Yavrular tradutor Espanhol
2,773 parallel translation
Sita, yavruları toparlamanın kolay olmadığını çabucak keşfediyor.
Sita pronto descubre que arrear felinos no es fácil.
Yavrular için bu çok büyük bir macera.
Para los cachorros, ¡ es una gran aventura!
Onu yavrularından uzağa çekiyor.
Está alejándolo de sus cachorros.
Korkmuş yavruları dağıldılar ve kayboldular, tehlikedeler.. taa ki annelerine dönene kadar.
Sus aterrados cachorros están dispersos y extraviados y corren peligro hasta volver con su madre.
Çakallar yavrularından ikisini yakaladılar.
Las hienas se llevaron a 2 de sus cachorros.
Onlar kendilerini ve diğer yavruları tehlikeye atamazlar.
No pueden poner en peligro ni a ellos mismos, ni a los cachorros.
Sita'nın yavruları hoplaya zıplaya büyüdüler.
Los cachorros de Sita están creciendo sanos y fuertes.
Onlar aynı tür çita olabilirler.. fakat bu kardeşler, Sita'nın yavruları için tehlikeli olabilir.
Aunque también sean chitas, estos hermanos pueden ser un peligro para los cachorros.
fakat Sita'yı yavrularından ayırdılar.
Pero han separado a Sita de sus pequeños.
İnanılmaz bir şekilde yavrular gardlarını koruyorlar.
Increíblemente los cachorros se defienden.
Dişi aslanlar, uzun yolculuklarından sonra yoruluyorlar. Fakat yavrular, yavruluklarını yapacak ve öğlen uykusu yakında bitecek.
Las leonas están cansadas después del largo viaje, pero las crías son crías y terminó la hora de la siesta.
kendisini istilacılar ile kıymetli yavrular arasına atıyor.
A pesar de su herida, se interpone entre los invasores y los valiosos cachorros.
Layla ve dişi aslanlar sürüyü ve kıymetli yavrularını korudular.
Leila y las leonas han salvado la manada y a los cachorritos
Dişi aslanlar ve yavruları arasındaki.. bağ gibi büyük bir bağ yok.
No hay lazo más fuerte que el de una leona y su cachorro.
Sita, zaten yavrularından ikisini bu ölümcül düşmanlara kaptırdı.
Sita ya perdió a 2 cachorros ante estos enemigos mortales.
Bu sefer, Sita'nın cesur savunması yavruları kurtardı.
Esta vez, la valiente defensa de Sita ha salvado a los cachorros.
Sita'nın yavruları büyüyor ve güçleniyor.. ve onlar yeni güçlerini göstermek için bekleyemiyorlar.
Los cachorros de Sita han crecido en tamaño y fuerza y están ansiosos por mostrar sus nuevas habilidades.
Aylar geçtikçe, yavrular büyüdü ve genç yetişkinler oldular.
Con el paso de los meses los cachorros se han convertido en jóvenes adultos.
Yavrular büyüyüp genç yetişkin oldular..
Los cachorros ahora son jóvenes adultos.
ancak onlar hala özlerinde birer yavrular.
Pero aún siguen siendo cachorros.
Yavruların hepsi, onlar henüz küçükken, sırtlanlarla karşılaştıklarındaki korkularını.. gayet iyi hatırlıyor.
Los cachorros recuerdan con claridad sus aterradores encuentros con las hienas cuando eran pequeños.
Yavrular nihayet sırtlanlarla yüzleşiyorlar.
Los cachorros al fin han hecho frente a las hienas.
Yavrular için, bu onların en tehlikeli dersi olabilir.
Para los cachorros, tal vez esta sea la lección más peligrosa hasta ahora.
Dişi aslanlar onun yavrularını büyütüyor, Fang'ınkileri değil.
Las leonas ahora crían sus cachorros, no los de Fang.
O, yavrularına vahşi yaşam hakkında bilmeleri gereken.. her şeyi öğretti.
Enseñó a sus cachorros todo lo que necesitan saber para sobrevivir.
Yavrular, yetiştirilme zorluğunda hayatta kaldılar..
Los cachorros han sobrevivido al más cruel adiestramiento.
Sita, yavrularının, üstesinden gelmeye hazır olduklarını biliyor.
Sita sabe que sus crías están listas para cuidarse solas.
Sita'nın yavruları ve Mara.. bir annenin sevgisinin gücünün yaşayan kanıtlarılar.
Mara y los cachorros de Sita son la prueba viviente del poder del amor de una madre.
Bunlar yavrular.
Éstas son crías.
Bunlar yavrular.
Son las crías.
Üçüncü oluktan atlarsanız yavruları kurtarabilirsiniz.
Si saltan por el conducto tres podrán salvar a las crías.
Merhaba Lucy. Ne zaman yavruların olacak?
Hola, Lucy. ¿ Cuándo van a nacer tus bebés?
Yavrular yolda. Hazırlanmalıyız.
Ya vienen los bebés, hay que prepararnos.
- Yavrular sizde, değil mi? - Evet anne, bizde.
- Ustedes traen a los bebés, ¿ no?
Yavruların en çelimsizi.
El debilucho de la camada...
Bu köpekler, yavrularımı inciterek intikam alacaklarını söylediler.
Esos perros dijeron que se vengarían de mí lastimando a mis cachorros.
Yavrular gitmiş!
¡ Los cachorros no están!
- Onlar benim yavrularım...
- Son mis cachorros.
Gidip yavrularınızı alalım.
Vamos por tus cachorros.
İlginç değil mi? Sonuç olarak yavrularına bakıyorlar.
es increíble Realmente cuidan de sus hijos.
Küçük bir bağış bu savunmasız kedi ve köpek yavruları için bir kurtuluş kapısı oluyor.
Una pequeña donación puede significar la salvación a muchos de estos indefensos gatitos y perritos.
"Neden bu gölete bir yuva kurup, yavrularımızı burada yetiştirmiyoruz?"
'¿ Por qué no construimos un nido y criamos a nuestros patos aquí?
Yavrularımı çocukluğumdan beri görmedim.
No he visto a mis hijos desde que era una chica.
Moskovalı DJ'ler vıcı vıcı yaparken, Moskovalı yavrular da ıh ıh diyecek.
DJs de Moscú pondrán buena música.. y todas las gatitas de Moscú correrán como salvajes!
Söyleyeceklerimizi öncelikle prova etmeliyiz çünkü yavrularım bize yargılayarak ve tiksinerek bakarken ancak bu şekilde söyleyeceklerimizi aklımda tutabilirim.
Tenemos que preparar exactamente lo que vamos a decir porque es la única forma de mantenerme firme cuando mis niños me estén mirando con cara de juicio y asco.
Vahşi doğada avladığı zebrayı getirdiği zaman yavruları "biz zebra sevmiyoruz" "antilop istiyoruz" demezler.
En la naturaleza, cuando el león trae la cebra que acaba de matar, los cachorros no dicen... No nos gusta la cebra. Queremos ñu.
"Boğulan kedi yavruları sigara içen şişman kıza karşı."
"Gatito ahogado contra chica gorda fumando."
Doktor Hodgins, kurbağa yavrularının olduğu su tankına işemiştim.
Oriné en su tanque de renacuajos, Dr. Hodgins.
- yavruları gibi hissediyorlardır. - Kevin, bağırmana gerek yok.
Kevin, no hay necesidad de gritar.
Yavrular.
¡ Cachorros!
Kali'nin yavruları.
¡ Hijos de Kali!