English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ U ] / Unutmusum

Unutmusum tradutor Espanhol

6,677 parallel translation
- Buzu unutmusum.
Sí.
- Yanlislikla anahtarimi unutmusum.
¡ No estoy tramando nada! Dejé mi llave por error.
Jay, saç ürünlerimi getirmeyi unutmusum.
¡ Jay, olvidé todos mis productos para el pelo!
Unutmuşum.
Estaba millas de distancia.
Uyanınca ne kadar tatlı olduğunu unutmuşum.
Olvidé lo bonito que eres cuando te levantas.
Yaşım 120 olduğu için unutmuşum.
Me olvidé porque tengo ciento veinte años.
Affedersin, "Fakireştyan gibi davranan Richy Rich" yazmayı unutmuşum böylece sen olduğunu hemen anlarlar.
Perdona, tendría que haber añadido, "Rico rico pero haciéndose pasar por pobre". Así sabrían que eres tú.
Unutmuşum.
Lo olvidé.
O kadar uzun zamandır kimse ismimle seslenmiyordu nasıl hissettirdiğini unutmuşum.
No me han llamado a mi nombre real en mucho tiempo, He olvidado lo que se siente.
Ne kadar güzel olduğunu unutmuşum.
Olvidé lo hermosa que eres.
Buranın ne kadar küçük bir kasaba olduğunu unutmuşum.
Olvidé lo chico que es este pueblo.
Unutmuşum bak onu.
Me había olvidado de eso.
Burasının ne kadar güzel olduğunu unutmuşum.
Había olvidado lo hermoso que era aquí.
Kahretsin, turşu zamanını tamamen unutmuşum.
Maldición, olvide la hora de los pickles.
Pantolonumun Dörtlü Başarı Duvarı'nda yer alma hayaline öyle tutulmuşum ki gerçekten ilham verici olmanın ne demek olduğunu unutmuşum.
Me metí tanto en conseguir mis pantalones de talla excelente que perdí lo que significa ser inspirador realmente.
- Doğru. Kiminle uğraştığımı unutmuşum.
Olvidé con quién estaba tratando.
Öğle yemeğimi unutmuşum.
Me he olvidado la comida.
- Doğru ya, anne olduğumu unutmuşum.
Oh, es cierto. Olvidé que soy madre
Lip'le dışarıda beklediğinizi unutmuşum.
Se me olvidó que Lip y tú estábais esperando fuera.
Pipet almayı unutmuşum diye "tüh ya" dedim.
Solo dije "porras" porque me olvidé de ir a buscar una paja.
Arabanın arkasına koymuştum, unutmuşum sonra.
La dejé en la parte de atrás del coche y me olvide completamente de ella.
Güneşliği kapamayı unutmuşum demek ki.
No he debido bajar la visera hasta abajo del todo.
Bu işte ne kadar iyi olduğunu unutmuşum.
Olvidé lo buena que eras en esto.
Kocamın aracında şeyimi unutmuşum... İç çamaşırımı.
Me dejé una cosa personal en el coche de mi marido... Mi ropa interior.
Açık mı unutmuşum? !
¿ Esto sigue encendido?
Onlardan biri olduğuma bunca zaman o kadar içerledim ki onların da insan olduğunu unutmuşum.
Me he pasado tanto tiempo resentida por de dónde venía que me había olvidado que ellos también son personas.
Hemen iyileşme olayını unutmuşum.
Se olvidó de la cosa de sanar inmediatamente.
O yaşlarda olduğunu unutmuşum.
Olvido que estás en esa edad.
Kimliğimi evde unutmuşum.
Mi identificación está en casa.
Ve alarmı kurmayı unutmuşum.
Y olvidé poner la alarma.
Ne kadar güzel olduğunu unutmuşum.
Olvidé lo hermosa que era.
Tedarikçilerden biriyle görüşmem vardı, unutmuşum.
Es solo una reunión con un proveedor de la que me había olvidado.
Unutmuşum, sizi bekleyen birileri var.
Oh, se me olvidaba decirle que hay alguien esperándole.
Çok sinirliydim bu yüzden çantamı unutmuşum ve benzin göstergesini kontrol etmemişim.
Estaba tan enojada cuando salí que olvidé mi bolsa, y no revisé el nivel de gasolina.
- Ben unutmuşum ama biri verdi.
Se me olvidó, pero alguien me lo dio.
Ben biraz temiz hava almak için dışarı çıktım ama kapıyı kapatmayı unutmuşum ve köpeğimiz tarçın sokağa çıkmış. - Olamaz.
Salí a tomar el aire, pero me olvidé de cerrar la puerta, y nuestro perro Canela salió.
Bu kadar kolay incinir olmanın nasıl bir şey olduğunu unutmuşum.
Había olvidado lo que se siente ser así de vulnerable.
- Bazen ne kadar kibirli olduğumu unutmuşum. - Yılların eskitemediği tek şey o galiba.
Aparentemente, es lo único que no se desvanece con la edad.
Benim, anahtarlarımı unutmuşum.
Soy yo... me dejé las llaves.
Kusura bakma... Claudia / Artie kod kitabımı öteki pantolonumda unutmuşum, bu yüzden dökül bakalım.
Perdona... dejé mi diccionario Claudia / Artie en el otro pantalón, sueltalo.
Onu unutmuşum.
Ya lo había olvidado.
Unutmuşum.
Eso es exactamente lo que hicieron.
Takı yapmayı ne kadar sevdiğimi unutmuşum.
- Había olvidado lo mucho que me gusta hacer joyas.
Sanki bir şeyleri unutmuşum gibi.
Como... que estoy olvidando algo.
Şapkamı valenin orada unutmuşum.
Olvidé mi gorra en el atril del estacionamiento.
Sana karşı durmaktansa yanında olmanın Nasıl bir duygu olduğunu unutmuşum.
Se me había olvidado lo que era trabajar contigo y no contra ti.
Buranın ne kadar güzel olduğunu tamamen unutmuşum.
Me había olvidado completamente lo hermoso que es esto.
Unutmuşum.
Lo había olvidado.
"Ler" yazmayı unutmuşum. "Güneşler" olacaktı.
Deje afuera una "s." Son los "Suns."
Düğmeyi unutmuşum.
Oh, el botón.
- Sana söylemeyi unutmuşum.
- Se me olvidó decírtelo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]