Ne bekliyorsun tradutor Espanhol
3,065 parallel translation
Ne bekliyorsun?
- ¿ Qué estás esperando?
Ne bekliyorsun ki?
¿ Qué esperabas?
Ne bekliyorsun?
¿ Qué esperas? Ábrela.
Ne bekliyorsun?
¿ Qué? Corre, Turk, corre.
Bilmiyorum ne bekliyorsun ama bu benim... "en inanılmaz maceram" değil.
Bueno, no sé que te traes entre manos... pero a esto no lo llamaría una increíble aventura.
- Ne bekliyorsun?
- ¡ Sí, Maestro!
Değil miydi? Ne bekliyorsun?
No es para tanto.
Ne bekliyorsun o zaman? "Huzur Vahası" nda çok zor da olsa 2 yer ayırttım.
- Aún no. - ¿ Qué estás esperando? Vi dos lugares difíciles de conseguir en Oasis de la Serenidad.
* Ne bekliyorsun hala *
* Oh, oh * * ¿ A qué estás esperando?
* Ne bekliyorsun hala *
* Oh oh * * ¿ A qué estás esperando?
* Ne bekliyorsun hala *
* ¿ A que estás esperando?
* Ne bekliyorsun hala *
* Oh, oh, ¿ a qué estás esperando? *
* Ne bekliyorsun hala *
* Oh, oh, ¿ a qué estás esperando?
* Ne bekliyorsun hala *
* ¿ A qué estás esperando?
Ne? Ne bekliyorsun?
¿ Qué esperas?
Ne bekliyorsun?
¿ Qué estás esperando?
O zaman ne bekliyorsun?
Entonces ¿ Qué estás esperando?
Ne bekliyorsun?
¿ Que estas esperando?
- Ne bekliyorsun? Karar verme diye bir şey yok!
No tienes que pensarlo.
Ne bekliyorsun hâlâ?
¿ A qué esperas?
Ne bekliyorsun ufaklık?
Qué diablos estás esperando, chavalito.
- Hadisene ne bekliyorsun, seni pısırık?
- Vamos, cobarde?
Neyin peşindesin? Ne bekliyorsun?
Que es lo que quieres?
Ne bekliyorsun?
¿ Tú qué te has creído?
Hala ne bekliyorsun?
¿ A qué estás esperando?
Hadi. Ne bekliyorsun?
¿ Qué esperas?
Ne bekliyorsun ki?
No rechazes un regalo.
Ne bekliyorsun ki?
¿ y qué esperabas?
Ne bekliyorsun?
Es mi trabajo.
Daha ne bekliyorsun?
¿ Qué estás esperando?
Bugün? Ne bekliyorsun ki?
¿ Y qué esperabas?
Ne bekliyorsun?
¿ Qué esperas?
Benden ne istiyorsun ki sen? Ne? Hayır duası falan mı bekliyorsun lan?
¿ Qué quieres de mí, eh?
Ne yapmamı bekliyorsun?
- ¿ QUÉ ESPERAS QUE HAGA?
Ne dememi bekliyorsun?
¿ Qué quieres decirme?
Ne söylememi bekliyorsun ki?
¿ Qué quieres que diga?
Bu kadar zaman sonra, bunun ne demek olduğunu bilmemi mi bekliyorsun?
Después de todo este tiempo, ¿ esperas que sepa lo que dice esta cosa?
Paramparça olmuş kemiklerden tam olarak ne bulmayı bekliyorsun?
¿ Qué esperas encontrar en una maraña de huesos rotos?
Ne demesini bekliyorsun?
¿ Qué esperabas que hiciera ella?
Ne söylemesini bekliyorsun?
¿ Qué quieres que diga?
Ne dememi bekliyorsun yani?
Bueno, ¿ qué quieres que te diga?
- Ne dememi bekliyorsun?
- ¿ Qué querías que dijera?
Joe, ne yapmayı bekliyorsun?
¿ Qué esperas hacer?
Ne var, senden şüphe ettiğim için özür falan mı bekliyorsun?
¿ Qué, estás esperando a que te pida disculpas por dudar de ti?
Benden bu şekilde ne yapmamı bekliyorsun?
¿ Cómo espera que trabaje de este modo?
Ne yapmamı bekliyorsun?
Vale, ¿ qué quieres que haga?
Müsaade et! Müsaade et! - Ne düşünmemi bekliyorsun ki?
- ¿ Qué se supone que debo pensar?
Ne yapmamı bekliyorsun?
Qué pretendes que haga? no estoy todo el día...
Ne yememi bekliyorsun?
¿ Qué se supone que debo comer?
Ne yapmamı bekliyorsun?
¿ Qué quieren que haga?
Ne yapmamızı bekliyorsun?
¿ Qué quieres que hagamos?