Yapamazdım tradutor Espanhol
1,442 parallel translation
Birkaç yıl sonra, yeterince iyi ya da yeterince hızlı çizemediğimi fark ettim. Bu şekilde bu işte bir kariyer yapamazdım. Böylece, başka insanların çizmeleri için çizgi öyküleri yazmanın mümkün olup olmadığına bakmaya başladım.
Luego de un par de años me di cuenta que no podía dibujar lo suficientemente bien y rápido como para hacer una verdadera carrera con esto, así que comencé a estudiar la posibilidad de escribir tiras de historieta para que otros dibujaran.
Böyle yapamazdım.
No puedes hacer eso.
U dönüşü yapamazdım, ağlıyordum.
No podía dar la vuelta. Lloré.
Seni izledim! Ben bunu yapamazdım!
lo he mirado.
Sen olmasaydın kendim yapamazdım.
No sé que haría sin tí.
Fakat, bunu Christa'dan gizli yapamazdım.
Pero no podía hacerlo a espaldas de Christa.
Bırakmayı çok istedim, ama elimde birşey yokken yapamazdım.
Lo quería abandonar todo tan de mala manera, que no podía partir así sin más.
Siz olmasaydınız bunları yapamazdım.
Sin usted, no podría haber hecho esto.
İşte böyle, kedi yürüyüşünü yapamazdım.
Así que claro, como para caminar por una pasarela.
Chris elimi tutmadan bunu yapamazdım.
Sólo pude porque Chris me tenía tomada de la mano.
- Siz olmadan yapamazdım kardeşim.
- No lo habría logrado sin ti, hermano.
- Bunu yapamazdım.
- No pude hacerlo.
Bunu yapamazdım, efendim.
señor.
Ben yapamazdım.
Yo no puedo hacerlo.
Peki, teşekkürler, ama Kurabiye olmadan yapamazdım.
Gracias, pero no podía haberla preparado sin Cookie.
Senin açından çok bir şeymiş gibi görünmeyebilir. Fakat benim açımdan bu tür ilişkilere sahip olabilmek... Bunu daha önce yapamazdım.
Puede que no signifique mucho para ti pero para mí tener la posibilidad de hacer esta clase de contactos no podría haberlo hecho antes.
Ben olsam yapamazdım.
Por supuesto, yo no podría hacer eso.
Sen olmadan yapamazdım, Francine.
No pude hacerlo sin ti, Francine.
Siz olmadan bunu yapamazdım. Bu yarışı kazanacağım.
No podría haberlo hecho sin ustedes.
Ben bile daha iyisini yapamazdım.
No lo habría podido haber hecho mejor.
- Ben bile daha iyisini yapamazdım dedim.
Dije que no habría podido haberlo hecho mejor que tú.
Senin yardımın olmadan yapamazdım Adam.
Bien, lo hice con tu ayuda, Adam.
Bensiz yapamazdım bir şey yapmak için Bana borçlusun.
Me debes un favor por hacer algo que nunca habrías podido hacer sin mí
Asla ona zarar vermek istememiştim. Ama hata yapamazdım. Şimdi adamını vuracağım.
No quería hacerle daño, pero a tu amigo voy a pegarle un tiro.
Hayır. Yapamazdım.
No, no pude hacerlo.
Sen olmadan yapamazdım demek istedim.
Uh, decirte... decirte que no podría haberlo hecho sin ti.
Lacey Boscombe, sağ kolum, en iyi elemanım. Sen olmasan yapamazdım.
A Lacey Boscombe, mi mano derecha, mi chica, no pude hacerlo sin ti.
- Ben bunu yapamazdım...
- Yo no podría hacerlo.
Ben bunu yapamazdım.
No creo que yo pudiera hacer algo así.
Başka bir şey yapamazdım.
No puedo hacer otra cosa.
Ben yapamazdım.
Yo no podría.
Yapamazdım. Kim olduğunu öğrenmeliydik.
Soy zurdo.
Kendi kendime bunu aşacağımı söyledim ama tek başıma yapamazdım.
Me decía a mi misma que lo terminaría, pero yo... No podía hacerlo sola.
Yapamazdım
Yo no podría...
Bunu sensiz yapamazdım.
No podría haberlo hecho sin ti.
Bu adamların yaptığını yapamazdım :
No podría hacer lo que hacen estos tipos.
Ben bile daha iyisini yapamazdım.
- Yo no podría haberla hecho mejor.
Ancak bir iki hafta sonra aklım başıma geldi ; o bana ne yapmış olursa olsun bunu öz kardeşime yapamazdım.
Pero después de unas semanas entré en razón. No podía hacerle eso a mi propio hermano, no importa lo que él me hiciera.
- Kanunen bunun aksini yapamazdım.
- Legalmente no podía hacer más.
Ronnie olmadan bu işi yapamazdım.
No podría haberlo hecho sin Ronnie.
Yattığım adamı önemsiyordum, polisler olmadan yapamazdım.
Quería meterlo en mi cama, no perjudicar a los policías.
Bunu yapamazdım, küçük bir çocuğu öldüremezdim.
No pude hacerlo. ¿ Matar a un chiquillo?
Siz olmasaydınız yapamazdım Efendim.
No podría haberlo hecho sin usted, señor.
Sugar'a bunu yapamazdım.
No podía drogar a Sugar. ¿ O sí?
Daha önce bunu asla yapamazdım.
Nunca había podido hacerlo antes.
Böyle bir film yapamazdım.
Yo no podía hacer esas películas. Porque no había razón para hacerlas.
Sanırım yapamazdı... Böyle birşey yapar mıydın?
No sabría cómo hacerlo.
Ne kadar istesem de, yapamazdım.
Por mucho que quise no pude.
Bunu asla yapamazdım.
Yo no sirvo para eso, Tano.
Oh, hayır, hayır, sanırım eğer şişman olsaydın bunu yapamazdın.
No, no, supongo que si fueras gordo no podrías hacer eso.
Eğer o olmasaydı bu yardım gecesini yapamazdık.
Si no fuera por el, no tendríamos una gala benéfica esta noche
yapamam 3103
yapamıyorum 389
yapamaz 108
yapamadım 122
yapamazsın 482
yapamazsınız 119
yapamayız 200
yapamayacağım 77
yapamazlar 48
yapamam işte 17
yapamıyorum 389
yapamaz 108
yapamadım 122
yapamazsın 482
yapamazsınız 119
yapamayız 200
yapamayacağım 77
yapamazlar 48
yapamam işte 17