Oldukça güzel tradutor Espanhol
1,247 parallel translation
— Hayır bu benim için oldukça güzel.
- No, suena muy bien para mí.
Oldukça güzel olduklarını duydum.
Se que son muy bonitas.
Sanırım az önce oldukça güzel söyledin.
Creo que lo has hecho muy bien.
Mükemmel saç, oldukça güzel bir genç kadın...
Perfecta melena, qué adorable señorita
Oldukça güzel bir başlık olur.
Ese seria un muy bonito articulo.
Bu ya sihirli iksir ya da oldukça güzel bir şarap.
Esa es la poción mágica o un muy buen vino.
Bence oldukça güzel.
Vaya, pues creo que es muy bonito.
Bu oldukça güzel bir ev, Prue.
Una casa muy bonita, Prue.
Şükran Günündeyiz. Grams'in bu birbirine uymayan gruba evsahipliği yapması bence oldukça güzel.
Es Acción de Gracias y es genial que la abuela reciba a este grupo de inadaptados.
Biliyormusun, aslında haklısın... aslında oldukça güzel.
¿ Sabes? Estabas en lo correcto. Es muy hermoso.
Bu oldukça güzel bir açıklama
Esa es la definición real de la razón.
Bu ismin arkasında oldukça güzel bir hikaye olmalı
Debe de haber una gran historia tras ese nombre.
Hayatındaki en kötü şey birinin seni baloya gitmeye zorlamasıysa oldukça güzel bir hayatının olduğunu söylemem gerek.
Pero si lo peor que te puede pasar es que alguien te obligue a ir a un baile... Eso es que tienes una buena vida.
İşin gerçeği, Todd ile oldukça güzel şeyler yaşadık. Biyoloji dersleri, büyük maçlar, Phi Delt'te fıçı partileri.
Ahora en serio, Todd y yo vivimos muchas cosas juntos las clases, los juegos, las fiestas de la fraternidad.
Yağsız pudinge göre oldukça güzel.
Por ser de bajo contenido graso, este budín es muy bueno.
Bu oldukça güzeldi, Noel Özel programımız çok güzel devam ediyor!
Eso estuvo bien. Mi especial de Navidad va super fantástico.
Oldukça güzel bir cenazeydi.
Bonito funeral.
Bu oldukça güzel görünüyor.
Así se ve muy bien.
Oldukça güzel.
Bastante hermoso.
Geleceği görüyorum ve her şey oldukça güzel olacak.
He visto el futuro, y todo esto sale bastante bien.
- Oldukça güzel şeyler...
- Cosas realmente agradables...
Burada oldukça güzel bir yaşantın var.
Este negocio es bastante bueno.
- Oldukça güzel bir iş çıkarmışsınız.
- Qué trabajo que han hecho ustedes aquí.
Oldukça güzel, ama annem kadar değil. Bir bakayım.
Hermosa, pero todavía no estás tan hermosa como mamá.
Bunlar oldukça güzel, ringa balığıyla iyi gider.
Este tipo de patata va muy bien con el pescado.
Dostum, Happy Days'de oldukça güzel sahneler vardı.
Tío, Happy Days tiene muchos momentos grandiosos.
İçermiyor. Oldukça güzel sözlerle geveleyerek makale sorusu için beş sayfa yazdın.
Escribiste cinco páginas para eludir, de manera elocuente, la pregunta del ensayo :
Bu da... oldukça güzel. Çünkü yavru ile birlikte Yıldız patlaması yapamıyoruz.
Lo que es muy afortunado ya que no podemos hacer un "estallido" con la cría.
Oldukça güzel.
Esta muy bien.
Biliyorsun, Francis'in yeniden evde olması... oldukça güzel, Sence de öyle değil mi?
Es lindo que Francis esté otra vez en casa.
Bu oldukça güzel.
Qué bien se siente.
Oh, bu... Bu oldukça güzel.
Qué bien se siente.
Oldukça güzel değil mi?
Muy lindo ¿ verdad?
Oldukça güzel görünüyorsun, Bay Temiz.
Eso está muy bien, Sr. Limpio.
Carl'ın arabasını kim öldürdüyse oldukça güzel kokuyormuş.
Quien sea que haya destruido el auto de Carl, huele muy bien.
- Sen de ölüyorsun. - Bu oldukça güzel.
- Él sufre de los nervios y tú mueres.
Oldukça güzel, değil mi?
Precioso, ¿ verdad?
Oh, çok güzel, zavallı gösterişli Meg'in yerine geçeceğim... ama birilerinin buna kanması oldukça zor olacak.
Ah, muy bien, jugaré el papel de la despreciable, lujuriosa, Meg pero difícilmente creo que engañe a alguien.
Tatlım, sana söylemem lazım, bu kereviz sapları oldukça güzel.
Dulce, tengo que decirte que Amo el apio.
- güzel, oldukça keskin.
- Está muy afilado.
Fikir güzel ve oldukça zekiceydi ama teorilerinin karmaşık detayları asırlara yayıldı ve kanıtı, uzay çağının başlamasını beklemek zorunda kaldı.
La idea era elegante y muy brillante pero la compleja explicación de su teoría iba a Ilevar siglos. Para demostrarla, habría que esperar a la era espacial.
Ve evet oldukça da güzel.
Y hermoso también.
Evli bir kadın için oldukça gençsiniz. John bu kadar güzel bir hanımı eş olarak haketmiyor.
Es demasiado jov en para estar casada.
Oldukça güzel iki soru.
¿ Dónde deberíamos ponerla?
Oldukça güzel, ha?
No está mal, ¿ eh?
Bir kadına rastlıyoruz, oldukça büyük göğüsleri olan... ve gerçekten güzel...
Nos encontramos a esa mujer, que tiene unos pechos grandes y es muy hermosa- -
Jack'in yerinde olsaydım şovdaki iki güzel kadın arasında seçim yapmakta oldukça zorlanırdım.
Si yo fuera Jack, me resultaría difícil elegir... una de esas dos magníficas señoritas.
"Oldukça" güzel yemekten başka neler oldu?
- Nada. Aparte del "agradable" almuerzo que tuviste, ¿ que mas paso?
- Bence "oldukça" güzel.
- Creo que se te ve muy bien.
Bunu telafi etmek için, oldukça pahalı bir restorana yemeğe gideceğiz ve ardından güzel bir Alman seksi yapacağız.
Para compensarte, iremos a cenar a un restaurante de precios razonables luego tendremos una noche de sexo alemán eficiente.
Oldukça güzel.
Es muy hermoso.
güzel 14869
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzellik 77
güzelmiş 286
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzellik 77
güzelmiş 286
güzel bir kadın 48
güzeller 55
güzel bir kız 49
güzeldi 214
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel olmuş 50
güzel bayan 54
güzel bir gün olacak 16
güzel mi 269
güzeller 55
güzel bir kız 49
güzeldi 214
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel olmuş 50
güzel bayan 54
güzel bir gün olacak 16
güzel mi 269
güzel bir akşam 18
güzel bir sabah 27
güzel bir gece 42
güzel olur 48
güzel miyim 17
güzel kızlar 22
güzel görünüyor 117
güzel oldu 48
güzel değil mi 278
güzel yer 53
güzel bir sabah 27
güzel bir gece 42
güzel olur 48
güzel miyim 17
güzel kızlar 22
güzel görünüyor 117
güzel oldu 48
güzel değil mi 278
güzel yer 53