con, o perturbar ligeramente el crimen organizado en esta ciudad cooperando estrechamente con el FBI representado hoy aquí por el agente Frank Lazio.
Bu bizim işimiz.
Eso es lo que hacemos.
İşimiz bu bölgeyi değiştirmek. Yeşille süslemek değil. Çünkü kendimizle ilgili hissettiklerimiz, davranışlarımız... içinde yaşadığımız çevreden doğrudan etkileniyor.
Nuestro trabajo es transformar el paisaje no decorarlo de verde porque cómo nos sentimos sobre nosotros, cómo nos comportamos es afectado directamente por nuestro entorno.
Hayır, hayır bu bizim işimiz. Ayrıca bizim görevimiz bu işleri yapmak.
No, no, es nuestro trabajo y privilegio el hacer esas cosas.
Bu bir problem olabilir, işimiz henüz bitmedi.
Puede causar problemas antes de cerrar.
Gecenin bu vaktinde bizim burada işimiz ne?
Contéstame...
Gecenin bu vaktinde bizim burada işimiz ne? "
Estando los dos casados ¿ qué hacemos en la estación en el medio de la noche?
- Bu bizim işimiz.
- Este es el negocio.
Bu bizim işimiz mi?
¿ Este es el negocio?
- İşimiz bu değil mi?
- Es nuestro trabajo, ¿ no?
İşimiz bu.
Eso hacemos.
Bu bizim işimiz değil.
¡ No es asunto nuestro!
Bence bu aramayı kontrol etmelisiniz. İşimiz bitti mi?
Usted debe verificar esta apelación.
Hayır hayır izin verin lütfen, bu kesinlikle bizim işimiz.
No, permítame, por favor. Modales del campo.
Bu bizim işimiz değil.
No es nuestro trabajo.
Yarım kalmış işleri hallet bu bizim işimiz.
Nos encargamos de los cabos sueltos Eso es lo que hacemos
Bu bizim işimiz!
Para eso estamos aquí.
Biz birbirimizi koruruz, çünkü bu bizim işimiz, değil mi?
Nosotros nos cuidamos las espaldas porque es nuestro trabajo, ¿ no?
Bak, Dean, bu bizim işimiz mi bilmiyoruz bile.
No sé si sea de nuestra clase de trabajo. Sí, tienes razón.
Bu kasabada kavgayla bitmeyen bir işimiz olmayacak mı bizim?
¿ Crees que alguna vez tendremos un show que no termine en pelea?
Bu doğruysa, işimiz var demektir.
Señor, ayúdame si eso es cierto.
Ama bu sırada yapacak çok işimiz var, Dean.
Pero mientras tanto, tenemos mucho trabajo que hacer, Dean.
Bu bizim ilk işimiz, acemiyiz daha
No. Esta es nuestra primera vez. Somos novatos.
İşimiz bu.
Es el trabajo.
Bende. Bu bizim işimiz değil mi?
Ese es nuestro trabajo, ¿ verdad?
Bu bizim işimiz.
Es nuestro trabajo.
Kesinlikle. Bu uyuşturucu hakkında bilgimiz olursa, işimiz kolaylaşır.
Podríamos ayudar si supiéramos más sobre esta droga.
- Bu kısmen bizim işimiz.
- Fue obra nuestra.
Gus, bu işimiz. Hatırladın mı?
Gus, nos dedicamos a esto, ¿ recuerdas?