Ondan hoşlanmadım tradutor Espanhol
283 parallel translation
Ondan hoşlanmadım.
No me gusta él...
- Ondan hoşlanmadım.
- No me gusta.
Neden ondan hoşlanmadım, biliyor musun?
¿ Quieres saberlo? Pues te lo diré.
Ondan hoşlanmadım.
A mí no me gusta.
Bu Exeter her kim ise, ondan hoşlanmadım.
Quienquiera que sea ese Exeter, no me gusta.
- Ondan hoşlanmadım.
- A mí no me agrada.
Ondan hoşlanmadım.
No me agrada.
Ondan hoşlanmadım.
No me gustó.
- Ondan hoşlanmadım.
No, no me gusta.
Ben de ondan hoşlanmadım.
Y a mí no me gusta él.
En başından beri ondan hoşlanmadım.
No me gustó desde el momento en que puso un pie en la puerta.
Ondan hoşlanmadım, Albay.
No me gusta Coronel.
- Ama ben ondan hoşlanmadım.
- Pero no me cae bien.
- Ama ben ondan hoşlanmadım.
Pero a mí, no me agrada.
Ondan hoşlanmadım.
Si a ti te gusta... ¡ a mí no!
Ondan hoşlanmadım..
Ella no me gusta.
Ondan hoşlanmadım mı diyorsun?
Eso significa, a mi entender, que Galia no te agrada.
Ayrıca ona güvenmiyorum ve ondan hoşlanmadım.
Además, no me fío de él. No me gusta.
- Ondan hoşlanmadım.
- Sabia que no lo harías como él.
Ondan hoşlanmadım.
No me gustaba.
İlk başta ondan hoşlanmadım ve işime döndüm.
Al principio, no me gustó, y volví a mi trabajo.
Ben ondan hoşlanmadım.
A mí no me caía bien.
- Ondan hoşlanmadım.
- No me gusta nada.
Ondan hoşlanmadım.
Que no me gustaba.
- Ben ondan hoşlanmadım.
- No me gusta.
Başından beri ondan hiç hoşlanmadım.
Nunca me gustó, desde el principio.
- Hiç hoşlanmadım ondan.
- Nunca me gustó.
Ondan hoşlanmadım.
- No me gusta.
Ondan hoşlanmadın mı?
No te gusta.
- Ondan hoşlanmadın mı, Mae?
- ¿ No te cae bien, Mae?
Tek bildiğim büyük patronun ondan pek hoşlanmadığı. Neyse, sanırım sen cevabını bulursun.
Sé que no gusta a todos, pero eso puede arreglarse.
- Ondan hoşlanmadım.
- No me gustó.
- Ondan hiç hoşlanmadım.
Nunca me cayó bien.
Ben diyecektim ki... Bay Quill'in ondan hoşlanmadığım hissine kapılarak kırılmasını istemedim.
Lo que iba a decir es que... no quería ofender al Sr. Quill haciéndole creer que no me caía bien.
Bir maceraperest olduğu için ondan asla hoşlanmadım, ama şimdi bir aziz olduğu için başı havalarda geziyor.
Nunca me gustó como aventurero, y ahora que se da esos aires de santo...
Ondan da pek hoşlanmadım.
Tampoco me gustó mucho.
Hele ondan hiç hoşlanmadım.
Y él me desagrada aún más.
Ondan hoşlanmadın mı?
No te gusta?
Ondan hiç hoşlanmadım.
Nunca me gustó.
Ondan hoşlanmadın mı?
¿ No te gustaba?
Tabi, sen iyi olduğunu iddia ediyorsun ama ben başka birinin de görüşünü almak istiyorum. Çünkü Eastbridge'e taşınıp, dört ay sonra da sevgili karım komşularının evlerinin temiz olmasından hoşlanmadığı için ondan tekrar taşınmamız gerektiğini duymaya çok hevesli değilim.
Sí, bueno, tú dices que estás bien pero a mí me gustaría tener otra opinión porque no estoy ansioso por mudarme a Eastbridge y después de dos meses aquí, mi dulce mujer me dice que debemos mudarnos de nuevo
Ondan hiç hoşlanmadım, hiç.
Nunca me agradó, nunca.
Ondan hoşlanmadın mı?
¿ No te gusta?
Ondan hiç hoşlanmadım.
No me gusta nada.
Sanırım ondan hoşlanmadığını fark etmeye başladı.
Ella nota que la menosprecias.
Dinleyin, ondan pek hoşlanmadığım doğru ama sizi mutlu etmenin yolu buysa onunla evlenmeye hazırım babacığım.
Es verdad que no es de mi gusto, padre, pero, para complacerle a Vd., me resuelvo a casarme. ¿ A mí?
Ama bu adam ondan hoşlanmadığımı biliyor ve beni provoke ediyor.
Pero este tipo sabe que no me gusta él y que ha estado empujandome.
O çok çirkin bir köpek. Ondan hiç hoşlanmadım.
No me gusta nada este perro.
- Ondan hoşlanmadın mı?
- ¿ No te gusta?
Sanırım kimse ondan hoşlanmadı.
Creo que no le ha caído bien a nadie.
Gerçek şu, ondan hiç hoşlanmadım.
- ¿ Por qué no me apoyaste aquella noche?
hoşlanmadım 17
ondan 152
ondan korkmuyorum 32
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan nefret ediyorum 223
ondan bahsetmiyorum 20
ondan kurtuldum 19
ondan 152
ondan korkmuyorum 32
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan nefret ediyorum 223
ondan bahsetmiyorum 20
ondan kurtuldum 19