Sesini tradutor Espanhol
21,884 parallel translation
Onun sesini de duymak istemiyorum.
Tampoco quiero escuchar esto. Está bien.
O zaman neden diğer binlerce kişiden birinin sesini seçmedin?
¿ Entonces por qué no elegiste uno de esos miles como tu voz? ¿ Por qué a ella?
Ve itiraf etmeliyim onun sesini çok özlüyorum.
Y debo confesar... la suya es una voz que echo de menos... muchísimo.
Onun sesini almışsın.
Usted tomó su voz,
Hayır, ben vın diye bir ses duymuştum bedeni terk eden bir şeyin sesini ve geri gelirken vınlayışını.
No, yo oí como un suspiro... de algo que abandonaba el cuerpo, y que volvía.
Dediğim gibi, asıl konu o vın sesini duymak, tamam mı?
Como dije, mucho de esto es sobre tratar de oír un susurro.
Sesini kıs.
Sólo baja el volumen.
Rüzgarın sesini duymalıyım.
Necesito oír el viento.
- Kes sesini.
Cállate.
- Kes sesini.
Cierra el pico.
Aç şu siktimin sesini.
Más puto volumen.
Kes sesini!
Oye, deja de hablar.
Suyun, martıların sesini dinle.
Escucha el sonido del agua, las gaviotas.
Seni görmek, sesini duymak istedim.
Solo quería ver tu cara, oír tu voz.
Ocho hava aracının sesini ilk duyduğunda çok geçti bile.
Cuando Ocho oyó las primeras señales de los drones, era demasiado tarde.
Peki insanlar Saul'un oğlunun kıymetli Elçi'lerini, Elohim'in sesini öldürdüğünü duyunca ne yapacaklar?
¿ Y qué hará el pueblo cuando descubran que el hijo de Saul ha matado a su querido profeta, la voz de Elohim?
Dün gece sesini duyduğumuz şey bu.
Es lo que oímos muriendo anoche.
Kes sesini de buraya gel.
¿ Ya puedes venir?
Sesini duymak istiyorum.
Quiero que me escuche la voz.
Ama şu an benim yanımda olması yüzünü görüp sesini duyabilmem sıcaklığını hissedebilmem. Bütün bunlar başlı başına ayrılamayacağımızın yeterli gerekçeleri.
Pero el hecho de que esté conmigo ahora mismo... y que pueda ver su cara y oír su voz... que pueda sentir su calidez... esas cosas solo... son motivo suficiente para que no podamos romper.
- Kes sesini.
- Cállate.
-... şu kemik kırılması sesini duy.
-... oír el ruido al aplastar los huesos.
Kes sesini Engels.
¡ Cállate, Engels!
Dikkatlice kulak verirsen Def Leppard konserinde kusan birinin sesini hâlâ duyabilirsin.
Si la pones junto a tu oído, aún oirás a alguien que vomita en un concierto de Def Leppard.
Motorun sesini bile duyamıyorsun.
Y no puedes escuchar el maldito motor.
Salak kuş sesini kes!
¡ Deja de hacer ese estúpido sonido de ave!
- Kes sesini Murphy.
Cállate, Murphy.
- Kes sesini!
No me importa, ¿ sí?
Kancanın sesini dinle.
Estén atentos al ruido de ese gancho, ¿ sí?
- Bir de baban var tabii. - Kes sesini!
Luego está tu querido papá.
- Kes sesini.
Cierra la boca.
Silah sesini duyuyorum.
Escucho el disparo.
Durmasını istiyorsan sesini kesmeyi dene bir.
Si quieres que pare, quizá debas intentar callarte.
Onun sesini tekrar duymak istiyorum.
Tengo que oír su voz otra vez.
Ama onun sesini duydum.
Pero oí su voz.
Ben sadece korkarsın diye oğlunun sesini kullanan bir şeyim.
Solo soy un imbécil usando la voz de tu hijo para que tengas miedo.
- Kes sesini!
- ¡ Deja de hablar!
Kes sesini! Hemen kapıyı açın yoksa onu şuracıkta öldürürüm.
Abre la puerta ahora mismo o lo mato.
Sesini duymadın?
¿ Nunca escuchó su voz?
Fidye araması geldi sırada arka planda trafiğin sesini duyuluyordu.
La llamada que recibimos... se oía tráfico de fondo.
Scooterının sesini duymadım.
No he oído tu scooter.
Sesini tanımamış olabilir ama belki de yüzünü biliyordur.
Puede que no reconozca su voz, pero igual conoce su cara.
Sesini tanımadı mı yani?
Tenía que haber reconocido tu voz...
Hâlâ evde onun sesini duyarım.
Aún oigo su voz en la casa.
Pikap iğnesinin sesini duyuyor musun?
¿ Escucha la aguja desplazándose por la cera?
Kes sesini.
Cállate.
- İşte başlıyor. Sesini aç.
Ahí está. ¡ Sube el volumen!
- Ronno'nun sesini artıracağım.
- Subiré a Ronno.
Sesini de kes.
Cállate la boca.
Kes sesini!
¡ Cállate!
Sesini kes!
¡ Cállate!