English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ O ] / Olmussun

Olmussun tradutor Espanhol

3,043 parallel translation
Sahte yem balıkları gibi cafcaflı olmuşsun.
Tiene destellos como un cebo de pesca.
- Güzel olmuşsun.
- Estás guapa.
Anne rüya gibi olmuşsun.
Anne, eres un espectáculo.
Kocaman olmuşsun.
Has crecido tanto.
Adı her neyse, şık olmuşsun.
Es un lindo top.
Teknik olarak, reşit olmayan bir kızla birlikte olmuşsun, ne güzel.
Técnicamente, eso lo convierte en violación de menores, qué bonito.
Oğlum sen zombi olmuşsun. Siktir be Curtis!
¡ Amigo, eres un maldito zombi, Curtis, mierda!
Curtis, sen zombi olmuşsun amına koyayım.
Curtis, hombre. Eres un maldito zombi.
Hayatım o elbiseyle inanılmaz derecede seksi olmuşsun.
Cariño, eres más ardiente que la salsa tabasco para barbacoas en ese vestido.
Ve sen de iyi bir avukat olmuşsun.
Y tú te has convertido en un gran abogado.
"Hayalet" filminden bir sahneyi canlandırıp suçlu hissetmesine neden olmuşsun.
Se la pasó diciendo que estaba imitando la escena de "Ghost", y que eso la hizo sentir un poco culpable.
Şu hâline bak, ev kadını olmuşsun.
Mírate, toda una dueña de casa.
Çok... uygun olmuşsun.
Estás muy correcta...!
Şaşi, çok güzel olmuşsun.
Shashi! Oh, te ves tan hermosa!
Aynı bizim gibi olmuşsun.
Te estás volviendo igual que nosotros.
Tanrım, bak şu haline, ne kadar sofistike olmuşsun.
Dios, mírate, tú... mujer de mundo. Yo?
Boş bir geminin kaptanı olmuşsun.
Eres el capitán de un barco vacío.
Başka adam olmuşsun.
Te has vuelto como un hombre diferente.
Tanrım, bu yüzükle çok seksi olmuşsun.
Yo... Dios mío. Estás tan buena con ese anillo.
Kül olmuşsun Leo.
Eres cenizas, Leo.
Burada yazana göre, kariyerimin başlangıcına da sen yardımcı olmuşsun.
Y según esto, eres responsable de lanzar mi carrera de escritor pues...
Çok hoş olmuşsun.
Estás... elegante.
Kapak haberi olmuşsun
Eres la noticia.
- Ayrıca tıraş olmuşsun.
Estás afeitado.
Büyük beyaz bir köpek balığına yem olmuşsun.
Me acuerdo... destrozado por un gran tiburón blanco.
Görünüşe göre biraz fazla tahrik olmuşsun.
Parece que usted esta algo nervioso.
Ajan olmuşsun.
Eres del FBI.
Harika olmuşsun da hala bu işe bulaşmanın iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
Te ves grandiosa, pero aún no creo que necesites estar al frente de esto.
Sen endi başına bir erkek olmuşsun ve kendin için ayakta durmuşsun. Hah?
Has sido tu propio hombre y sostuviste tus creencias.
- Pek mutlu olmuşsun gibi gözükmüyorsun.
No pareces nada feliz.
Çok güzel olmuşsun.
- Te ves encantadora.
Felç olmuşsun.
Estás paralizada.
Onun fikri olduğunu biliyorum ama sen de bir şekilde dahil olmuşsun.
Y sé que fue idea de ella, pero tú participaste de algún modo.
Çok hoş olmuşsun.
Estás muy guapa.
Çok şık olmuşsun.
Te has acicalado bien.
Harika olmuşsun.
Estás increíble.
Koca kız olmuşsun.
Nora. Ya eres una niña grande.
Çok şık olmuşsun.
¡ Mírate!
Şerifin ve karakolun kadrolu elemanı gibi olmuşsun.
Parece que es usted habitual en el departamento del sheriff.
- Ulu Tanrım, sırılsıklam olmuşsun.
Oh, Dios mío, estás tomando.
Yani bu akşam gerçek bir centilmen olmuşsun.
... Quiero decir, te ves como un verdadero caballero esta noche.
Harika olmuşsun.
Te ves- -
Ne kadar hoş olmuşsun böyle.
Mira qué hermosa te ves.
Buğdayda tekel olmuşsun.
Tienes el monopolio del trigo.
Avukatına aşık olmuşsun.
Te gusta tu abogado.
- Güzel olmuşsun.
- Que linda te ves.
Bu gece çok güzel olmuşsun.
Qué linda te ves hoy.
Sen çok cüretkar olmuşsun!
¡ Te has vuelto muy valiente!
Anlaşılan fazla cesaretli olmuşsun ki gizlice Maria'yı izliyorsun.
Te crees muy valiente mirando a escondidas a María.
Sağlık görevlisi olmuşsun.
Has llegado a ser paramédico.
Ama... Şu haline bak... Ne kadar esaslı bir insan olmuşsun.
Pero mira... mira en lo que una... persona fuerte como tú se ha convertido.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]