English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ N ] / Ne istediğini bilmiyorsun

Ne istediğini bilmiyorsun tradutor Espanhol

112 parallel translation
Ne istediğini bilmiyorsun, değil mi?
No sabe lo que quiere, ¿ no es así?
- Ne istediğini bilmiyorsun.
- No sabes lo que quieres.
Bu akşam pek anlayışlı değilsin. Çünkü benden ne istediğini bilmiyorsun.
Esta noche no estás muy receptiva, supongo que no sabes lo que quieres.
Ne istediğini bilmiyorsun.
No estás seguro.
Sen ne istediğini bilmiyorsun.
No sabe lo que quiere.
- Ne istediğini bilmiyorsun.
- No creo que sepa Io que quiere.
Şimdi karar verme zamanı değil. Yorgunsun ve ne istediğini bilmiyorsun.
No es momento de tomar decisiones está cansada y no sabe lo que quiere.
Sen daha ne istediğini bilmiyorsun.
No sé qué quieres.
Ne istediğini bilmiyorsun.
Me irrita que no sepas lo que quieres.
Ne istediğini bilmiyorsun.
No sabes lo que quiere.
Kararlı. Sen ne istediğini bilmiyorsun.
Tú no sabes lo que quieres.
Ne istediğini bilmiyorsun.
No sabes lo que me pides.
Ne istediğini bilmiyorsun!
¿ Sabes lo que estás pidiendo?
Sen ne istediğini bilmiyorsun.
No sabes lo que quieres.
Ne istediğini bilmiyorsun. Bir psikiyatriste görünmelisin.
No sabes lo que quieres deberías ir a un psiquiatra.
- Ne istediğini bilmiyorsun.
- ¡ Tú no sabes lo que quieres!
Ne istediğini bilmiyorsun.
No sabes lo que pides.
Ne istediğini bilmiyorsun.
Tú no sabes lo que quieres.
Anlıyorum. Ne istediğini bilmiyorsun.
Entiendo, entiendo que no sabes lo que quieres.
Bence sen ne istediğini bilmiyorsun.
Sí. Creo que no sabes lo que quieres.
Ne istediğini bilmiyorsun... İki kişinin bunu beraber yapması için ne kadar güven gerekli.
No tienes idea de lo estás pidiendo ni de la confianza necesaria para que dos personas hagan esto.
Fakat ne istediğini bilmiyorsun.
No sabes lo que quieres.
Benden ne istediğini bilmiyorsun.
Tú no sabes lo que pides.
Bahse girerim şu anda ne istediğini bilmiyorsun, beni öldürmek mi yoksa benim ile yatmak mı?
Apuesto a que ahora no sabes si quieres matarme... o echarme un polvo.
Sen 18 yaşındasın, ne istediğini bilmiyorsun.
- A tu edad no lo sabes.
Sen ne istediğini bilmiyorsun.
! No sabes lo que me estas pidiendo.
Ne istediğini bilmiyorsun.
No sabes lo que quieres.
Sen ne istediğini bilmiyorsun!
¡ No sabes lo que quieres!
- Bence sen ne istediğini bilmiyorsun.
Creo que no sabes lo que quieres.
Sen ne istediğini bilmiyorsun.
Oh, tu no sabes lo que quieres.
- Ne istediğini bilmiyorsun sen.
- No sabes cómo hacerlo.
- Onun ne istediğini bilmiyorsun!
¡ Tú no sabes lo que ella quiere! Sé lo que ella no quiere.
Onun ne istediğini bilmiyorsun!
¡ Tú no sabes lo que ella quiere!
- Senin planlarını açık edebilirim. - Ne olduklarını bilmiyorsun ki. - Richard'ı mirastan mahrum etmek istediğini biliyorum.
- Podría desvelar tu plan para desheredar a Richard.
Sen ne istediğini hiç bilmiyorsun!
¡ Nunca sabes lo que quieres!
Yardım etmek istediğini söylüyorsun. Edemezsin. Çünkü bebeğim, sen belanın ne demek olduğunu bilmiyorsun.
Dice que quiere ayudar.
Şunu toparlayayım-kim olduğunu bilmiyorsun, ne istediğini ve neler olduğunu bilmiyorsun.
Te voy a hacer un resumen : No sabes quién eres, ni sabes lo que quieres, ni qué diablos te pasa.
Belki evet. Sen iyi bir kardeşsin, Bleek ama hâlâ ne yapmak istediğini bilmiyorsun.
Eres buen tío, Bleek, pero sigues sin saber lo que quieres.
Ne istediğini bile bilmiyorsun.
No sabes ni lo que quieres.
Ne istediğini sen bilmiyorsun.
Tú no sabes lo que quiere.
Bir kadının gerçekten ne istediğini bilmeyen biriyle zaman kaybedecek değilim. Kar üflemeyi bile bilmiyorsun.
Por tu lamentable conocimiento de lo que una mujer quiere no voy a desperdiciar el tiempo con un tracasado que ni sabe qué es un polvo blanco.
ben insan gibi yasamak istiyorum sense ne istedigini bilmiyorsun.
Quiero estar con gente que esté segura de que quiere estar conmigo
Kalbin bile istiyor.. Ama sen ne istediğini bile bilmiyorsun.
Que en el fondo, no sabes si le quieres.
İşte ortada, güz dönemi, son sene ve sen hala hayatta ne yapmak istediğini, nereye gitmek istediğini, kiminle olmak istediğini bilmiyorsun.
Estás en el último año y no sabes lo que quieres hacer ni adónde irás ni lo que quieres ser.
Çok olgunsun. Alby ne istediğini bile bilmiyorsun
Ni siquiera sabes lo que quieres.
Senin Gwen'in ne istediğini hiç bilmiyorsun.
No tienes ni la más remota idea de lo que Gwen quiere.
Ne istediğini sen de bilmiyorsun.
Eres una maldita caprichosa.
Ne istediğini gerçekten bilmiyorsun, değil mi akılsız?
No sabes lo que quieres, ¿ verdad?
Daha ne yapmak istediğini bile bilmiyorsun.
Quiero decir, todavía no sabes lo que quieres hacer.
- O'nun ne istediğini bilmiyorsun.
- ¡ Tú no sabes lo que ella quiere!
Defol. - Ne istediğini bilmiyorsun.
No sabes lo que quieres.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]