English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ M ] / Mümkünse

Mümkünse tradutor Espanhol

1,942 parallel translation
Tam olarak ne olduklarını, nasıl çalıştıklarını, ve mümkünse, şu anda gerçekten Lorne'un içinde bir şey varsa bunu saptamanın yolunu öğrenmeliyiz.
Tenemos que descubrir exactamente qué son, y cómo funcionan y si es posible cómo detectar si realmente hay algo dentro de Lorne ahora mismo.
Aslında, şu anda bunu söylemenin sırası mı bilmiyorum ama kızlarım sizin imzanızı almam için bana yalvarıyorlardı, mümkünse...
En realidad, no sé si debería decir esto... pero mis hijas me rogaron por un autógrafo suyo, si es posible.
Ya birisinin vücudundaki statik elektrik seviyesini, bir şekilde,... gördüğümüz seviyeye yükseltmesi ve nesneler üzerinde kullanması mümkünse?
¿ Y si fuese posible aumentar la carga electrostática de un cuerpo hasta los niveles que hemos visto y usar esa energía para mover objetos?
Evet, köprü kredi istiyorum, mümkünse.
Sí, necesito un préstamo puente, si pudieras.
Öyle yapacağını biliyorum, ama mümkünse bebeğin yanındayken "becereceğim" deme. Haklısın, özür dilerim.
Sé que no lo harás siempre y cuando no digas demasiado "joder" delante de él.
Bilirsin, eğer senin için de mümkünse Burada çocuklarla biraz takılabiliriz..
Quizá podríamos... quedarnos un rato con los chicos, si te parece bien.
Eğer mümkünse tabii.
Si fuera posible...
Karen, mümkünse sınıfa çıkıp yardım eder misin?
Kallen, ¿ Podrías ayudar en el salón de clase?
Mümkünse, daha sonra bilim departmanına gitmek istiyorum...
Si es posible... Después de eso también quisiera ir al Departamento de Ciencia...
Mümkünse hemen kızımın taşınmasını istiyorum.
Quisiera moverla Io más pronto posible.
Lütfen.. Eğer... Eğer mümkünse...
Por favor, si fuera posible- -
Mümkünse bir ara gelip onları takabilir misin?
Podemos arreglar que pases y las coloques?
Su alabilir miyim lütfen, büyük ve uzun bir pipet ile mümkünse.
Tomaré agua, por favor. Con una pajilla larga.
Mümkünse, gitmeden evvel sana bir şeyler bırakabilir miyim?
¿ Está bien si dejo algunas cosas contigo antes de irme?
Mümkünse...?
¿ Podrías...?
Mümkünse ilk bir kaç kelimeyi okumak istiyorum.
Quisiera leerle las primeras palabras, con permiso.
Eğer mümkünse, değiştirmemeyi yeğlerim.
Si es posible, me gustaría no cambiarlo.
Mümkünse gelebilir misin?
Crees que tu podrias venir?
Eğer mümkünse...
Queremos...
- Ne kadarını almak istiyorsun, Ray? - Eğer mümkünse, hepsini.
¿ De cuánto estamos hablando?
Irene doğru aşk için bekliyor, eğer mümkünse'log'ları...
Así que Irene espera : El amor verdadero. Con un "ogo", si es posible.
1500, mümkünse?
1 500, ¿ es posible?
Eğer mümkünse bir süre ülke dışına çıkmamanızı rica edeceğim.
Debo pedirle que se abstenga de salir del país.
Mümkünse, dışarıda? - Emredersiniz.
- Afuera si fuera posible.
- Mümkünse bugün.
- Hoy, si es posible.
Kutsal Bakire Meryem, Hz. İsa'nın anası, mümkünse biz günahkarlar için dua et. Bizim için şimdi ve canımızı verirken dua et.
Santa María, madre de Dios ruega por nosotros, pecadores, ahora y en la hora de nuestra muerte.
Bakire Meryem, İsa'nın annesi Mümkünse biz günahkarlar için dua et Bizim için şimdi ve canımızı verirken dua et
Santa María, madre de Dios, ruega por nosotros, pecadores, ahora y en la hora de nuestra muerte.
Mümkünse Jack ile konuşmak istiyorum.
Quisiera hablar con Jack.
Ama mümkünse biraz olsun görmeyi de istiyordum.
Pero también quería un poco ver si era posible.
Jefferson eğer mümkünse sizin gösteriniz için rol almayı istiyor.
Jefferson ha estado pensando, en una posibilidad de relacionar la obra con su producto.
Ya tüm bunlar mümkünse?
Ahora, ¿ y si todo eso es posible?
Eğer mümkünse onlardan kaçınmalıyız.
Será mejor evadirlos de ser posible.
Ya mümkünse?
¿ Y si fuera posible?
Yani sesi kisarsaniz memnun olurum.. Demek istedigim, tabi mümkünse...
Estaría agradecido de que redujera el volumen... digo, si no le molesta...
Geri kalanınız mümkünse sessiz olabilirmi ki bizim oğlanın şu aptal zilini işitelim?
El resto de ustedes ¿ puede por favor estar en silencio así puedo escuchar el estúpido solo de campana de mi hijo?
- Mümkünse yanımdan ayrılma.
- No te alejes de mí, si puedes.
Eğer mümkünse bir grup olarak ben de dahil vicdanımızın sesinizi dinleyelim.
Y si fuese posible incluyéndome. Usemos nuestra voz interior.
- Mümkünse 12 : 30 olsun.
- Sí, a las 12 : 30, si es posible.
Yolun çizilmişti. Doğru zamanmış gibi göründü, Eğer en ufak birşey mümkünse.
Parecía el momento oportuno, si eso es posible.
Mümkünse istiyorum.
Para mí sí.
Mümkünse, biraz bilgi almak istiyorum.
¿ Podríamos hablar otro día?
Mümkünse sizinle- -
Entiendo. Si podemos regresar al... No.
- Tamam, peki... Peyton'ın da gitmek zorunda olduğunu düşünürsek buna çok memnun olurum. Mümkünse, beklerken yanında olayım.
De acuerdo, bueno, entonces voy a esperar aquí contigo, si te parece bien.
İsim takmaya başlamayalım mümkünse. Yoksa buradan çıkıp gideceğim.
Eh, no vamos a empezar a insultarnos, uno al otro así de repente.
Şimdi mümkünse biraz uyumaya çalışın.
Ahora intente dormir un poco, si puede.
Sizde başka gül bulunur mu? Mümkünse, kırmızı olanı istiyorum.
Busco una roja, si tienes.
Mümkünse, hemen şimdi, Teğmen.
Cuanto antes, Teniente.
- Evet. Elektrikli testere arıyoruz. Mümkünse hız ayarlamalı ve bıçağı kolayca değiştirilebilenlerden olsun.
Estamos buscando una sierra eléctrica preferentemente con velocidad variable con un sistema simple de cambio de cuchilla.
Mümkünse hemen.
Pero lo más pronto posible.
Mümkünse gördü tanığı.
Posibles testigos.
Komiser Tao, mümkünse bir iki tane devriye arabası çağır.
Muy bien, Teniente Provenza, por favor espere con los padres.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]