Sabahın 4 tradutor Espanhol
533 parallel translation
Saat sabahın 4'ü.
Son las 4 : 00 de la mañana.
Beni sabahın 4'ünde uyandıran
Añoro el gallo El que me
Eve sabahın 4'ünde gelirsin ve ertesi gün dışarı çıkacak enerjin kalmaz.
Llegas a las 4 de la mañana y estás destrozada al día siguiente.
Sabahın 4'ünde burada ne arıyorsun sen?
¿ Qué diablos hace aquí a las 4 de la mañana?
Nasıl yani? Şimdi mi? Ama saat sabahın 4 : 30 u.
Son las cuatro y media de la madrugada.
Sabahın 4 veya 5'ine kadar kalmalısınız
Estarán despiertos hasta las cuatro o cinco de la mañana.
Hergün öğlen 12'den sabahın 4'üne kadar içiyor.
Borracho cada día, de 12 del mediodía a 4 de la mañana.
Sabahın 4'ünde mi?
¿ A las 4 : 00 de la mañana?
- Sabahın 4'ünde.
- A las 4 : 00 de la mañana.
Sabahın 4'ünde bulabileceğinden emin oluyorsun tabii.
Bueno, puedes estar seguro de encontrarla a las 4 : 00 de la mañana. Sí.
Sabahın 4'ünde ormanda ne işin vardı?
¿ Qué hacías en el bosque a las 4 de la madrugada?
Breezy, saat sabahın 4 : 30'u.
- Breezy, son las 4 : 30 de la mañana.
Birden çok kişi de şaşırarak... sabahın 4'ünde, bu otobanda... çorapsız bir şekilde... ayaklarına bir çift boş ayakkabı kutusu geçirmiş... tuhaf bir iş adamı gördüklerini... iddia ediyorlar.
Más de algún observador perplejo reclama haber visto al caprichoso magnate a las 4 de la mañana, paseándose por esta autopista... sin calcetines... y usando, en vez de zapatos, un par de cajas de Kleenex vacías.
Saat sabahın 4'ü.
Son las 4.
Şey, babam tek başına Shoebridge'lere gitmişti. Sonra da eve sabahın 4'ünde geldiği için annemle büyük bir kavga etmişti. Babam da anneme hiçbir şey anlatmamıştı.
Vera, recuerdo que una noche... mi padre fue en coche a casa de los Shoebridge solo y discutio con mama porque regreso a casa a las 4 de la madrugada y se nego a decirle lo que había estado haciendo.
Sabahın 4'ü olmalı.
Serán las cuatro.
Sabahın 4'ünde seni uyandırdığında sevmezsin ama.
No te encantaría si te despertase a las cuatro de la madrugada...
Biliyorum, ama iki aortic aneurism fışkırmasını yakaladım, sabahın 4'ünde, istatistiklerin yapılması gerekiyor.
Los se, pero tuve dos casos... aneurisma aórtico con soplo a las 4 a. m, hubo que hacer el parte.
Saat sabahın 4'ü efendim.
Son las cuatro de la mañana.
Saat sabahın 4'ü.
Son las 4 am.
- Saat sabahın 4'ü.
- Son las cuatro de la mañana.
Saat sabahın 4'ü.
Son las cuatro.
Sabah erken saatte, kasımın dördünde. Avusturya-macaristan başkumandanlığı..... General Badoglio'nun düzenlemelerini kabul etti.
A primeras horas de la mañana del 4 de noviembre el capitán general de las fuerzas austro-húngaras aceptó por radio las condiciones del armisticio presentadas por el General Badoglio.
Gestapo karargâhından aldığım emirler doğrultusunda Bomasch adlı kadınla Bohemya Protektorası'ndaki 4 numaralı toplama kampında başarıyla irtibata geçtim. Plana uygun olarak, 27 Temmuz'da kamptan beraber kaçtık ve Stovendam yük gemisiyle bu sabah 11 : 15'te karaya çıktık.
- Tengo que informarle de... que siguiendo instrucciones de la Gestapo,... me puse en contacto con esa mujer, Bomasch,... en el campo de concentración Nº 4,... del protectorado del Reich de Bohemia,... me escapé con ella, según lo previsto, el 27 de julio,... en el carguero Stodevam y desembarqué hoy a las 11 : 15.
- Bu tür şirketler için, sabahın dördünde burada dolaşmazdım
No debería actuar a las 4 a.m. para este tipo de empresa.
Güzel. Siz dördünüz yarın sabah üçte burda olun.
Vosotros 4 tenéis que estar aquí a las 3 en punto de la mañana.
Bu sabah saat 4.00'ten öğleye kadar herhangi bir tutuklama yaptınız mı?
¿ Arrestaron a alguien hoy, entre las 4 y las 12?
Sabahın üçüne, dördüne dek sokaklarda dolaşmaya başladım.
En esa época salía a caminar hasta las 3 ó 4 de la mañana.
Şimdi bakın De Mario sabah 4 e kadar zamanlamasını iyi yapamamış...
Ahora, mire. De Mario no fue capaz de explicar qué hizo... desde ese momento hasta las 4 : 00.
Bu sabah takriben saat 4 sularında plastik tulumlar giyen ve yüzlerini beyaz tül çoraplarla gizleyen sayıları meçhul adamlar San Francisco deposuna 10 milyon doları aşkın değerdeki altını taşımakta olan özel bir treni durdurup yağmaladılar.
Sobre las 4 de la madrugada un número indeterminado de hombres vestidos con... gabardinas de plástico y con medias blancas cubriéndoles los rostros, detuvieron y saquearon un tren especial que llevaba más de 10 millones de dólares... en oro para el depósito de San Francisco.
Yetmiyormuş gibi, Karpatya'da dört yaşında çocukların sabah sütüne kattığımız kadar votkayla kendini kaybetti.
Y para colmo, cayó redonda tras beber una cantidad de vodka que en Carpatia le añadimos a la leche de los niños de 4 años como tónico.
Yarın sabah arabaya iyi bir at koşulsun, saat 4.00'de evimin önünde olsun.
No me quedan fuerzas ; ya es tarde.
Yaz aylarında saat 9'da bu oda resmen fırın gibi olur... bu yüzden sabah 5'te ameliyata girerim.
Estos meses de verano esta sala parece un horno a las 9 : 00 de la mañana así que opero a las 5 : 00. Significa que se levanta a las 4 : 00.
Mesajını sabah 4'te aldım ama!
¡ Pero no recibí tu mensaje hasta las 4 : 00!
Neredeyse sabah oldu. Neredeyse saat sabahın dördü.
Son casi las 4 de la mañana.
Sabahın üçüne ya da dördüne kadar buradayız nasılsa.
Estaremos aquí hasta las 3 ó las 4 de la madrugada.
- Biri sabahın dördüne dek uyutmadı.
- No he podido dormir hasta las 4 : 00.
Saat sabahın dördü, beyler.
Miren, son las 4 : 00 de la mañana.
O treni özlüyorum... Haziran'ın 27'sinde sabah 4 : 30'da öldürüleceğim günü özlüyorum.
Si no tomo ese tren, pierdo un día para que me maten el 27 de junio a las 4 : 30 de la madrugada.
Gece yarısından sabahın dördüne kadar.
medianoche hasta las 4 : 00 de la mañana.
Sabahın 04 : 00'de, tuvalette, mahsur kalacak
Va a estar colgado sobre el inodoro a las 4 : 00 de la mañana.
Sabahın dördüydü.
Eran las 4 : 00.
Saat sabahın dört buçuğu olmuş.
Ya 4 : 30.
Saat sabahın dördü beyler.
Bueno, caballeros, son las 4 de la mañana.
O ve kocası beni sabahın 04 : 00'ünde taraça sandalyelerinden birinde deliksiz uyurken bulduklarını söylediler.
Me dijo que... me encontró dormida... en una de sus hamacas... a las 4 de la mañana.
Saat sabahın dördü. Lafı uzatmak istemiyorum.
A las 4 a. m. espero que lo agradezca Señor Matherson.
Nihayet geldiğinde, sabah 4 : 00 gibi nefesi içki kokarak ve üstünde bir başka kadının kokusuyla...
Y cuando aparece, sobre las 4 : 00 oliendo a whisky y a otra mujer...
Traş olmamın nedeni, yarın sabah 4'de kalkıp, iki haftalık can sıkıcı eğitimden sonra Ranchi'nin lanet kamyonunu yüklemek zorunda olmam.
Pero, la razón por la que me estoy afeitando es porque tengo que levantarme mañana en la mañana a las 4 : 00 para ser llevado hasta Ranchi en un maldito camión por dos semanas a un increíble entrenamiento.
Yarın sabah 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10.
¡ Un duelo real! ¡ Mañana por la mañana! 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10.
Bu sabah 3 ila 4 arası büyüklükte... bir deprem olacağını bildirdiniz.
Predijo un terremoto... de escala 3 a 4 esta mañana.
yarın sabah 5.20 de, otelin önünde beyaz bir mersedes bekliyor olacak uyandırma servisi 4.20 de kaldıracak.
Mañana a las 5 : 20 te estará esperando un Mercedes blanco frente al hotel. He ordenado que te despierten a las 4 : 20.
4000 23
40 dolar 38
4 temmuz 40
400 dolar 23
45 dakika 29
40 saniye 27
4 yıl 18
sabah 162
sabaha 19
sabah 5 44
40 dolar 38
4 temmuz 40
400 dolar 23
45 dakika 29
40 saniye 27
4 yıl 18
sabah 162
sabaha 19
sabah 5 44
sabah 6 54
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah 8 42
sabah oldu 62
sabah görüşürüz 127
sabah 10 40
sabah 11 17
sabah 3 24
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah 8 42
sabah oldu 62
sabah görüşürüz 127
sabah 10 40
sabah 11 17
sabah 3 24
sabahları 23
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62
sabahın 3 17
sabahın 5 20
sabah ilk iş 20
sabahın 2 27
sabah olmuş 17
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62
sabahın 3 17
sabahın 5 20
sabah ilk iş 20
sabahın 2 27
sabah olmuş 17