Oldukça basit tradutor Espanhol
593 parallel translation
Planım, oldukça basit ve benzersiz, seni bile korkutmaya yetti.
Ven, mi plan es tan ridículo... tan simple... que a ustedes los asusta.
Hazırlanışı da oldukça basit.
Sí, si. Los ingredientes son simples.
Oldukça basit bir iş.
Es un asunto muy sencillo.
- Oldukça basit espri sanmıştım.
- Qué humor tan primitivo.
Ama oldukça basit bir açıklaması var.
La explicación es muy sencilla.
İş oldukça basit yani.
Es cosa fácil.
Teorim oldukça basit. Ve şu şekilde :
Mi teoría es muy sencilla.
Cevabı oldukça basit ama tatlım.
La respuesta, querida mía, es un tanto más simple.
- Oldukça basit.
- Bastante impersonal, ¿ no?
- Oldukça basit, Kaptan.
- Es simple, capitán.
Oldukça basit bir yöntem aslında.
Un simple proceso, realmente.
Göreviniz oldukça basit gibi görünüyor.
Vuestra misión parece muy sencilla.
Oldukça basit Billy-Boy.
Muy sencillo.
Oldukça basit bir divanda otururken gösteriliyorum.
Aparezco sentada en un simple diván.
Hawkins, Giacomo'ya dönüşüp kaleye gittiği için, bebek kral bakire Jean tarafından şarap fıçısında saklanmış bir halde, çocuğun güvenliği için manastıra doğru yola çıktılar. Planları oldukça basit görünüyor, ama en basit planlar sık sık ters gider.
Hawkins, convertido en el incomparable Giacomo, se dirige al castillo, mientras la doncella Jean, con el rey infante escondido en un barril, viaja a la abadía para poner al niño seguro.
Cevap oldukça basit sevgili müfettiş.
La solución es elemental.
Bu değişimin sırrı oldukça basit.
EI secreto de esta transformación es sencillo.
- Neden, aslında oldukça basit.
- Es interesante, pero incomprensible.
Oldukça basit.
Es sencillo.
Ortanca size oldukça basit bir bitki gibi görünebilir, Ancak çok daha karmaşık olanları vardır.
De ello se podría deducir que la hortensia es una planta simple, pero existen más complicaciones.
Oldukça basit bir kız efendim.
Es una chica vulgar, señor.
Ben de sana oldukça basit bir cevap verdim :
Te di una respuesta clara y simple.
Konu oldukça basit.
Y el asunto es muy sencillo.
Ama oldukça basit!
¡ Pero es clara!
Bu hummalı yolculuk Keşiş Cicillo'ya bir şeyler öğretebildi mi dersiniz? Oldukça basit :
¿ Qué lenguaje aprendió fray Ciccillo tras sus largas meditaciones?
- Şartlar oldukça basit.
Las condiciones son sencillas.
Her şey beyler, oldukça basit.
La cuestión, caballeros, es bastante sencilla.
- Etkileyici. - Ve oldukça basit.
- Y muy sencillo.
- Durumu oldukça basit bir hale getirdin.
- Ha simplificado la situación.
Bütün belli başlı şeyler gibi oldukça basit oldu.
Sucedió simplemente, como todas las cosas importantes.
Pekâlâ, sanırım bu oldukça basit bir hesap.
Creo que basta efectuar un simple cálculo.
- Oldukça basit bir işlem.
- Es una operación muy simple.
Gerçekten oldukça basit.
Es muy simple, Sr. McDonald.
Oh, oldukça basit bir süreç.
Realmente es un proceso muy simple
Oh, bu oldukça basit.
- Es muy fácil, inspector.
Oldukça basit, birkaç kuralla hazırlanan aşağı yukarı 30 tipografi simgesinin her gün binlerce mesaj iletmesine, hâlâ şaşırabiliyorsun.
Te sorprende que la combinación, mediante unas reglas bien simples, de unos 30 signos tipográficos, sea capaz de crear a diario miles de mensajes.
Bu oldukça basit bir kara büyü örneği.
Esto es un ejemplo bastante infantil de magia negra.
Sadece dinlesen oldukça basit!
- ¡ Es muy simple si sólo escucharas!
Aslında oldukça basit.
En realidad es muy sencillo.
Muhtemelen oldukça basit.
Quizás sea algo muy simple.
Oldukça basit, gerçekten.
Es muy sencillo.
- Oldukça basit bir soru.
Una pregunta muy simple.
Ölüm oldukça zor ve basit.
La muerte tan difícil y tan fácil.
İnsanoğluna ait basit eşyalara, oldukça fazla değer veriyorsunuz.
Valora absurdamente los bienes menos preciados.
Basit bir ayna, renkli taş, ağaç kabuğu oymacılığı da oldukça popülerdi.
Y no sólo se usaba el humo. Un espejo rudimentario, piedras pintadas y corteza de árbol tallada eran métodos populares.
Oldukça basit.
Es muy fácil.
- Oldukça basit.
- Es muy simple.
Oldukça basit!
Es muy simple.
Şahsen, oldukça açık ve basit olduğunu düşünmüştüm.
A mí me parece claro y simple.
Hayır, basit ruhları var, ve sanırım basit taleplerimiz oldukça, onlara iyilik yapıyoruz.
No. Son seres simples, y creo que lo mejor para ellos... ... es pedirles cosas sencillas.
Hayïr, basit ruhlarï var, ve sanïrïm basit taleplerimiz oldukça, onlara iyilik yapïyoruz.
No. Son seres simples, y creo que lo mejor para ellos es pedirles cosas sencillas.
basit 264
basitçe 52
oldukça 284
öldük 27
oldukça güzel 42
oldukça iyi 200
oldukça fazla 23
oldukça iyisin 21
oldukça iyiyim 18
oldukça kötü 25
basitçe 52
oldukça 284
öldük 27
oldukça güzel 42
oldukça iyi 200
oldukça fazla 23
oldukça iyisin 21
oldukça iyiyim 18
oldukça kötü 25