English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ U ] / Uyandığımda

Uyandığımda tradutor Espanhol

1,879 parallel translation
Uyandığımda gitmişti.
Cuando desperté, él había desaparecido.
Her şey ilk günden başladı. Hastanede uyandığımda, oradaydı.
Comenzando desde el primer día que desperté en el hospital con ella ahí.
Biliyorsun, her uyandığımda yanımdaydın.
Cada vez que abría los ojos, ahí estabas tú.
Evet. Her an oradaydın, uyurken veya uyandığımda.
Estabas ahí cada minuto, cuando dormía o cuando estaba despierto.
Sonra uyandığımda, Undine ölmüştü.
Luego amaneció y Undine estaba muerta.
Hayret. Sabah uyandığımda son dört kadehi keşke içmeseydim diyordum.
Qué gracioso, cuando me desperté esta mañana, esos últimos tragos parecían una mala idea.
Herkes emrimi beklesin. Her sabah uyandığımda onu nasıl yarı yolda bıraktığımı düşünüyorum.
Me despierto cada día y pienso como le fallé a ella.
Biliyor musun, o henüz bebekken geceleri uyandığımda eğer ona birşey olursa ne yaparım diye düşünürdüm.
¿ Recuerdas cuando ella era sólo una bebé? Yo... Yo solía permanecer despierta por la noche y preguntarme qué haría si algo le sucediera.
Gecenin bir yarısı uyandığımda, seni düşünmekten kendimi alamıyorum ve seni tanıdığımı hissediyorum.
Si me despierto en mitad de la noche no puedo evitar pensar en eso y siento que lo conozco.
Ve uyandığımda da biraz kek yiyeceğim ve sen buna engel olamayacaksın.
Y cuando me despierte, quizás coma un poco de pastel y no puedes detenerme.
Bir sabah uyandığımda, onu bavullarıyla karşımda gördüm.
Un día me desperté y me la encontré ahí de pie con las maletas hechas.
Her uyandığımda Izzie Stevens'ın ölmüş olmasını istiyordum.
Despertaba cada mañana deseando que Izzie Stevens muriera. Y ahora...
Uyandığımda yoktun.
. Me desperté y tu no estabas.
Uyandığımda buradaydım.
Me he despertado y aquí estaba.
Gecenin yarısında uyandığımda sırılsıklam kıyafetlerleydim, kendimden nefret ettim.
Me despierto en medio de la noche, lleno de sudor, odiando a mí mismo.
Uyandığımda, yenilenmiş hissettim.
Cuando desperte, me senti renovado.
Uyandığımda, kendimi adamlarımla beraber ıssız bir sahilde buluvermiştim.
Cuando desperté, me encontré en una playa sombría con mis hombres.
Evet. Biraz kestirdim ve uyandığımda kendimi yepyeni biri gibi hissettim.
Sí, tomé una siesta, y me levanté sintiéndome como una mujer completamente nueva.
Uyandığımda da sabah olmuştu.
Cuando me desperté, ya era de mañana.
12 yıl boyunca, cephede her uyandığımda aklıma ilk gelen kişi sen oldun.
Por 12 años, cada vez que me despertaba en campaña... mi primer pensamiento eras tú...
Geçen gece 3'te uyandığımda.
La otra noche me desperté a las 3 de la madrugada
¶ ve bütün gece Rolling Stones eşliğinde dans ettik ¶ ¶ uyandığımda kemikleri sıyırıyorlardı ¶
# Así que bailamos toda la noche las canciones de los Rolling Stones # # cuando desperté estaban chupando mis huesos #
¶ uyandığımda, çoktan ölmüşlerdi ¶
# Cuando desperté, ya estaban muertos #
- Çünkü ormanda uyandığımda ve adaya geri döndüğümü fark ettiğimde bunun için bir sebebim olmadığını hissettim..
- Porque cuando desperté en la selva y comprendí que estaba de vuelta en esta isla... Sentí que no tenía sentido.
Uyandığımda havuz neredeyse bir adam boyu sidikle doluydu.
Y cuando me desperté la piscina tenía un metro de profundidad de meado
Ertesi gün, uyandığımda annem haberleri izliyordu.
Al día siguiente, me levanté. Mi madre estaba viendo las noticias.
Bu sabah uyandığımda yoktu Lucille # # Sordum arkadaşlarıma onu... #
I woke up this morning, Lucille was not in sight
Saat 14 : 45'de uyandığımda bebek musluğundan komik derecede büyük bir kıl kopardığını gördüm.
A las 2 : 45 p. m. me desperté y te vi arrancándote un pelo larguísimo del comedero de bebés.
Seni o kadar seviyorum ki, her gece yatağa girmeden önce ve her sabah uyandığımda geleceğimizi düşünüyorum.
J.D., te amo tanto que lo último que pienso antes de ir a dormir y lo primero que pienso cuando me levanto, es sobre nuestro futuro.
Uyandığımda seni öldüreceğim.
Te voy matar cuando despierte
Sorun şu ki bu sabah uyandığımda kız hala oradaydı.
El problema es que me he levantado esta mañana y ella seguía ahí.
Sonra uyandığımda saat 5 : 00'dı ve Mary Beth'in oturma odasındaydım.
Y entonces cuando desperté, eran las 5 am y estaba en la sala de Mary Beth.
Gece başımı yastığa koyduğumda seni yanımda istiyorum. Sabah uyandığımda seni yanımda istiyorum.
Quiero que estés allí cuando me acueste por las noches y quiero que estés allí cuando despierte por las mañanas.
Ben olsaydım, uyandığımda sevgilimin orda olmasını isterdim.
Sí pero... si fueras mi novio querría que estuvieras allí cuando despertase.
Birkaç hafta sonra bir sabah uyandığımda yanımda bir domuz kafası duruyordu.
Unas semanas más tarde, me desperté una mañana y había una cabeza de cerdo junto a mí.
Evet, ve uyandığımda, yastığım ortada yoktu.
Sí, y cuando desperté, mi almohada ya no estaba.
Ama ameliyattan sonra uyandığımda, hepsi gitmişti.
Pero después de la operación, cuando desperté, se había ido.
Sabahları uyandığımda ilk düşündüğüm şey "umarım bugün birisini öldürmem" oluyor.
Al levantarme, lo primero que pienso es ojalá hoy no mate a nadie.
Dulum minyonum, çirkinim, tombulum ayaklarım şişiyor ve bazı sabahlar uyandığımda nefesim mamut gibi kokuyor.
Soy viuda, bajita, fea, regordeta, tengo juanetes y a veces, cuando me levanto, tengo el aliento de un mamut.
Uyandığımda, bunun bir rüyadan öte bir şey olduğunu biliyordum.
Cuando me desperté, supe que era más que un sueño.
Ama sabah uyandığımda her şeyi olmuş gibi hatırlıyordum.
Sólo que al día siguiente me desperté absolutamente segura de que todo sucedió exactamente de esa manera.
Şişmanım, bugün uyandığımda şişmandım.
Lo estoy. Me levanté gorda.
Bilmiyorum ben bir kamyon bana çarptı ve uyandığımda bu içimdeydi.
No lo sé. Me me atropelló un camión y cuando desperté, tenía esto.
Bir sabah uyandığımda, gözlerim çalışmayı bırakmıştı.
Me desperté una mañana y ellos habían dejado de funcionar.
Uyandığımda olanları gördüm.
Vi lo que sucede cuando estoy despierta.
Her uyandığımda, delikler boş oluyor.
Cada vez que despierto, estos hoyos, sólo vacíos.
Her uyandığımda, delikler boş oluyor.
Cada vez que despierto, estos agujeros, sólo vacío.
Bu sabah uyandığımda beklediğim şeyler bunlar değildi.
En absoluto el que esperaba cuando me desperté esta mañana.
Uyandığımda yatağında değildi!
Me desperté y no estaba en su perrera.
Uyandığımda, ne olduğunu bilmiyordum.
Cuando desperté, no sabía qué había pasado.
Ben daha yeni uyandım. Kalktığımda o gitmişti bile.
Desperté y ya se había marchado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]