Sonunda tradutor Espanhol
53,934 parallel translation
Sonunda, her sebebini anladım.
Por fin lo entendí.
Sonunda çok huzurluydu.
Murió muy pacíficamente.
Sonunda buradayız.
Henos aquí.
Sonunda oldum tam bir dana!
# Soy por eso tan grande y audaz #
İşler sonunda düzelecek.
Las cosas se arreglarán finalmente.
En azından sonunda sevmeyi öğrendi.
Al menos aprendió a amar, finalmente.
Sonunda!
¡ Al fin!
Uzun müzakereler sonunda böyle bir fedakarlığı isteyemeyeceklerini düşündüler.
Después de un largo debate, Sabían que no podían pedir tal sacrificio.
Sonunda yüz yüze tanışmak kısmet oldu.
Para finalmente verlo cara a cara.
Ama sonunda olacak.
Pero será.
Kevin, Andy, sonunda gidiyorsunuz.
Kevin, Andy. Así que, por fin os vais.
Cidden harika, sonunda bir tanesini görebildim nihayet.
Es fantástica. Por fin conozco una.
Şüpheli 30'larının sonunda, erkek.
El sospechoso es un hombre caucásico. Entrado en sus 30.
Tanıştığımız günden beri anlattığın bütün hikâyeler, başta buradayken, sonunda burada olduğun hakkında.
Cada historia que me has contado desde que te conocí trata de cómo estabas aquí y terminaste aquí.
Şu anda elindeki fırsat, çantayı dolaba koymak, hiçbir bok yapmamak, sonunda da hiç risk olmadan paranı almaktır.
La oportunidad que tienes es dejar la bolsa en el armario, no hacer una mierda y cobrar dinero al final, sin riesgos.
Bu tünelin sonunda başarı olabilir.
Puede haber éxito al final de este túnel.
Sonunda, "Hadi Fiş, kumarhaneye gidelim" demişler.
Hasta que al final dijeron : "Oye, Fichas, vamos al casino".
Trenin sonunda bir yük vagonu var.
Hay un vagón al final del tren.
Ve sonunda parmaklarımızı geçip yeterince dua edersek... Piyasaları da çevrimiçi geri alıyoruz, o da.
Y, finalmente, si cruzamos nuestros dedos, y oramos lo suficiente... tendremos los mercados de nuevo en línea, esos, también.
Sonunda başkaldırıyor.
- Por ultimo revueltas.
Eninde sonunda olsa da, para ona göre daha iyi...
Aunque al final, sin embargo, sacarón lo peor de él...
Paul, sonunda kendimizi Vegas'ta bir striptiz kulübünde bulurduk.
Paul, terminaríamos en un club de striptease en Las Vegas.
Sonunda Cogman, başlıyor
Finalmente, todo empezará.
Tatlım, sonunda özgürüm.
Cariño, finalmente libre.
Ateş, beni yakalayabilir fakat en sonunda size de sıçrar.
Las llamas podrían alcanzarme. Y eventualmente llegar hasta usted.
Site kurma hayaliniz, "Our World" sonunda gerçekleşti.
Tu sueño de hacer la colonia de viviendas,'Nuestro mundo'finalmente se ha hará realidad.
Ve sonunda, seni yakaladılar.
Y finalmente, te acabaron.
Ve sonunda isyancı maymun Koba, insanlara karşı intikam dolu bir saldırı başlatınca, asıl kavga başlamış oldu.
Pero la pelea finalmente estalló cuando el rebelde mono Koba, se rebeló, ha llevado a un vicioso ataque contra la gente. ZORA
Ne derseniz deyin, sonunda bizi alaşağı edersiniz.
Lo que usted diga, al final usted nos reemplazaría.
- Evet, evet. Sonunda.
Sí, finalmente.
Bayanlar. Kızlar sonunda uyudu.
Chicas, las dos niñas ya se durmieron finalmente.
Sonunda bir yumurta bağışçısı bulduk.
Sí, al final conseguimos una donante de óvulos.
Sonunda o berbat motelden kurtuluyorsunuz!
Finalmente fuera de ese mugroso motel.
Mükemmel bağışçıyı bulmak için bir yılını harcadın sonunda anonim ve mükemmel birini buldun. Ama taşıyıcı aramaya başlayınca gidip misafir evindeki bir kaçaktan istedin.
Pasas un año buscando a la donante perfecta y hallas a alguien que es anónimo y perfecta, pero cuando empiezas a buscar a una madre sustituta, se lo pides a la fugitiva de tu casa de invitados.
Sonunda doğruyu öğrenecekler.
La verdad saldrá a la luz.
Ama sonunda Samara'ya vardığında tüccar Ölüm'ün dehşet verici silüetini onu beklerken bulmuş.
Pero cuándo, finalmente, llegó a Samarra, el comerciante lo vio, esperando por el, la sombría figura de la muerte.
Sonunda, boynumu sokacağım bir ilmik.
Al menos, un lazo para colgarme.
Eninde sonunda, beni bir hücrede çürümeye bıraktılar ve unuttular.
Y eventualmente, me olvidaron y dejaron pudriéndome en algún lugar.
Bütün hayatını yağma, korsanlık, Sonunda yalnızca vicdan azabı almak için.
Se pasa su vida entera saqueando, pirateando, para tener una conciencia culpable al final.
Bay Riordan. Sonunda binicisine layık bir bisiklet.
Sr. Riordan. finalmente, una montura digna de su jinete.
Jacob, sonunda, bir haftadır... sana ulaşmaya çalışıyorum.
Jacob, finalmente, he estado intentando contactarte hace una semana.
Göletin sonunda.
Ve al estanque.
- Güç madalyonları sonunda gemiye döndü.
Las monedas de poder finalmente han regresado a la nave.
Gecenin sonunda seni bıçaklayacağım.
Te voy a apuñalar para el final de la noche.
Sonunda hiçbir takım beni istemedi.
Pero al final, ningún equipo me quiso.
Gianni, uğraştığı bir şeyin sonunda.. ... meyvesini verebileceğini söyledi.
Gianni dijo que trabaja en algo... que podría llegar a buen puerto.
Sonunda gerçekleşeceğine inanamıyorum!
No lo puedo creer... ¡ Está por suceder!
Bunun sonunda, gitmekte özgür olacaksınız ve endişelenmeyin dışarıdaki dünyaya döndüğünüzde duyduğunuz hiçbir şeyi hatırlamayacaksınız.
Al final, seréis libres para iros, y no os preocupéis, para cuando hayáis vuelto al mundo exterior, no recordaréis nada de lo que habéis escuchado.
Fakat eninde sonunda hareket etmeliyiz ve bunu o güvendeyken yapmalıyız.
Puestos a movernos, hagámoslo cuando esté más a salvo.
- Sonunda kafan patlıyor.
- Es mortal al final.
En sonunda Sherlock Holmes Musgrave ritüelini çözme zamanı.
Por fin, Sherlock Holmes, es hora de resolver el ritual de Musgrave.