English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Y ] / Yapmayın ama

Yapmayın ama tradutor Espanhol

758 parallel translation
Yapmayın ama.
Ya está bien.
Yapmayın ama.
Bueno.
Yapmayın ama.
No se vayan.
Yapmayın ama Bay Crabtree.
Vamos, Sr. Crabtree.
Yapmayın ama..
¿ Porqué?
Yapmayın ama Bay Hilliard.
Vamos, Sr. Hilliard.
Beyler, yapmayın ama. Lütfen?
Vamos, muchachos, por favor.
Yapmayın ama.Hemde Kraliçenin kendi sarayından.
Vamos... la reina tendrá algo que decir sobre esto.
Yapmayın ama!
Por lo menos no me molesten.
Yapmayın ama, anlayış gösterin. 90'a 10?
Vamos, sea razonable, noventa diez.
- Yapmayın ama.
- Vamos, señor Sánchez.
Yapmayın ama!
Déjese de bromas.
- Yapmayın ama!
- ¿ Se están riendo de mí?
Yapmayın ama. Ne oldu?
Vamos. ¿ Qué ocurre?
- Yapmayın ama!
- Una cosa más.
- Bana uyar, ama işkence yapmayın!
- ¡ Me queda bien! ¡ No me torturen más!
- Hadi ama çocuklar. Yapmayın!
- Vamos, chicos... ¡ Vamos!
- Ama bunu... Asla yapmayın.
No lo hagáis nunca, va contra las reglas.
Yapmayı isterdin, ama yaptığını sanmıyorum.
Le habría gustado matarlo pero no lo hizo.
Bu işi Hoyle'ın yöntemine göre yapmayı isterim Dave ama Joyce benim için çok önemli.
Quiero hacer las cosas como dice Hoyle. Pero para mí Joyce es muy importante.
Bu hafta için ödeme yapmayın ona, ama tatilde çalıştığını ödeyin.
No le pagaremos esta semana, pero recibirá la paga de vacaciones.
Ama Sharman'a bir şey yapmayın.
Pero no le hagas nada a Sharman.
Ama ne olursa olsun görünmeyin. Ben emir vermeden de hiçbir şey yapmayın.
Pero que no los vean y no hagan nada hasta que se lo diga.
Mesela tenisin temel kurallarını bilmeyiz, veya acılı karides yapmayı bilmeyiz. Sadece biraz hayrına hemşirelik işte. Ama o kadar da önemli bir şey değil.
Las reglas del tenis o una receta de camarones con curry... enfermería caritativa, pero nada muy importante.
Bu yolculuğu yapmayı çok istiyor olabilirim,... ama yanımda yük olarak bir kadın taşımak da tam bir aptallık.
Puede que esté loco por emprender este viaje, pero no soy un estúpido. Cargar con una mujer es una solemne estupidez.
Yapmayı düşündüklerin büyük ama aklın küçük.
¡ Para alguien con tantas aspiraciones, me parece más bien mezquino!
Evet evlatlarım, gidebilirsiniz ama yaramazlık yapmayın ben de birazdan geleceğim.
Si hijitos, vayan. Pero pórtense bien. Ahora los alcanzo.
Ama kendi başınıza iş yapmayın.
Pero no vaya por su cuenta.
Ama lütfen gürültü yapmayın.
Éntrela. Pero no haga ruido, por favor.
Hadi ama, naz yapmayın artık.
- Vamos, no te hagas la difícil.
Yapmayın diye söylüyorlar, ama kimileri kutuların üzerini okumuyor işte.
Pone que no se haga eso, pero algunos no leen las cajas.
Hadi ama, millet, yapmayın bunu...
¿ Pero qué haces?
Size söylediklerinin tümünü yapın ve yerine getirin. Ama yaptıklarını yapmayın. Çünkü öğüt verirler, kendileri yapmazlar.
Hagan y cumplan todo lo que dicen, pero no imiten sus obras, porque ellos dicen pero no hacen.
Hadi ama, böyle yapmayın!
¡ No haga eso!
Karanlık bir ortamdayım ama... Lütfen yapmayın...
Estoy lleno de humor negro, pero esto es demasiado.
Ama yardımını düşünecek olursak bunu tek başıma yapmayı isterim!
Pero comprende, empezar con tu ayuda... cuando podría empezar solo.
Ama siz böyle yapmayın.
Pero no deje que eso le ocurra a Ud.
Yapmayın. Dutrouz kötümser olabilir, ama siz?
Que Dutrouz sea pesimista, pase...
Ama hayır, yapmayın, bu çok ciddi bir durum. Mutlaka telefon etmem lazım!
- Es muy importante, tengo que hacer una llamada.
Ama gürültü yapmayın.
Pero no armeis mucho jaleo.
Merakımı bağışlayın ama, lütfen söyler misiniz, güzel kentimizde ne yapmayı planlıyorsunuz?
Perdone la pregunta, pero ¿ puede decirme qué va a hacer en nuestra bonita ciudad?
Ama madam yapmayın. Kraliyet domateslerine el süremem, yalnız bırakılmadığımız sürece Domates!
Madame, yo nunca... pondría mis manos en los melones reales delante de las damas.
Ama bu yüzden bu kadar telaş yapmayın.
No se alarme.
Ama bazı insanlar alem yapmayı seviyor... ve işte bunların çocukları liderler, ayktakımını harekete geçirir bunlar.
Para justificar lo que invierto en ti. Pero a algunos le encanta que sean jóvenes y líderes.
Haklısın ama cehennemde banyo yapmayı seçtiğinizden ikiniz de şanssızsınız.
Esta bien. Pero eres poco afortunado has elegido el infierno para bañarte.
Ama bunu telafi etmek için, onun dudaklarını dişi varmış gibi renklendirmiş ve ona öyle iyi kızgın rolü yapmayı öğretmiş ki bir fili bile korkutabilecek hale gelmiş.
Pero le pintó dientes en los labios y le enseñó a parecer feroz para poder intimidar hasta a un elefante.
Ama lütfen Mansei üzerinde deney yapmayı bırakın.
Deje de experimentar con mi sobrino.
Hadi ama yapmayın bayım!
Ven, ven, ven, ¡ señor!
- Ama fazla gürültü yapmayın ha.
- Pero no hagan mucho ruido.
Ama lütfen madam yapamayacaksınız, hiç yapmayın.
Pero, por favor, señora... si es incapaz de hacerlo, no lo haga.
Tabii ki bunu düşünebilirsiniz ama yapmayın.
Ah, lo podéis pensar, pero no podéis hacerlo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]