English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ T ] / Tutuklayın

Tutuklayın tradutor Espanhol

1,252 parallel translation
Tutuklayın onu.
Arréstenlo.
Tutuklayın onu!
¡ Arréstenlo!
Tutuklayın!
Arréstelo.
Teğmen, bu adamı tutuklayın! Ve beni buradan götürün...
Teniente, arreste a ese hombre, y sáqueme de aquí.
Güvenlik, şu muslukçuları tutuklayın!
¡ Guardias! ¡ Arresten a estos fontaneros!
O iki keşişi tutuklayın!
- Arresten a esos dos monjes. - Vamos.
- İçeri girin ve onları tutuklayın!
- Arréstenlos. - Sí, señor.
Tutuklamak istiyorsanız haydi, tutuklayın.
Si quieren arrestarme, háganlo.
Rüşvet değil. Tutuklayın beni.
No es soborno.
Şimdi onu uygun bir şekilde itham ettikten sonra tutuklayın.
Ahora, encierrelo, despues de levantar cargos apropiadamente.
Ortaya çıkarsa, tutuklayın, tamam mı?
Si aparece, arréstalo, ¿ vale?
Tutuklayın bu fahişeyi.
- Arresten a esa ramera.
- Tutuklayın bu fahişeyi.
- Eso es una calumnia.
- Tutuklayın onu!
- ¡ Arréstenlos!
Memur bey, tutuklayın şu adamları.
¡ Oficiales, arresten a esos hombres!
Hepsini tutuklayın.
Están todos arrestados.
Tutuklayın.
Llévenlo bajo custodia.
Bay Bay Smiley'i tutuklayın!
Arresten al Sr. Smiley.
Tutuklayın.
Llévenselos.
- Tutuklayın.
- Llévenselos.
Bu adamı tutuklayın.
¡ Cob, arreste a este hombre!
Tutuklayın beni.!
¡ Arréstenme!
Kıçınızı kaldırın ve şu herifleri tutuklayın.
Vayan arriba y arresten a esos tipos.
- Şu iki piçi tutuklayın. Saldırıdan dolayı tutuklayın şunları.
Arresten a esos bastardos, arréstenlos por agresión.
Ve tutuklayın.
Arréstenlo.
Şimdi onu bulun ve tutuklayın.
Ahora encuéntrelo y arréstelo.
Tuğgeneral McClintock'u tutuklayın.
Ponga al Gral. McClintock bajo arresto.
Hey Kamble. Herkes tutuklayın.
¡ Agarra a estos bribones, arréstalos!
Bu adamı tutuklayın.
Arresten a este hombre.
Memur bey, bebeği tutuklayın.
Agente, arreste a la nena.
Jarvis, Parson, şu adamları tutuklayın.
Jarvis, Parsons, arresten a estos hombres.
Tutuklayın.
Arrestadle.
- Tutuklayın.
- Arrestadla.
Şef Willis, tutuklayın şunları.
Willis, arreste a esta gente.
Sarah Osborne'u tutuklayın!
¡ Arresten a Sarah Osborne!
Yüzbaşı Phoebus, onu tutuklayın!
Capitán Febo, arréstela.
Aferin, Yüzbaşı. Şimdi onu tutuklayın.
Buen trabajo, Capitán.
Şimdi işinizi yapın ve şunları tutuklayın!
Compórtate y arresta a alguien.
Bu gece benden birşey daha istiyorsanız, tutuklayın beni.
¡ El maestro no vino! - Tal vez adivinó el plan.
Onların hepsini tutuklayın.
Arréstenlos a todos.
Araya girmeye kalkarsa onu da adalete mani olduğu gerekçesiyle tutuklayın.
Si se interpone, deténgale. Por obstrucción a la Justicia.
- Onu tutuklayın!
- ¡ Arréstenlos!
Silahlarınızı indirin ve Chen'i tutuklayın.
Bajen sus armas. Arresten a Chen.
Kızı da tutuklayın.
Arréstenla a ella también.
Devletin Suçla Mücadele Kanununu uyarınca herkesi tutuklayın!
¡ Arréstenlos por oponerse a la ley del gobierno! ¡ Arresten hasta el último de ellos!
İşte burada Memur Bey, tutuklayın!
Ahí está, agente. Arréstelo.
Onu tutuklayın!
¡ Arrestenla!
Tutuklayın onu, mümkün mertebe uzaklaştırın ve bana kalırsa anahtarı da atın gitsin.
Señores, por favor aseguren a este señor... y en cuanto a mi concierne, pueden tirar la llave.
Clanton'ları ve McLaury'leri tutuklayıp silahlarını alması... yersiz ve eleştirilebilir bir davranıştır.
cometió un acto imprudente y censurable.
Eğer evimize yakın olsaydık sizi hemen tutuklayıp yargılanmanız için gerekli otoriteye teslim ederdim.
Si estuviesemos más cerca de casa, Los encerraría y los llevaría ante las autoridades para un juicio, pero ni siquiera eso puedo hacer aqui,
Sonra herhalde Jimmy Herrera'nın adamlarını tutuklayıp... sınırın öte yanına yollamıştır.
Supongo que después detuvo a toda la familia de Jimmy Herrera y la mandó al otro lado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]