Uyandığında tradutor Espanhol
1,932 parallel translation
Uyandığında ne yapayım?
¿ Qué debo hacer cuando despierte?
Vicki uyandığında dün geceyle ilgili asıl hikâyeyi dinlemek için..
en realidad voy a volver al hospital. Quiero estar ahí cuando Vickie despierte.
Zeus uykusundan uyandığında kendini zincirlenmiş olarak bulur.
Zeus se despierta de una siesta encontrándose encadenado.
Katilin sabah uyandığında, bu adamı öldürmek niyetinde olup olmadığını bilmiyoruz ama artık yeni bir planı olan yeni bir insan.
Bueno, si el asesino se despertó esta mañana planeando golpear a este hombre hasta morir o no, ahora mismo, es un hombre nuevo con un plan nuevo.
Uyandığında. Uyandığında.
Cuando se despierte.
Büyü uyandığında dalga dalga yayılmaya başlar.
Cuando la magia despierta, hay consecuencias en todo.
Her sabah uyandığında dün gecekinin son içkin olduğuna dair kendine söz verirsin.
Te levantas cada mañana, y te prometes a ti mismo, que el de ayer, fue el último trago.
Bir gün uyandığında da her şey hayatının bir parçası oluverir. Kim bilir?
Y un día despertará y sólo será una parte de su vida.
Gecenin bir yarısı çığlık ata ata uyandığında orada yoktunuz ama.
Pero no estuvieron allí, a mitad de la noche, cuando despertaba gritando.
Uyandığında deliye dönecek.
Cuando despierte, ¡ va a alucinar!
Ertesi sabah uyandığında yanına döndü ve fark etti ki o kız kuzeniydi.
... y a la mañana siguiente, cuando él despertó, Se dio la vuelta y se dio cuenta... duh-duh-duh! ... Ella era su prima.
Yarın uyandığında ne yapacaksın?
¿ Qué harás mañana cuando te levantes?
Ama herkes pizza veya şeker için uyandığında mutlu olur Ya da zac efronun imzalı bir resmi için. İşte burada.
Pero todos están felices de despertar por pizza o dulces o una foto autografiada de Zac Efron.
Yarın uyandığında her şey yolundaysa bana mesaj at tamam?
Mañana, cuando te despiertes, y todo esté bien simplemente envíame un mensaje, ¿ Está bien?
Sanırım bu sabah uyandığında havaya uçacağını düşünmemişsindir.
Apuesto a que esta mañana no te despertaste pensando que podría volar en pedazos. No puedo decir que si.
Mark'ın kızı Charlie bir kabustan uyandığında.
Pero cuando Charlie, la hija de Mark, se despierta de una pesadilla...
Kurt adama dönüşüyorsun, birini öldürüyorsun sonra bir yerde uyandığında, çıplak oluyorsun hayvanat bahçesi gibi.
Te conviertes en hombre lobo, matas a alguien, entonces te despiertas en algún sitio, desnudo... como en un zoo.
Sonra uyuyacak ve sabah uyandığında olanları hatırlamayacaksın.
Y te irás a dormir y despertarás en la mañana y no recordarás nada de esto.
Hasta uyandığında, lütfen bunu ona verin...
Cuando se levante, dele esto...
Uyandığında baş ucunda beni göreceksin.
Cuando te despiertes, buscame.
{ \ cH55BEEF \ 2cH17A3E4 \ 3cH000000 \ 4cH000000 \ fnComic Sans MS \ fs22 } Uyuyan Güzel uyandığında, dünya değişmeli.
Cuando la Bella Durmiente se despierte, el mundo cambiara.
Dr. Varga uyandığında, ölmüş olan annesini yatağının başında gördüğünü söyledi.
El Dr. Varga estaba despierto, y vio a su difunta madre, de pié junto a la cama.
İlerde bir gün uyandığında yanında kızlar olacak, sana sarılacaklar aşık olduklarını düşünecekler.
Un día vas a despertar acurrucado con una chica pensando en el amor.
Sana söz veriyorum Sabah uyandığında yanında olacağım.
Te prometo esto : Cuando despiertes en la mañana ahí voy a estar.
Sarah. Uyandığında arkadaşına söyle eğer çalışmazsa para da alamaz.
Sarah, cuando se despierte tu amiga, dile que no será pagada por los días que no trabaje.
Ama uyandığında şunu hatırladı.
Pero cuando despertó, se acordó :
Uyandığında burada olacağım.
Estaré aquí en cuanto despiertes.
Beni dinle, çünkü uyandığında patronunu arayacaksın ve ona pilin Roy Miller'da olduğunu, bu ben oluyorum ve kızı alıp kaçtığını söyleyeceksin.
Presta atención cuando despiertes, llamarás a tu jefe y le dirás que Roy Miller, ese soy yo, tiene la batería y escapó con la chica.
'Evet, sen sabah uyandığında bu burada olacak.
- Sí, estará allí en la mañana cuando te despiertas.
Eğer ona yeterince ilgi göstermezsen bir sabah uyandığında seni sonsuza kadar terk ettiğini görürsün.
Si no le prestas atención, al despertar quizá te haya abandonado para siempre.
Dedem uyandığında ona benim için sarıl.
Mama, dale un abrazo por nosotros al abuelo cuando despierte.
fakat ben... sadece bana bir söz ver sabah uyandığında onu özlediğimi söyle.
Sólo prométeme una cosa cuando despierte en la mañana que le digas que la extrañare.
Bunu yaparmış çünkü sabah uyandığında ellerindeki yaraları görürler ve onun geldiğini anlarlarmış.
Ella hacía eso porque cuando ellos despertasen por la mañana y vieran los moretones en ellos sabrían que ella estuvo allí.
Uyanmadan öpmesinde yarar var, uyandığında istemeyebilir.
Es mejor hacerlo ahora, antes de que ella se despierte.
Uyandığında burada olacağım.
Aquí estaré cuando te levantes.
Uyandığımda yatağında değildi!
Me desperté y no estaba en su perrera.
Derin bir uykudan aniden uyandığını ve dışarı çıktığını Karısını havuzun yanında yatarken bulduğunu ve Ayrıca siyah giysili ve maskeli bir adamı olay yerinden kaçarken gördüğünü iddia ediyor.
El marido, Robert Price, afirma que se despertó de repente de un sueño profundo, salió afuera y encontró a su mujer yaciendo muerta junto a la piscina... y un hombre vestido de negro y con una máscara negra huía del escenario.
İşte o gece, her şey bittikten sonra baltayı taşa saplamıştım. Öyle bir sarhoştum ki, sabah uyandığımda ailem, beni terk edip gitmişti. Farkında bile değildim.
esa noche, después de todo... le di a la botella más fuerte que nunca y cuando me desperté... mi familia se habia ido.
Artık hepimiz uyandığımıza göre, odadaki fil * hakkında konuşabilir miyiz?
Ahora que estamos todos despiertos, ¿ quieres hablar del elefante que hay en la pieza?
Haftanın 5 günü burada kalır. Bebek huysuzlandığında veya gece uyandığı durumlar için.
Se queda aquí cinco noches por semana por si el bebé se pone inquieto o se despierta durante la noche.
Dinle, kadınlar yaşlandığı zaman iğrençleşirler erkekler yaşlandığında ise hayranlık uyandırırlar.
Verás, cuando las mujeres envejecen, es asqueroso. Cuando los hombres envejecen, es adorable.
Uyandığında yanında olman iyi olur.
Voy a la guardia.
Ve bir sabah erkenden uyandığımda, pencerenin hemen dışında bir adam Horst-Wessel-Lied'dan * bir kaç dize mırıldanıyordu.
Y entonces, una mañana me desperté temprano, y afuera de mi ventana este hombre cantaba unas líneas de el Horst-Wessel-Lied.
Gece yarısı uyandığımda adamın biri yatağın yanında dikiliyordu.
Desperté a media noche... y había un hombre de pie delante de la cama.
48 saat içinde bu düğmeye bastığımda "Sabersense" dediğimiz kablosuz bir sistemi etkin hale getirecek. Bu da bütün Saberling araçlarında bulunan çevrim kartları üzerindeki çipleri uyandıracak.
En 48 horas, cuando oprima este botón activaré una sistema inalámbrico llamado "Sabersense" que activará los chips que ya están instalados en la tarjeta madre de todos los aparatos de Saberling lo que permitirá que esta cafetera sepa cuánto café se ha tomado...
Yatağınızda, hayatınız boyunca gördüğünüz en güzel kızla uyandınız. Ucuz bir yüzük parmağında ve yerde duran 50 dolarlık buruşmuş, kiliseden aldığınız küçük, beyaz makbuz.
Despertaste con la chica más guapa que alguna vez has visto tumbada en tu cama con un anillo barato alrededor de su dedo y un recibo de $ 50 de una pequeña capilla blanca, arrugado en el suelo.
Hareketli sahne çıktığında beni uyandır, olur mu?
Despiértame cuando haya una secuencia de acción.
Yani beni sabah 2'de uyandırdığında pek şaşırmadım.
Por lo tanto no me extrañó que me despertara esa noche alrededor de las dos de la mañana.
- Sonra kabuk kırılmaya başlar... ve düşersin! Merak etme, uyandığında bizim farkımıza varıp, çıkartır.
Tranquilo, Arthur.
Sonrasında bildiğim tek şey kendi odamda uyandığım. Oraya nasıl geldiğimi hiç bilmiyorum. Bana ilaç falan vermiş olmalı.
Y de pronto desperté en mi habitación.
Hayır Andy.. Hastalık, yanında uyandığın... kişinin kadın külotu giymesidir...
No... una enfermedad es despertar con alguien... que tiene queso en la pantaleta...
uyandım 69
uyandı 37
uyandın mı 44
uyandığımda 33
uyandır 16
uyandırdığım için üzgünüm 18
uyandırın onu 16
uyandırdım mı 47
uyandır onu 30
uyandı 37
uyandın mı 44
uyandığımda 33
uyandır 16
uyandırdığım için üzgünüm 18
uyandırın onu 16
uyandırdım mı 47
uyandır onu 30